Yıllar önce İstanbul’da bir ortaokulda müdür yardımcılığı yaparken, idare odasına, on iki- on üç yaşlarında iki çocuk, onların annesi ve bir de dedeleri geldi. Sade kıyafetlerinden ve çekingen tavırlarından, köyden yeni geldiklerini tahmin etmiştim. Ancak Anadolu’nun küçük yerlerinde rastlayabileceğimiz mahcup simalardı. Halim selim görünüşlü dedeleri daha selam verir vermez, elindeki …
Devamı