Sonunda bunu da yapmış…

Günlerden bir gün bir tanıdığın mekânında hasbihal ediyoruz. Derken kapıdan, şahsen tanıdığım ama o zamana kadar bende olumsuz izlenimler bırakan bir kişi girdi odaya. Mekân sahibinin elini öpmeye çalıştı. Paraya acilen ihtiyacı olduğunu hissettirecek şeyler söyledi. O arkadaş o zamanki parayla küçük bir meblağ verdi. Gelen şahıs teşekkür ederek ayrıldı.

Şahıs gittikten sonra mekân sahibi, şahsı tanıyıp tanımadığımı sordu. Ben de şahsen tanıdığımı ama detaylarını bilmediğimi söyledim. Meğer eski arkadaşlarındanmış. “Sonraları pis işlere bulaştı” dedi ve ekledi: “Tertemiz karısı ve çocukları vardı. Karısını boşadı. Tabii çocuklar da annelerinin yanında kaldı. Sonra da kötü yolda olan bir kadınla evlendi. Şimdi onunla yaşıyor.”

Birden midemin bulandığını hissettim. Aynı zamanda Kur’an-ı Kerim’de defalarca okuduğum halde hikmetini pek düşünmediğim ayetin hikmeti ışıldadı beynimde. Nur suresinde zina eden bir erkeğin ancak zina eden  veya müşrik bir kadınla evlenebileceği, zina eden bir kadının da ancak zina eden veya müşrik bir erkekle evlenebileceği belirtiliyordu. Ardından da temiz (zinaya bulaşmamış  manen kirlenmemiş, namuslu) erkeklerle temiz  kadınların birbirlerine layık olduklarını, habis (zina yapmış, manen kirlenmiş) erkeklerle habis kadınların birbirlerine layık olduklarını belirtiyordu.

Zina eden erkek, zina eden veya müşrik olan bir kadından başkası ile evlenmez; zina eden kadınla da ancak zina eden veya müşrik olan erkek evlenir. Bu, müminlere haram kılınmıştır.”(Nûr, 3)

Kötü kadınlar, kötü erkeklere; kötü erkekler de kötü kadınlara; temiz (namuslu) kadınlar temiz (namuslu) erkeklere, temiz erkekler de temiz kadınlara layıktır…”(Nûr, 26)

Yukarıdaki olayı ve benzer olayları, bu ayetlerle birlikte düşündüğümde şu sonuçlara ulaştım: Ruhen kirlenmiş bir erkek çevre baskısından veya başka sebeplerle temiz bir hanımla evleniyor. Her ne kadar bedenleri evlense de ruhları birbirine uyum sağlamıyor, sağlayamıyor. Ruhen temiz olan eşinden, ruhen zevk alamayan kirlenmiş erkek, gözünü dışarıya dikiyor, ancak kendisi gibi kirlenmiş habis kadınlarla ruhen uyuşabiliyor.

Bu evlilik, çevre baskısına göre ya mutsuz bir şekilde devam ediyor (tabi erkeğin gözü hep dışarıda) ya da baskı azalınca ayıp kavramı kalkınca boşanıp kendisi gibi habis kişilerle evleniliyor. Tabi bu durum habisleşmiş kadınlar için de böyle oluyor. O da temiz eşle mutlu olamıyor fırsatını bulduğunda habisleşmiş bir kişiyi buluyor. Elbette, can-ı  gönülden yapılmış, gerçekten pişman olunarak yapılmış tövbe sahiplerini ayrı tutuyorum.

Demek zina fiili kişiyi manen düşürüyor. Rabbimiz Kur’an’da bizi hem uyarıyor hem de nehyediyor: “Sakın zinaya yaklaşmayın. Çünkü o, son derece çirkin bir  iştir  ve çok kötü bir yoldur.” (İsra, 32)

Ali Uslu/ İrfanDunyamiz.com

Şunlara Gözat

Halil Atalay hoca yüreklere dokunmuştu…

1959 yılı Ramazan ayının Kadir gecesinde Eskişehir’in Mihalıççık ilçesi Çalkaya köyünde doğdu. İlkokulu Çalkaya Köyü …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.