Gönül Dünyamız

https://irfandunyamiz.com/seyda-abi-bambaskaydi/

Bu bölümde bam telinize dokunan gönül ikliminden yazılar bulacaksınız

Şeyhinin Erbakan Hoca’ya tavsiyesi

Mehmed Zahid Kotku Hocaefendi sohbetlerinde sık sık Müslümanların geri kalmışlıklarını dile getirir ve yerli imkânlarla sanayi tesisleri kurma ve işletmenin önemi ve gerekliliği üzerinde dururlardı. Bir gün Mehmed Zahid Hocaefendi, Necmeddin Erbakan’a şöyle der: “Siz makine hocasısınız. Almanya’ya gidip oradaki sanayinin durumunu yakından incelediniz. Caminin önünde yabancı otomobilleri görünce çok …

Devamı

Mustafa Fevzi amcayı bilen bilir…

Yıllar önce bir gün helva işiyle iştigal eden ehl-i tarik bir büyüğümle birlikte Eyüp Sultan Tepesi‘ndeki Kaşgari Mescidi’nde ikindi namazlarımızı kılmıştık. Namazdan çıktığımızda yaşlı bir amca yanıma gelerek, adımı, işimi ve buna benzer şeyleri sormuştu. Sonra bizi bırakmamış yaklaşık iki saat kadar bize dini sohbetler etmişti. O sürekli konuşmuş, biz …

Devamı

Erzurumlu Vaiz Ahmet Efendi iz bıraktı

Evimiz Vişneli Camii’ne yakındı. Bu camiye niçin bu ismin verildiğini çocukluğumda hep merak ederdim. Gidip geldikçe gerçekten vişne var mı diye dikkat kesilirdim ama hiç göremezdim. Oynamak veya rahmetli babamla namaz kılmak için gittiğimde de zaten bana bir tanecik bile vişne veren olmamıştı.  Sonradan duyduğuma göre, ne kadar doğru bilmem …

Devamı

Zavendikli Mustafa Hoca Rize’nin incisiydi…

İlmini taşıyanlar mı yoksa yaşayanlar mı topluma faydalı oldular? Tabii ki yaşayanlar halkın gönlünde yerlerini aldıkları gibi, umulur ki Hak katında da rızay-ı ilahiyyeye mazhar olanlardan olmuşlardır. Karadeniz’in incisi, güzel bir il olan Rize’de mütevazı bir hayat yaşayan ve “Zavendikli” ünvanlıyla anılan Mustafa Yıldız Hoca’yı 1991 yılında tanımıştım. Her anın …

Devamı

Mehmet Feyzi Efendiyi ziyaretimiz…

İmam hatipte okurken yaz tatillerinde İstanbul gibi manevi üstadların bol olduğu bir şehirde birçok güzel zatı görmek nasip olmuştu. İsmailağa Camii imam hatibi Mahmud Ustaosmanoğlu Hocaefendi’yi, Sultanahmet Camii imam hatibi Reisülkurra Gönenli Mehmed Efendi Hocamızı, İskenderpaşa Camii imam hatibi Mehmed Zahid Kotku gibi büyük zatları genç yaşta ziyaret edip ellerinden …

Devamı

Tahir Büyükkörükçü hocaefendi

Sadece Konya’nın değil milletimizin hafızasına kazınmış isimlerden biri de Tahir Büyükkörükçü Hocaefendidir. 1940’lı yıllardan vefat ettiği 5 Mart 2011 tarihine kadar milletimizin meşakkatli hayatının yükünü omuzlayan manevi önderlerden biridir. Konya’da başlayan bu manevi halka giderek genişlemiş ve tüm ülkeyi hatta Avrupa’daki göçmen Türkleri de içine alacak menzile ulaşmıştır. Büyükkörükçü Hocaefendi …

Devamı

Erbakan Hoca ve Hacı Hasan Efendi

Hacı Hasan Efendi 1914 yılında Kayseri’nin Yahyalı kazasında doğdu. 27 Ocak 1987 tarihinde yine Yahyalı kazasında ebedi âleme intikal etti. Hayattayken ilk ziyaretimizi Erbakan Hocamızla birlikte yapmış, kendisinden büyük izzet ve ikram görmüştük. Kendisi Nakşi tarikat şeyhi idi ve kendisine intisaplı birçok müridi vardı. Erbakan Hocamız bir şeyh efendinin yanına …

Devamı

Çoban Abdulkadir’in daveti…

Günümüz âlimlerinden Seyda Muhammed el-Konyevi‘nin, dayısı Seyda İbrahim Faruki el-Belli, Mardin-Kızıltepe’de yaşamış ve 26 Şubat 2007 tarihinde ahirete irtihal etmiştir. Kendileri, yöre halkının çok sevdiği, bölgenin kanaat önderlerinden, ilmi ve güzel ahlakı ile insanlara rehber olmuş, fazilet sahibi bir âlim idi. Bir talebesi anlatıyor… Seyda İbrahim Farukî Hazretleri yaşantısı ve …

Devamı

Osman Nuri Efendi’yi etkileyen zatlar…

Muhterem Osman Nuri Topbaş Hocaefendi çocukluk ve gençlik yıllarındayken kendisini etkileyen şahsiyetleri şöyle anlatıyor: Beni çocukluk yıllarımda en çok etkileyen bilhassa iki kıymetli şahsiyet vardır: Annem ve babam… Buna ilâveten de elbette güzel bir çevre… Annem, ufak yaşlardan itibaren bizlerin gönül âlemine çok kıymetli hazîneler yığan melek ruhlu ve mübârek …

Devamı

Alperen ruhlu Esad Coşan Hocam

Çalışıyorum. Ama masamdaki takvime bakınca, 4 Şubat 2001’i, seni hatırladım. Tane tane konuşurdun. Amfide, sınıfta, kürsüde hep yavaş yavaş, herkesin anlayacağı bir lisan ile konuşurdun. O anlattığın konuyu ilk defa duyanlar, sanki evvelden bu meselelere âşinaymış gibi rahatlar, can kulağıyla dinlerlerdi. Sen aşkla anlatırdın, biz zevkle dinlerdik. O dersler bitmeseydi. …

Devamı