Behlül Dânâ’ya öyle bir cevap verdi ki…

Behlül Dânâ bir gün Bağdât sokaklarından birinde giderken, oynayan çocuklar gördü. Çocuklardan biri ise bir köşeye çekilmiş onlara bakıyor ve ağlıyordu. Behlül Dânâ o çocuğun yanına gitti ve;

“- Ey çocuk niçin ağlıyorsun? Gel sana bir şeyler alayım da sen de arkadaşlarınla oyna” dedi ve çocuğun başını okşadı.

Çocuk bakışlarını Behlül’e çevirdi ve;

“- Ey amca! Biz oyun için yaratılmadık” dedi.

Behlül bu söze şaştı ve çocuğa;

“- Ey oğlum! Peki niçin yaratıldık?” diye sordu.

Çocuk:

“- Allah Teâlâ’yı bilmek ve O’na ibâdet etmek için” dedi.

Behlül Hazretleri;

“- Peki bunun öyle olduğunu nereden biliyorsun?” diye sordu.

Çocuk, Mü’minûn Sûresi’nin 115. âyet-i kerîmesini okuyuverdi. Meâlen; “Sizi ancak boşuna yarattığımı ve gerçekten bize döndürülmeyeceğinizi mi zannettiniz?”

Hazreti Behlül tekrar;

“- Ey çocuk. Sen hakîmâne konuştun. Bana biraz daha nasîhat et” dedi ve ağlamaya başladı. Kendinden geçmişti.

Kendine geldiğinde çocuğa;

“- Ey oğlum! Senin günahın yok. Sen bir çocuksun. Nasıl oluyor da böyle düşünebiliyorsun?” diye sordu.

Çocuk da;

“Ey amca! Babamı ateş yakarken gördüm. İri odunları küçük çırpılarla tutuşturuyordu. Ben de cehennemin küçük odunlarından olmaktan korkuyorum” dedi.

Bu sözler üzerine Behlül Dânâ Hazretleri tekrar ağladı. Kendinden geçti. Kendine geldiğinde çocuğu yanında göremedi. Oradakilere bu çocuğun kim olduğunu sordu.

Onlar;

“- Tanımadın mı?” dediler.

Behlül;

“- Hayır” deyince, onlar;

“- Bu, Hazreti Hüseyin evlâdından seyyid bir çocuktur” dediler.

Behlül de; “Ancak böyle bir ağacın meyvesi bu kadar olgun olabilirdi” deyip oradan ayrıldı.

Not: Görseldeki resimler semerkand tv’den alınmıştır.

İrfanDunyamiz.com

Yayın Yönetmeni Notu: Modern telkinlerden ve anlayışlardan etkilenen bazı kimseler, “Allah korkusu” gibi bazı duyguların çocuklarda olumsuz tepki yapacağını savunuyorlar. Onlara göre çocuğa daima Allah sevgisinden bahsetmek, Allah korkusundan bahsetmemek gerekirmiş. Oysa bu yöntem Sünnet-i Seniyyeye uygun bir yöntem değildir. Çocuğa Allah sevgisi kazandırmak esas olmakla beraber, yeri geldiği zaman ona Allah korkusu duygusunu da mutlaka vermeliyiz. Çocuklar birçok şeyi biz büyüklerden daha güzel anlıyorlar. Bu güzel menkıbedeki “Cehennemin küçük odunu olmak istemem” diyen çocuğun derin bir kavrayışa sahip olduğu anlaşılıyor. Bizler de böylesi bir idraki çocuklarımıza verebilirsek ne mutlu.

MENKIBE DERYASI↗

Özenle seçilmiş geleneksel eğitici menkıbeler okumak için tıklayın.

KISSA HAVUZU↗

En güzel kıssa ve hikayelerin derlendiği özel arşivimize ulaşmak için tıklayın.

Şunlara Gözat

İz bırakan mal müdürü Neşet Özerdem

Bir mal müdürü düşünün, Türkiye’nin çeşitli yerlerinde görev yapmış ve her gittiği yerde iz bırakmış. …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.