Bir modern zaman Birgivî’si Mehmet Sürmeli hoca

Öyle insanlar vardır ki hakkında konuşup yazabilmek için uzun yıllar tanıyor olmak ve/ya birlikte olmak gerekmez. Dr. Mehmet Sürmeli Hoca da böyle biri. Kendisi ile uzun yıllar birlikte bulunmuş, pek çok sohbetine katılmış biri değilim. Öğrencilik sebebiyle Ankara’da bulunduğum 2008-2012 yılları arasında birkaç sohbetine katılıp, kendisi ile ayaküstü kısacık muhabbet etme imkânı bulmuş birisi olarak bu yazıyı kaleme alma cesaretini kendimde bulduğumu söyleyebilirim.

Dr. Mehmet Sürmeli Hoca hakkında söz etmeden önce kısaca biyografisini vermeyi uygun gördüm. Mehmet Sürmeli Hoca 1957 yılında Kayseri’nin Yahyalı ilçesinde dünyaya geldi. İlk öğrenimini Yahyalı’da, orta öğrenimini Kayseri’de tamamladı. Kayseri Yüksek İslam Enstitüsünden 1979 yılında mezun oldu. Yahyalı Yahyagazi Lisesi’nde, Sivas’ta ve Ankara’da öğretmenlik yaptı.

Alim dedesi

Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tefsir Anabilim Dalında “Kur’an’da Velayet Kavramı” çalışmasıyla yüksek lisans; Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde de “Sahabenin Kur’an Anlayışı” adlı teziyle 2003 yılında doktora yaptı. Uzun süre Yeni Dünya Dergisi’nde ve muhtelif dergilerde makaleleri yayınlandı. Türkiye’nin birçok yerinde konferanslar verdi. Şimdilerde Talim ve Terbiye Kurulu başkan yardımcılığı görevini yürüten Dr. Mehmet Sürmeli Hoca evli ve üç çocuk babasıdır.

Sabit Yeniceli’nin “Yahyalı’nın Sosyokültürel ve Dini Yapısı Üzerine Bir İnceleme” adlı yüksek lisans tezini incelerken “Manevi Şahsiyetler” başlığı altında H. Mehmet Sürmeli diye bir isme rastladım. Hemen aklıma Dr. Mehmet Sürmeli Hoca geldi. Dedesi olabileceğini düşündüm. Bizim toplumumuzda çocuklara dedelerinin ismini verme âdeti vardır ya hani. Belki de yanılıyorumdur. Bu yüzden meseleyi Dr. Mehmet Sürmeli Hoca’ya sorup tahkik etmekte fayda var.

Tezde belirtildiğine göre; H. Mehmet Sürmeli, hicri 1286 yılında Yahyalı’nın Çiğilli Mahallesi’nde dünyaya gelmiş. ‘Karahasan’ ismiyle bilinen bu zat ilk tahsilini Niğde ve Kayseri’deki medreselerde yapmış. Kurra hâfız olması ve Arap diline olan düşkünlüğü çevrede tanınmasına vesile olmuş. En dikkat çeken yönlerinden bazıları; lüzumsuz ve manasız bir konuşma yapması vaki olmayan, mütevazı ve aynı zamanda takva ehli olan, az konuşan ve çok tefekkür eden bir zat olması imiş. 1957’de vefat etmiş. Dikkat çekici olduğunu düşündüğüm bir nokta var: H. Mehmet Sürmeli merhumun vefat ettiği yıl olan 1957 aynı zamanda Dr. Mehmet Sürmeli Hoca’nın doğduğu tarih. Yani Allah Teala bir âlimi çekip aldığında yerine bir başka âlimi gönderiyor ve yeryüzünü âlimsiz bırakmıyor elhamdülillah.

Bazı eserleri

Dr. Mehmet Sürmeli Hoca hakkında böyle bir yazı kaleme almaya cüret edip de eserleri hakkında bir iki kelâm etmemek olmaz diye düşündüm:

1. Tevhid Risalesi: Kuran’ın en temel konularından biri olan tevhid, Dr. Mehmet Sürmeli Hoca’nın gerek yazılarında gerekse konferanslarında üzerinde hassasiyetle durduğu kavramlardan biridir. Şu anda bildiğim kadarıyla baskısı mevcut olmayan bu eser sahaflarda belki bulunabilir.

2. Nebevî Zühd: Tasavvufun uçmak – kaçmak anlamına gelmediğini sık sık ifade eden Dr. Mehmet Sürmeli Hoca, bu eseriyle bidatsiz ve sahih tasavvuf anlayışının kapılarını sonuna kadar aralıyor. Bu eserin de maalesef baskısı bulunmuyor. Sahaflarda, ikinci el kitap satan yerlerde rastlanılması hâlinde bu önemli eserin kaçırılmaması gerektiğini belirtmeye gerek bile duymuyorum.

3. Kuran’da Velayet Kavramı: Dr. Mehmet Sürmeli Hoca’nın aynı zamanda yüksek lisans tezi olan bu eser ufkumuzu açmak için müthiş bir fırsat. Bu eseri okuduktan sonra “velayet” kavramını tasavvufa hasretmek suretiyle aslında veli, velayet gibi kavramlara ne kadar dar bir anlam yüklemiş olduğumuzu bizzat idrak etmiş oldum.

4. Gaye İnsan Hazreti Muhammed: Ciddi bir tahkik mahsulü olan bu eserin neyse ki baskısı mevcut. “Peygamber Efendimiz hakkında bilgi edinmek istiyorum; ancak hangi kitabı okuyacağımı bilemiyorum” diyenlere Dr. Mehmet Sürmeli Hoca’nın bu eserini kesinlikle tavsiye ederim.

5. Hayatı Zikirle Anlamlandırmak: Dr. Mehmet Sürmeli Hoca bu eserinde “Bil ki, Allah’tan başka ilâh yoktur. (Habibim!) Hem kendinin hem de mümin erkeklerin ve mümin kadınların günahlarının bağışlanmasını dile! Allah, gezip dolaştığınız yeri de duracağınız yeri de bilir” meâlindeki Muhammed Suresi’nin 19. ayetinin tefsirini yapıyor. Bu eseri okuduğunuzda “zikir” kavramının sadece tasavvuf ile ilişkilendirilmesinin ne kadar hatalı bir tutum olduğunu göreceksiniz.

6. Sahabenin Kuran Anlayışı: Dr. Mehmet Sürmeli Hoca’nın aynı zamanda doktora tezi olan ve Mavi Yayıncılık tarafından neşredilen bu eser, Kur’an’ı doğru anlama ve anlatma davasına gönül veren kişiler için tam bir başvuru kaynağı. “Sahabe’nin Kur’an’a bakışı, onunla münasebeti nasıldı? Sahabe için günlük hayatın akışı içinde Kuran nerede duruyordu? Sahabenin Kur’an’ı anlama noktasında avantajları nelerdi?” gibi soruların cevaplarını bulacağınız bu eseri ilim talibi bütün kardeşlerime gönül rahatlığıyla tavsiye ederim.

7. Beş Terim: Şirk, nifak, irtidat, bidat, günah gibi temel kavramları konu alan eseri için Dr. Mehmet Sürmeli Hoca şöyle demekte: “Bu çalışma kimlik kaybını sıfıra indirmek düşüncesi ve endişesi ile yapılmıştır.”

8. Peygamberimizin Kur’an Anlayışı: Uzmanlık alanı tefsir olan Dr. Mehmet Sürmeli Hoca diyor ki: “Bu çalışmaya Peygamber Efendimiz’in Kur’an Anlayışı’ de­mek doğru bulunmayabilir. Çünkü bu ifadede çok fazla bir derinlik yok ama sahabenin Kur’an anlayışına öncülük etmesi münasebetiyle bu ismi verdik. Esasında ikisinin bir okunması gerekir. Sahabenin bizzat kendisi Hazreti Muhammed sallellahu aleyhi ve sellem’in eseri olduğu için onla­rın Kur’an’a bakışlarını Resulullah’tan uzak tutmak mümkün değildir.”

9. Nasıl İman Edelim: MGV Yayınları’ndan çıkan bu eserde Dr. Mehmet Sürmeli Hoca, Kuran ve Sünnet’e göre imanın hakikatini konu alıyor.

10. Hacı Hasan Efendi ve Tasavvuf Anlayışı: Bu eser ile ilgili olarak Dr. Mehmet Sürmeli Hoca şöyle diyor: “Bir ömrünü İslâm’a hizmete adamış bir isimdir Hacı Hasan Efendi. Şahid ümmetin zirvedeki öncülerinden biri olarak, yaşadığı bölgede ümmetin sorunlarını tespit etmiş, sonra da Kur’an’ı Kerim ve sünnetten çözümler sunmuştur. Bu kısa çalışma 1970’lerden beri onu gören ve tanımaya çalışan iki kişinin tanıklığıdır. Yahyalı Yahyagazi Lisesi’ne öğretmen olarak atandıktan sonra ise her hafta sohbetlerine aksatmadan katılarak şahitliğimizi perçinledik ve onun hâllerinden istifade etmeye çalıştık. İlahi rahmetin inmesi amacıyla gördüklerimizi ben ve zevcem Ayşe Sürmeli, siz kıymetli dostlarımızla paylaşmak istedik.”

Dr. Mehmet Sürmeli Hoca’nın sohbetlerinde ve konferanslarında şu kelimeleri sıklıkla kullandığına şahit olursunuz: İlim, amel, ihlas, cihad, tevhid, usul, kaynak, metodoloji. Hepsi de anahtar kavramlar. Gerçek anlamda muhakkik bir âlim olan Dr. Mehmet Sürmeli Hoca her zaman derslerinde ve kitaplarında temel kaynaklara inmeksizin İslâmî ilimlerde söz sahibi olunamayacağının altını çiziyor. Dahası altını çizmekle kalmıyor, bunu bizzat yaşayarak gösteriyor.

Yüzlerce tanımını bir kenara atarak tasavvufu sadece ama sadece uçmak ve kaçmak olarak gören; ayet, hadis ve sahabe kavli yerine veli kerametleri ve menkıbeleri dinlemekten bir adım ileri gidemeyen kimselerin Dr. Mehmet Sürmeli Hoca’nın sohbetlerine katılmak için can atmaları ve ondan istifade etmeleri elbette düşünülemez; fakat hakkını teslim etmek gerekir ki, hakkı ve hakikati söylemekten hiçbir zaman çekinmeyen, üst düzey yöneticilerde ve görevlilerde gördüğü kusurları cesaretle tenkit eden, emanetin ehli olmayanlara verilmesi ile her türlü bid’at, hurafe ve yanlış uygulamaların karşısında dimdik duran bir âlim olan İmam Birgivî’nin az sayıdaki günümüze yansımalarından biri bence kesinlikle Dr. Mehmet Sürmeli Hoca’dır.

Not: Ebul Erva müstearıyla yazılan bu yazı şu adresten iktibas edilmiştir.

İrfanDunyamiz.com

BENZER YAZILAR

İslam Alimleri ↗

Kıymetli İslam alimlerini tanıtan birbirinden güzel yazılar okumak için tıklayın.

Abide Şahsiyetler ↗

İslam’ın çilesini çekmiş öncü şahsiyetlere dair yazılar okumak için tıklayın.

Şunlara Gözat

Halil Atalay hoca yüreklere dokunmuştu…

1959 yılı Ramazan ayının Kadir gecesinde Eskişehir’in Mihalıççık ilçesi Çalkaya köyünde doğdu. İlkokulu Çalkaya Köyü …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.