Ebu’l Ala Mevdudi’nin “Sünnetin Anayasal Niteliği” adlı kitabını okuyunca 351 sayfa boyunca hep aynı şeyi hissettim. Müslümanlar ister Anadolu’nun bir yerinde yaşasınlar isterse başka bir coğrafyada yaşasınlar, aslında birbirine benzeyen yönleri benzemeyen yönlerine oranla çok daha fazla. Eseri okuyunca Pakistanlılara karşı sevgim arttı ve oraya gitsem yabancılık çekmeyeceğimi hissettim. Neden …
DevamıGönenli Mehmet Efendi’nin üslubu çok tatlıydı
Asıl ismi Mehmet Öğütçü olup 1901’de Gönen’de doğmuş, onun için halk arasında Gönenli Mehmet Efendi diye tanınmıştır. 1920’li yıllarda İstanbul’a gelmiş, 1954- 1982 tarihlerinde Sultan Ahmet Camii’nde İmam- Hatip olarak görev yapmıştır. Çok yönlü bir din âlimi ve hizmet adamı olan Gönenli Mehmet Efendi’nin hiç ihmal etmediği görevlerinden biri de …
Devamıİlim ve edep timsali Halil Günenç hoca
Çocukluğumun geçtiği 90’lı yıllarda babam bazı meseleler hakkında görüş almak için ahizeli telefonumuzla Halil Günenç Hocaefendi’yi arar ve ona bazı fetvalar sorardı. Meseleyi anlatıp fetvayı alınca keyfi yerine gelir, gönül rahatlığı ile o fetvaya uyardı. Artık tartışılan konu hakkında kendisinin bir tereddütü kalmadığı gibi, mahallelinin de itiraz hakkı kalmazdı. Ne …
DevamıFazilet sahibi bir alim Abdulfettah Ebu Gudde
9 Mayıs 1917’de Halep’te doğan Abdulfettah Ebu Gudde, Halep’in ünlü Hüsreviyye Medresesi’nden sonra Kahire’de Ezher Üniversitesi Şeriat Fakültesi’nde okudu. O dönemde tanıdığı hocaları arasında iki büyük Osmanlı âlimi vardı ki birisi Şeyhulislam Mustafa Sabri Efendi diğeri de allame Düzceli Muhammed Zâhidü’l Kevserî’dir. Çeşitli hocalarından 119 icâzet alarak devrinin en çok …
DevamıBir hakikat alimi Ebubekir Sifil hoca
Dr. Ebubekir Sifil Hocamızın, merhum babasını anlattığı “Bir Fikri Hoca geçti bu alemden” başlıklı yazısını okuyunca; “Bir Ebubekir Hoca var bu alemde!” şeklinde bir yazı yazmayı gönlümden geçirmiştim. Sağolsun bazı dostlar; “Bidatlerin yaygın olduğu bu devirde istikamet ehli sağlam hocaları dilinin döndüğünce yazmalısın” diyerek beni teşvik ettiler. Fakir de bu …
DevamıKendi dilinden Mehmet Yalar hocamız
Bismillahi’r Rahmani’r Rahim. 1949 veya 1950 yılında Diyarbakır’ın Mermer nahiyesinde doğdum ve 14-15 yaşına gelinceye kadar orada kaldım. Babam Mermer’de resmi imamdı ayrıca Arapça ve Farsça bilgisi ileri düzeyde olan babam uzun yıllardan beri müderrislik yapıyordu. Birçok talebesi vardı. 5 yaşında iken babamdan Kur’an-ı kerim dersi almaya başladım. Kış geceleri …
DevamıOsmanlı bakiyesi bir alim Emin Saraç Hoca
Son devrin önemli âlimlerinden merhum Mehmet Emin Saraç Hocamız, 1920’li yılların sonlarında Tokat‘ın Erbaa ilçesine bağlı Tanoba Köyü’nde dünyaya geldi. Babasından aldığı eğitimle on iki yaşında hafızlığını tamamladı. Çocukken babasının kardeşleri ile kendisini geceleri teheccüd namazına kaldırdığını ve sabaha kadar hafızlık çalıştırdığını anlatan Emin Saraç Hoca o günlerden şöyle bahsediyor: …
DevamıKendi dilinden Şeyh Abdulkerim Çevik
Altı yaşında iken medreseye ve okula başladım. O zamanın çocukları bu zamanki çocuklardan çok farklıydı. Şimdi çocukların kafaları bir orda bir şurada yerinde değil… O zamanki çocuklar yaşının farkındaydı. Bizim zamanımızda, -bin dokuz yüz yetmiş altı senesinde- televizyon yoktu. Norşin’e elektrik Bin dokuz yüz seksen yılında geldi. Elektrik geldikten bir …
DevamıKendi dilinden Orhan Çeker hocamız
1953 Ankara/Haymana, Sındıran Nahiyesi‘nde doğmuşum. İlkokulu köyümde okudum. Ailemiz okumuş bir aileydi. Her iki dedem de hocaydı. Özellikle anne tarafından dedem iyi okumuş birisiydi. Sanıyorum 70 yıldan fazla imamlığı vardı. Sultan II. Abdülhamid zamanında İstanbul’da okumuş, talebe olduğu için askere almamışlar. O da köyümüzde imamlığa başlamış, 1969’da ölünceye kadar vazifeye …
DevamıEndülüslü bilge İbn Hazm
Rahmetli Asım Gültekin Abi gittiği bir misafirlikte veya herhangi bir yerde bir kitaplık ya da kütüphane bulursa mutlaka orayı karıştırırdı. Kitap okumanın zevkini almıştı; isterdi ki herkes bir şeyler okusun, bir şeyler yazsın. Beraber Fatih’te bir yayınevine uğradığımızda da çok mutluydu. Onun dünyasında dergilerin olduğu gibi kitapların da yeri büyüktü. …
Devamı