Ramazan kampanyamız başladı…

Bir şehirde belli tarihler arasında bir otomobil, ev kampanyası veya diğer önemli eşyaların kampanyası olduğunu duymuş olsanız, ne yaparsınız?  İlk önce en yakınlarınızı arar, kampanyadan haberdar eder, onların da bu kampanyadan faydalanmalarını sağlamak istersiniz. Dünyalık hangi kampanya olursa olsun, hiçbiri üç aylar kampanyası, Ramazan kampanyası gibi değerli olamaz. Acaba siz hiç bu rahmet kampanyasına eşinizi, dostunuzu davet ettiniz mi?

Ramazan kampanyası; başta tevbe, zikir, şükür ve infak olmak üzere ibadet kampanyasıdır. Bugün birbirimize dua edelim. Bir gönle girmeye bakalım. Bir kişiye güzel bir söz  söyleyelim. Bir kişiye gülümseyelim. Bir kişinin halini hatırını soralım. Bir kişinin derdini dinleyelim. Bir kişinin derdine merhem olalım. Bir kişiyi teselli edelim. Bir kişiyi sevindirelim. Bir kimseye sevgiyle bakalım. Bir kişiye hüsn-ü zan besleyelim. Bir kisiyi affedelim. Bir kişinin duasını alalım. Bir kisiye hakkı ve sabrı tavsiye edelim. Bir kişiye iyili yapalım. Bir kişiyi bir kötülükten sakındıralım. Bir sünneti ihya edelim. Bir güzelliği paylaşalım. İşte size ramazan kampanyası…

Sayılı günler

Bilhassa şu ramazan gününde ibadetlerimizi aksatmayalım. Atalarımız ne güzel demiş: “Parası olan pazardan, ibadeti olan mezardan korkmaz.” Nasıl olsa yolun sonu görünmekte… Akıllı insan, sayılı günlerini ibadetsiz geçirir mi? Bir cenazeyi mezara indirirken meczubun biri gelmiş, müsaade istemiş ve cenazenin kulağına bir şeyler söylemiş. Ne söylediğini soranlara:  “Yalan söylemedin, haram yemedinse korkma! Burada haram yedinse orada işin zor olacak dedim” demiş. 

Hasan-ı Basri’nin de şöyle güzel bir sözü vardır:  “Bu dünyada korkanın ahirette korkmasına gerek yoktur. İnsan ya bu dünyada ya da diğer dünyada korkacaktır.”  Haramlardan korkanlar mutlaka Yaratan’ı sevmeye başlayacaktır.  Her insan şunu bilmelidir ki, biz bu dünyada memurlar gibiyiz. Bir gün tayinimiz çıkacak ve buradan gideceğiz. Bu tayin öyle bir tayin olacak ki; durdurulması, geri alınması mümkün olmayacak. Onun için her an “dengini toplamış göçmen misali” hazırlıklı olmalıyız.

Kâmil insanlar her Ramazanı son rahmet ayı gibi görmüşler, onun için de bütün hesaplarını ahiret ayarlı yapmışlardır. Söz buraya gelmişken okuduğumda her sefer beni sarsan bir âyeti kerimenin meâlini buraya yazmak istiyorum:  “O gün (hesap için) huzura alınırsınız, size ait hiçbir sır gizli kalmaz. Kitabı sağ tarafından verilen ‘kitabımı okuyun’ der. ‘Doğrusu ben hesabımla karşılaşacağımı zaten biliyordum’ Artık o, hoşnut olacağı bir hayat içindedir.” (Hakka, 18-21)

İşte fırsat

İşte Ramazan, kendinizi hatırlamanız için bir fırsat kardeşlerim!  Günahlarınızı düşünüp tenhalarda iki damla gözyaşı ile tevbeye sarılın… Allah celle celaluh’un size vermiş olduğu nimetlerin hiç olmazsa bir kısmını hatırlayın…  Bir sabah uykudan uyandığınızda gözleriniz görmüyor olsa, acaba ne yapar, nasıl dua ederdiniz? Kulak zarlarınız patlamış olsa, insanların yüzlerine garip garip bakarken, tek arzunuz kulaklarınızın bir an evvel duyması olmaz mıydı?

Daha ne duruyorsunuz? İşte, kulaklarınız tıkır tıkır çalışıyor bugün! Hangi sohbeti dinlediniz, Hak kelamı konuşulan hangi meclise gittiniz?  Bir acı kahvenin kırk yıl hatırı oluyor da, sayısız bunca nimeti karşılıksız vereni anmadan yaşamak ayıp olmaz mı? Yaratan, insanı Kur’an ayarlı yaratmış. O yüzden de zikirsiz, fikirsiz ve şükürsüz yaşayanın ayarı bozulur.

Ayarı bozulan kişi kendisinden başlayarak sıra ile ailesi için, çevresi için ve toplum için zararlı bir kişi haline gelir.  Tenha bir köşede, bugüne kadar kırdığımız gönülleri hatırlayarak yaşayanlarından özür dilemeli, ölenlerinin ruhları için ise sadaka vermeliyiz. Hâsılı kelam, bu rahmet kampanyası hepimiz için son bir kampanya olabilir.

Selamı yayalım

Peki Ramazan’ın rahmetinin üzerimize sağnak sağnak yağdığı şu günlerde neler yapalım? Hiçbir insan ayrımı yapmadan selam vermeye çalışalım. Öyle bir hale geldik ki bazı kardeşlerimiz selamı duyunca kaşlarını çatıp yüzünü çevirecek kadar nefret haline bürünebiliyorlar. Dünyanın neresine giderseniz gidin insanlar karşılaşınca kendi lisanlarıyla birbirlerine selam veriyorlar, bağ kuruyorlar. Ülkemizde nüfus cüzdanına Müslüman yazan insanlar selamdan niçin bu kadar nefret ediyorlar?

Elbette bunun birçok sebebi vardır. En önemli sayacağımız sebeplerden bir tanesi de Müslümanların kusur arayan bir yapılarının olmasıdır. Gözünüzdeki bu gözlüğü değiştirin artık kardeşlerim, güzellikleri arayan olun, birçok kusuru görmeden geçeresiniz.

Elbette Müslümanım diyenlerin kılık kıyafetinden tutun da konuşmasına, gezmesine kadar her hali temiz ve güzel olmalıdır. Çünkü Müslüman örnek olan insandır yani Sünnet’e uygun yaşayandır. Her şeye rağmen unutan hata yapan yönümüz itibari ile hatadan beri değiliz. Karşıdan gelen insanın hatasına ve kusuruna bakarak selam yayma konusunda noksanlık yapmayalım. Bu Ramazan süresince herkese selam vermeye çalışalım. Birçok hayra vesile olmamızın kapısını açmış oluruz.

Selamı kesmeyin

Ramazan’da; kömür ocaklarında, Demirçelik fabrikalarında, fırınlarda, lokantalarda, inşaatlarda hülasa aklınıza gelen en zor işlerde çalışanlar oruç tutarken, parklarda, bahçelerde, çarşılarda, pazarlarda boşu boşuna gezenler niçin oruç tutmazlar? Sizlerden, istirhamım oruç yiyenlere kötü gözle bakmayın. Siz onlara güler yüz ile selam verin. Onlardan bağ kesmeyin hastaya kızmanın bir faydası olmaz. Oruç tutmayanlar maneviyat fukarası hastalardır.

Allah Teala lütfettiği için biz oruç tutabiliyoruz. Rabbimize gökteki yıldızlar ve gökten inen yağmur damlaları sayısınca hamdolsun. Denizlerdeki balıklar ve kum taneleri sayısınca şükürler olsun; bizlere imanı, ibadeti, ihsanı sevdirmiş. İmanımız olmasaydı halimiz nice olurdu? Diğer canlılardan farkımız olmazdı, hatta onlardan bile aşağı derekeye düşmüş olurduk.

Namus, haya, edep, merhamet, şefkat, dua, yetime, yoksula kol kanat olmak vs hepsi imanın nimetleridir. Liderimiz, önderimiz, sultanımız, Peygamberimiz kısa öz ne güzel buyurmuş; “İslam, halike (yaratana) tazim, mahluka (yaratılana) şefkattir.”

Önce yemek

İkinci olarak Taam diyelim. Ecdadımız yıllarca; “Önce taam sonra kelam” diyerek slogan haline getirmişler bu cümleyi, çok yaymışlar. Çünkü karnı aç olan insan İle bağ kurmak veya anlaşmak zor olur. Yemek ağızda olduğu halde konuşmayı da uygun görmemişler. Ramazan ayı bir manada dua ayıdır. Dilimizi ve kalbimizi duaya alıştırmaya çalışmalıyız aynı zamanda dua edenlerimizi de çoğaltmalıyız. Her gün istisnasız fakir aramalıyız… Soframızı fakirler, yetimler ve yakınlarımız İle paylaştıkça mutluluğu yakalamış oluruz.

Kelam kelimesi de üç beş cümle ile bitmeyecek kadar önemlidir. Konuşmak bir sanattır örneğimiz, önderimiz, Peygamberimiz az öz bir kaç cümle ile çok manaları ifade etmiştir. Mesela “İslam nedir?” diyenlere farklı fakat kısa cevaplar vermiştir. İslam, iman ve ihsandır. İslam, güzel ahlaktır. İslam, taam ve kelamdır” gibi kısa az öz bir kaç kelime ile ifadelerde bulunmuş. Kelam denince bizim aklımıza tatlı dilden süzülen güzel söz gelir. Kur’an’da güzel söz, meyve veren ağaca benzetilmiş. Allah’a davet edenin sözüne güzel söz denmiş. Elbette en güzel söz Allah’ın kelamı Kur’an’dır.

Hay Allah az kalsın unutacaktım. En yakınlarınızdan başlayarak etrafınızdaki insanlara bir hediye paketi hazırlayın, içerisine iki şey koyun. Bir; yörenize uygun tatlı… İki; meali olan bir Kur’an… Lütfen bunları hediye etmeyi ihmal etmeyin.

Nüfus cüzdanında Müslüman yazan nice insanlar ellerini Kur’an’a sürmeden ölüp gidiyorlar. Ağıza tatlı eline Kur’an verin. Bir de dua etmeyi unutmayın. Görün bakın nice hayırlara vesile olacaksınız. Unutma bu Ramazan süresince selam, taam, Kur’an hediyen olsun. Ramazanımız ümmetin kurtuluşuna vesile olsun.

Geylani Akan/ İrfanDunyamiz.com

İrfan Mektebi ↗

Sevdirici, müjdeleyici üslupla yazılmış hayata dair yazılar okumak için tıklayın.

Gönül Dünyamız ↗

Gönül insanlarına dair bam telinize dokunacak yazılar okumak için tıklayın.

Şunlara Gözat

Konya günlerim böyle başladı…

Konya’nın meşhur hafızlarından Hayra Hizmet Vakfı kurucusu merhum Hasan Hüseyin Varol hocamızın hatıralarını rahmete ve …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.