Abide Şahsiyetler

Bu bölümde çocukların, gençlerin ve yetişkinlerin örnek alması gereken, örnek şahsiyetlere, abide kişiliklere dair yazıları bulacaksınız.

Celalettin Ökten Hoca sade yaşardı…

Bu yazımda size, Türkiye’de İmam-Hatip Okullarının açılması için gece-gündüz çalışan, yani cihad eden ve neticede Yüce Allah’ın yardımı ile başarıya ulaşan bir hocaefendiyi kısaca tanıtacağım. Bu mücâhidin adı Celalettin Ökten’dir. Kısaca Celal Hoca diye tanınır. Şimdi bu mücâhidi tanıyalım. Celal Hoca’nın asıl adı Mahmut Celâlettin’dir. Soyadı kanunu çıktıktan sonra Ökten …

Devamı

Seyyid Kutub ve Hasan El Benna okumayalım mı?

Bir furyadır gidiyor. Neymiş; “Seyyid Kutub, Hasan El Bennâ okuyup okutarak duygusal İslamcı olduk. Artık Râzî, Cüveynî, Gazzâlî okuyup akılcı; dili ve usulü sağlam olacağım” diyor. Birincisi, Seyyid Kutub ve diğer mütefekkirler Râzî, Gazzâlî ve diğer ulemanın alternatifi değiller ki, sen bu vakte kadar okumayıp, hamasetle iş yapıp kendine yazık …

Devamı

Erbakan Hocamızı çok sevdik

İçinde bulunduğumuz şartlar ve gençliğimizi geçirdiğimiz zaman dilimi gereği, çocukluktan beri siyasete hep ilgi duydum. Çocukluk yıllarımız rahmetlik Menderes’in iktidarı ve ardından darbeyle yıkılıp katillerin bir başbakan ve iki bakanı idamıyla koca bir hükümeti alaşağı ettiği çok ama çok talihsiz senelerdir. Köyümüzde sadece, akrabamız olan Muhammet amcanın evindeki radyodan babam …

Devamı

Ay parçası Erbakan hocamız

“Yarın elbet bizim, elbet bizimdir!  Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!”                    Necip Fazıl Kısakürek Bu bir dertli bakıştı. Bir gayeye, bir davaya baş koymanın resmiydi. Bağrı yanıklığın, adanmışlığın simgesiydi. Işık gibi parlayan yüzüyle, birçok kez öpmekle şerefyap olduğum nurlu elleriyle tam bir ay parçasıydı. Şimdi yaşasaydı da o elleri öpsem, …

Devamı

Erbakan hocamızın mücadele azmi…

Ben on üç yaşımdan itibaren hocamızın mücadelesinin içerisindeyim. Babamızın ilçe başkanı olması hasebiyle bu mücadeleyi yakından takip etmek imkânını buldum. Hocamız Teknik Üniversite’yi bitirdikten sonra başarılı bir akademisyen olarak Almanya’ya gitti. Almanya’daki yaptığı faaliyetlerinden sonra Türkiye’ye dönünce, ülkenin kaynaklarının en iyi şekilde değerlendirildiği takdirde müthiş bir kalkınma hamlesi ve refaha …

Devamı

Bir davet öncüsü Hasan El Benna

Hasan EL- Benna… Künyesi; Hasan bin Ahmed bin Abdirrahman el-Benna’dır. 1906 yılında Mısır‘ın Buhayra vilayetine bağlı Mahmudiye kasabasında dünyaya geldi. İlk eğitimini bir muhaddis olan babasından aldı. Babası Ahmet, önemli âlimlerdendi. Aynı zamanda saatçiydi. Hasan El Benna, Demenhur’daki eğitimine devam ederken bir yandan da babasının yanında hem ilim öğreniyor hem …

Devamı

Habib-i Neccar kimdir?

Habib-i Neccar Allah yolunda şehid olmuş bir kahramandır. Türbesi Antakya‘da ziyaretgâhtır. Buradaki Silipus Dağı‘na ve bir camiye onun adı verilmiştir. Yâsîn Sûresi’nin 13-33. ayetlerinde anlatılan olay ile Kur’ân-ı Kerim’de ismi anılmaksızın kendisine işaret edildiği müfessirlerce kabul edilmiştir. Kur’ân-ı Kerim’de anlatılan bu olaya göre, Antakya halkı putperestti. Hazreti İsa’nın havarilerinden iki …

Devamı

Abdullah Azzâm ve cihad dersleri…

Yazımızın başlığını teşkil eden “Cihâd Dersleri” ibâresi, rahmetli şehid Prof. Dr. Abdullah Azzâm’ın Türkçeye tercüme edilmiş bir kitabının adıdır. Asıl adı “Fî Zilâli Sûreti’t-Tevbe” olan bu kitap Türkçeye “Tevbe Sûresi’nin Gölgesinde Cihâd Dersleri” olarak tercüme edildi. 1996 yılında Burûc Yayınları tarafından neşredilen kitabın, benim elimde ikinci baskısı var. Elimdeki ikinci …

Devamı

Mehmed Şevket Eygi Bey’i anlamak…

Doksanlı yılların sonuna gelindiğinde, liseyi bitirmiş ve Sivas İlahiyat Fakültesi‘ni kazanmıştım. O yıllarda dedem Milli Gazete abonesi olduğu için, gazetenin ilk sayfasını açınca “Takvimden Yapraklar” serlevhasıyla karşımıza çıkan merhum Mehmed Şevket Eygi Bey’in yazılarından ve düşüncelerinden haberdardım. Gazetedeki yazılarında fotoğraf kullanmıyordu fakat o genellikle bizim gözümüzde kırmızı fesli bir fotoğrafıyla …

Devamı

Dava adamlarının namazı…

Hasan el-Benna: 3 binin üzerinde köyü tek tek gezdi. Çoğu köylere binek hayvanlarının üzerinde veya yürüyerek gitti. Kavurucu sıcağa ve zorlu şartlara rağmen tüm çalışmalarını namaz vakitlerine göre ayarladı. Ezan okunduğunda onun için dünya durdu ve hemen cemaate koştu. Namazlarını asla geçiştirmedi. En yoğun zamanlarında bile sünneti ve tesbihatı ihmal …

Devamı