Mehmet Görmez hocamızın yanındayız

Diyanet İşleri Başkanımız muhterem Prof. Dr. Mehmet Görmez hocamızın sonuna kadar yanındayız. Falan şöyle demiş, filan şöyle demiş; meşrebimiz israf-ı kelama müsait olmadığından işin o kısmını başkalarına bırakıyoruz.

Yüksek dağların başı dumanlı olurmuş. Bu aralar hocamızı üzmek isteyenler, boş durmuyorlar, elinden geleni yapıyorlar, yapsınlar… Mevla en güzel vekil olduktan sonra neyi ne kadar, ne ölçüde başarabilirler ki?

Mevla Hocamızı üzenleri evvela ıslah etsin, hatasından döndürsün. İtibar cellatlığı yapmanın günahını onların gözlerinde büyütsün. Kim bilir dertleri nedir; bunu anlamak da mümkün değil.

Diyaneti yıpratmayalım

Milli Gazete’nin eskiden güzel bir geleneği vardı; şimdi bilmiyorum devam ediyor mu? İktidarı en fazla eleştirdiği dönemlerde bile Diyanet’i yıpratmama prensibiyle hareket ediyorlardı. Yanılmıyorsam bu merhum Erbakan hocamızın gazete yöneticilerine bir tavsiyesiydi.

Milli Gazete’nin bu konudaki ferasetini tebrik ediyorum. Fakat gelin görün ki bugün bir kısım medya, işi gücü bırakmış ve operasyon yapmaya heveslenmişler.

Aslında çok şeyler söylerdim onlar için ancak “Fe eslıhu beyne ahaveykum” ayeti bizi durduruyor ve tartışmanın ümmete faydası olmayacağı düşüncesi ile olgun davranmaya itiyor.

Diyanet bir umuttur

Belki faydası olur ümidiyle bazı güzellikleri hatırlatmakla kifayet edeceğim. Efendim, muhterem Mehmet Görmez Hocamız zamanında Diyanet teşkilatımız bütün ümmet coğrafyasına umut olmuştur.

Afrikalı çocuklar ilk defa tırlar dolusu dini kitaplarla tanışmıştır. Giden tırların haddi hesabı yoktur. Çekik gözlüsünden, siyahi olanına kadar her ırktan yüzlerce çocuk Diyanet sayesinde Türkiye’de en güzel şekilde dini eğitim alabilmektedir.

Dünyanın ve ülkemizin her tarafındaki Diyanete bağlı Kur’an kurslarında binlerce hafız yetiştirilmektedir. Dünyanın neresinde din ve inançla ilgili bir ihtiyaç varsa, cami mi yapılacak, Kur’an kursu mu açılacak, Diyanet teşkilatı oraya elini uzatmaktadır.

Diyanet televizyonunda bu ve benzeri yüzlerce hayırlı faaliyetlerin haberlerini her gün izlemekte ve takdir etmekteyiz. Bunca güzel hizmeti görmüyorlarsa, dua edelim de görsünler.

Kutlu doğum tartışmaları

Efendim, kutlu doğum şöyleymiş böyleymiş. Zarfla uğraşıp mazrufu ihmal edenler, acaba bu güzel etkinlikler vesilesi ile milyonlarca insanın gül iklimine yaklaştığını göremiyorlar mı?

Acaba bu hafta vesilesi ile kaç çocuk Efendimiz’in hadis-i şeriflerini ezberlemiştir, kaç çocuk naat-ı şeriflerle tanışmıştır, kaç çocuk salevatlarla buluşmuştur; bunu hesap edemiyorlar mı?

Mazlum coğrafyalara umut olma adına neler yapabileceğimizi düşüneceğimiz yerde, maalesef enerjimizi bu tür gereksiz tartışmalarla boşuna harcıyoruz.

Büyük hizmetlerin merkezi olan Diyanet teşkilatını yıpratmayı asla doğru bulmuyoruz. Bu konuda hakkı söylemeye elimizden geldiğince devam edeceğiz.

Yok mudur Diyanet  İşleri Başkanımızın veya diğer Diyanet mensuplarının hatası? Elbette vardır. Ancak sizlere suratı ile adam döven soğuk bakışlı diyanet işleri başkanlarının dönemini hatırlatmakla kifayet edeceğim.

O günleri düşündükçe birçok şeyin iyiye, güzele doğru gittiğini görüyor ve takdir ediyoruz. Bunu akl-ı selim sahibi münevverlerimizin de gördüğünü tahmin ediyorum. Onlar da bugün başkanımızın yanında olarak, gerekli yerlere gerekli dersleri vereceklerdir.

Başkan’dan iki talebimiz

Bu vesile ile eğer takdir buyururlarsa, muhterem başkanımızdan iki konuda küçük birer ricamız olacak.

Birincisi, Kur’an ve Sünnet’i birbirinden ayırmaya çalışan hiziplere karşı en sert mücadeleyi kendisinden bekliyoruz.

Hadis-i şerifleri reddeden ve rafa kaldıran Kur’an İslamı fitnesine geçit vermemesini istirham ediyoruz

İkinci husus da şudur: (Bazı meseleler küçüktür ama sembolik anlamları vardır. Malumunuzdur ki İslam estetik düşüncesinin temeli sadelik üzerine kurulmuştur. Efendimiz’in süslü bir perde olan odada namaz kılmadığını hatırlayalım.

Bugün maalesef imam efendilerimiz gelinlerin kına gecesi kıyafetlerine benzeyen cübbeleri ile çirkin bir görüntü arz etmektedirler. Maalesef bu çok yaygınlaşmıştır.

Arama motoruna “İmam cübbesi” diye yazdığınızda bu çılgınlığın nerelere kadar gittiğini göreceksiniz.

Aynı zamanda süslü cübbe giyme adeti yahudi ve hıristiyanlara ait bir adet olduğundan, onlara muhalefet etmek gerektiğinden, bundan şiddetle kaçınmak gerekir.

İnşallah muhterem başkanım sizden açık renkli sade bir cübbe ile imamlarımıza örnek olmanızı ve bu çılgınlığa dur demenizi bekliyoruz. İnşallah bazı küçük sembolik şeyler, büyük belaların define vesile olacaktır.

Sözümüzün sonunda bir kez daha tekrar ediyoruz: Muhterem Mehmet Görmez hocamızın sonuna kadar yanındayız. Fitneye sonuna kadar karşıyız. Allah yar ve yardımcınız olsun.

İrfan Haksöz/ İrfandunyamiz.com

Şunlara Gözat

Örnek bir Müslüman İpek hoca…

İsmiyle müsemma, amel-iman birlikteliğinin timsali, gerçek anlamda peygamber vârisi üstün insan İpek Hoca… Burada kullanılan …

2 Yorumlar

  1. Sizi takip ediyor tavsiye ediyordum taki bu haberinize kadar malesef gene güvendiğimiz dağlara kar yağdı

  2. haberci işlem

    Diyanet İşleri için Milli Gazete ferasetli bir duruş sergilediğini görüyorsunuz ama ülkemiz için yapılan haberleri niye görmüyorsunuz bu çok manidar. Yinede Milli Gazeteye ferasatli davranışından dolayı hakaret etmediğiniz için Milli Gazete adına teşekkürler.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.