İman bir bütündür bölünemez

İman edilmesi gereken âmentüden birisini kabul etmemek kişiyi imandan çıkarır. Bunun delili şu âyet-i kerîmedir:

“Yoksa siz kitabın bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Şu hâlde içinizden böyle yapanların cezası, dünya hayatında perişanlıktan başka bir şey değildir. Kıyâmet gününde de en şiddetli azaba uğratılırlar. Allah, yaptıklarınızdan gafil değildir.” (Bakara Sûresi, 85)

Şu âyet-i kerîmeleri de delil olarak sunabiliriz:

“Şüphe yok ki Allah’ı ve peygamberlerini inkâr ederek kâfir olanlar, bir de Allah ile peygamberlerinin arasını ayırmak isteyenler ve ‘Kimine inanırız, kimini inkâr ederiz’ diyenler, bu ikisinin (iman ile küfür) arasında bir yol tutmak isteyenler (var ya), işte onlar gerçek kâfirlerdir. Biz de o kâfirlere alçaltıcı bir azab hazırlamışızdır.” (Nisâ Sûresi, 150-151)

“Şüphe yok ki Allah’ı ve peygamberlerini inkâr ederek kâfir olanlar…” Bu âyetten anlaşılıyor ki, kâfirler, başlıca üç kısımdır. Birincisi; Allah’a ve peygamberlerine iman etmeyenler. İkincisi: Allah’a inanıp da peygamberlerini inkâr edenler. Üçüncüsü: Peygamberlerin bazısını tanıyıp da bazısını tanımayanlardır ki, Yahudi ve Hıristiyanlar bu kısımdandır. Ve bu âyet, doğrudan doğruya bunlar hakkında inmiş, iman ile küfür arasında orta bir yol bulunmadığını ve peygamberlerdenbazısını tanımamanın hepsini tanımamak olduğunu, onları tanımamanın da Allah’ı tanımamak anlamına geldiğini göstermiştir.

Mesela, ‘Mûsâ, Üzeyr ve filan peygambere ve Tevrat’a inanırız, fakat Îsâ’ya ve Muhammed’e, İncil’e ve Kur’ân’a inanmayız’ diyen Yahudiler; aynı şekilde, ‘Mûsâ’ya ve Îsâ’ya, Tevrat’a ve İncil’e inanırız, fakat Kur’ân’a ve Muhammed’e inanmayız’ diyen Hıristiyanlar; aynı şekilde, Yahudiler arasında, ‘Muhammed bir peygamberdir, ama bizim peygamberimiz değildir’ diye kaçamak cevap vererek iman ile küfür arasında bir yol tutmak isteyenler, işte bütün bunlar kâfirdirler ve küfürleri açıkça sâbittir.

Zira iman ile küfür arasında, hak ile bâtıl arasında bir mertebe yoktur. Allah üstün kudret ve büyüklüğü ile bütün kâfirlere alçaltıcı, ihanetli, aşağılatıcı bir azab hazırlamıştır, sırası gelince tadacaklardır. Şu halde vaad edilen af ve mükâfat, inkâr ve küfür sahiplerine değildir. (Yazır, Hak Dini Kur’ân Dili, III, 212-213.)

Ayrıca, sübûtu ve delâleti kat’iyetle sâbit olan haramları helal, helalleri haram saymak da aynı şekilde kişiyi imandan çıkarır. Mesela, kesin delille bilinen namazın farziyetini, şarap içmenin haram olduğunu kendi özgür iradesiyle inkâr eden, haça ve puta tapan bir kimse mü’min değildir.

İbrahim Cücük/ İrfanDunyamiz.com

İslam İlmihalimiz ↗

Dini sorularınıza güvenilir kaynaklardan cevaplar bulmak için tıklayın.

Kaynak Metinler ↗

İlim yolcuları için derlenmiş temel dini metinlere ulaşmak için tıklayın.

Şunlara Gözat

Halil Atalay hoca yüreklere dokunmuştu…

1959 yılı Ramazan ayının Kadir gecesinde Eskişehir’in Mihalıççık ilçesi Çalkaya köyünde doğdu. İlkokulu Çalkaya Köyü …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.