Mehmet Sürmeli

Dr. Mehmet Sürmeli’nin Bütün Yazıları

Kader konusunda sapıtanlara dikkat…

İman esaslarından birisi de kaza ve kadere imandır. Bu konu insanlığın başlangıcından beri zaman zaman tartışılmıştır. İslâm Kelam tarihinde de en çok konuşulan, tartışılan ve buna bağlı olarak birçok ekolün meydana çıkmasına neden olan konulardan birisi olmuştur. Kaza ve kader konusunda ehliyeti olan veya olmayan herkes birçok şey söylemiştir. Hâlâ …

Devamı

Hanım sahabilerin eğitimi nasıldı?

Eğitimi bütünlük çerçevesinde düşünürsek, çocukların ve erkeklerin eğitiminin kadınlarla, kadınların eğitiminin erkeklerle ilgisi vardır. Çünkü eğitim ve öğretim faaliyetinin sonucunda ortaya çıkan olumlu davranışlar mutlaka tarafları etkiler. Bu açıdan, toplumsal eğitimde etkileşimin olumlu yönde tamamlanması için Resulullah kadınların eğitim ve öğretimini de ihmal etmemiştir.  Hazreti Muhammed sallellahu aleyhi ve sellem, kendisine …

Devamı

Eğitim tevhid merkezli olmalıdır…

Eğitim ve öğretimin tevhidî temellere dayandırılması çocuklarımızın istikbali açısından hayati önem taşımaktadır. Biz bu önermeyle burada genel bir eğitim öğretim projesi yapmak yerine, eğitim ve öğretimde tevhidin önemine kısaca atıfta bulunacağız. Tevhid; hayatın anlamlandırılmasında Allah Teâlâ’nın emirlerini mutlak manada hesaba katmak; O’nun isteklerine karşı her hangi bir olumsuz eylem ve …

Devamı

Benim ücretim ancak Allah Teâlâ’ya aittir…

Cihada karşılık ücret alınmayacağına dair ayetlerin çokluğu davetçilere kaynak olmalıdır. Azim sahibi peygamberlerin ilki olan Hazreti Nuh aleyhis selam 950 sene peygamberlik yapmıştır.1 Ömrünün anını bile davet etkinliği ile geçiren Hazreti Nuh’un davetine karşılık ücret istemediği ayette şöyle haber vermiştir: “Ey kavmim! Bu (davetime) karşılık sizden herhangi bir mal istemiyorum. …

Devamı

İtikadi bir mesele olarak laiklik…

Kur’an ve Sünnet’te tanımlanan sahih din tarifi ile İngilizcedeki “religion” tanımları birbirinden çok farklıdırlar. Batılılar “religion” ile insan ile tanrı arasındaki vicdani ilişkiyi anlamışlardır. Bu bağlamda hayatın genişlik boyutuyla alakalı batılı din tanımının ve anlayışının söyleyeceği bir şey yoktur. Zira onlara göre bu alanda fonksiyonel tanrı insandır. Fransız ihtilaliyle beraber …

Devamı

Firavun’un ilahlık iddiası…

Kibirlenmek, büyüklük taslamak, ayetlere karşı aldırışsız davranmak, hakikate kulak tıkamak da fısktır. Kibirlenmek (istikbar); büyüklük gösterisinde bulunmak1 demektir. İnsanın büyüklenme arzusudur ki kendisinde olmayan bir şeyi varmış gibi ortaya çıkarmasıdır. Çirkin bir huydur.2 İblis’in, Allah’ın secde emrine itaat etmemesiyle ortaya çıkan şeytani bir vasıftır.3 İnsanın haddini bilmemesi veya tuğyanının neticesinde ortaya …

Devamı

Müşriklerin imanı nasıldı?

Müşriklerin imanı nasıldı? Onların Allah tasavvuru nasıldı? Bugünkü ifadeyle müşrikler deist bir inanca mı sahipti? Mekke müşriklerinin, Allah inancına yabancı olmayıp tanrı tanımaz bir toplum olmadıklarıyla alakalı birçok ayet vardır.1 Rivayet kitaplarında da müşriklerin Allah’ın varlığını kabul ettiklerine dair örnekler mevcuttur. Ümeyye bin Salt’ın o dönemin büyük şairi olarak “Ey …

Devamı

İlmini gizleyene neden lanet edilir?

Hadiste beyan edildiği üzere; “Yüce Allah kime ilim verdiyse ilmi gizlememe hususunda ondan söz almıştır.”1 İlmi gizlemek Kur’an’da belirtildiği üzere Allah’ın lanetini gerektiren bir suçtur. Ayet-i kerimede şöyle buyurulmaktadır: “İndirdiğimiz apaçık hükümleri ve doğru yolu, insanlara biz Kitapta beyan ettikten sonra, gizleyenler (var ya), şüphesiz Allah onlara lânet eder. (onları …

Devamı

Tüketimin kölesi olma…

İslâm, dünyayı Kur’an ve Sünnet merkezli olarak insanlara tanıtmıştır. Dünyaya bakışımızın nebevi temellere oturması için Resulullah’ın dünyaya bakış tarzını bilmek gerekir. Peygamber Efendimiz’in bakışı, Kur’an-ı Kerim’de “meta, süs, oyun ve eğlence” olarak belirtilen izahatın açılımıdır. Bu açılımın veciz bir ifadesini Peygamber Efendimiz şöyle dile getirmiştir: “Benim dünya ile olan bağlantım, …

Devamı

Peygamberimizin hüküm koyma yetkisi…

Peygamber Efendimiz sallellahu aleyhi ve sellem’e hüküm olmayan konularda hüküm koyma yetkisi verilmiştir. Din dilinde hüküm koymaya “teşrî’” denilmektedir. Teşri kavramının kökü olan “şer’”, açıklama, ortaya çıkarma anlamlarına gelir. Şeriat da dinde takip edilen apaçık yoldur. Allah’ın koymuş olduğu emir ve yasaklar için istiare olarak kullanılır.1 Teşri kavramı, hüküm olmayan …

Devamı