İbrahim Cücük

İbrahim Cücük Hocamızın tüm yazıları.

Mü’min musibet zamanında belli olur…

Allah’ın rahmeti gazabına galiptir. Mü’minin başına ne gelmişse, mü’minin lehine ve hayrınadır; ya günahlarına kefarettir, ya derece kazandırmak içindir ki bu ikisi de hayırdır ve lehinedir. Mü’minin başına gelen bir musibet, Allah’ın izni, iradesi, takdiri, planlaması ve yaratmasıyla olmuştur. Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: “Allah’ın izni olmaksızın hiçbir musibet başa gelmez.” …

Devamı

Delilleriyle cihad ilmihali…

Cihad, cehd kökünden gelir. Bir konuda ciddi olmak, mübalağa etmek, takatin sonunu harcamak manasınadır. (Sa’dî Ebû Ceyb, el-Kâmûsu’l-Fıkhî, s. 70-71.) Istılah manası ise gücü kâfirlere karşı savaşta sarf etmek, hak dine davet etmek, daveti kabul etmeyenlerle savaşmak, nefse, şeytana, kâfir ve fâsıklara karşı mücâhede etmektir. (Sa’dî Ebû Ceyb, a.g.e., s. …

Devamı

Sıra geldi eğitime…

Şimdi sıra ilim adamlarına geldi. Milli Eğitimle nasıl Müslüman yetiştireceğiz? Milli Eğitim, Kültür ve Gençlik bakanlıklarına garbı, şarkı bilen kadroların atanması…. Emanetin ehline tevcih edilmesi… Bu konuya daha fazla önem verilmelidir. Bununla beraber her şeyi hükümetten, üstten beklemek yanlışından da kurtulmak gerekir. Üste yön veren bilgi ve doğru dosyalar sunan, …

Devamı

Birlikte rahmet vardır…

İhtilaflar için çözüm, nefse uymak değil; hak yolda olduğu ve zulmetmediği müddetçe liderin başkanlığında birliği korumaktır. Liderin başkanlığında birliği korumak, gücü korumak, huzuru ve galibiyeti korumak demektir. Birliği parçalamak, düşmana bir bakıma yardımdır. Hadis-i şerifte; “Birlikte rahmet, ayrılıkta azap vardır.” buyrulmuştur. (Münâvî, III, 470) Nefse uymak bir bakıma dışarıdaki düşmanın içerideki …

Devamı

Musibetler ve sebepleri

Kulun başına gelen bela ve musibetlerin pek çok sebebi olabilir. Başına bir musibet gelen kimsenin isyan etmeyip bu sebepler üzerinde düşünmesi ve durumunu düzeltmesi gerekir. Bu sebepleri şöyle sıralayabiliriz: A. AZAP ETMEK İÇİN Azabın da birtakım sebepleri vardır: 1) Zulüm: Konuyla ilgili bazı âyet-i kerîmeler şöyledir: “Rabbin, ana yerleşim merkezlerine …

Devamı

Kimlerin duası kabul olur?

Allah Teâlâ duaları kabul eder ve ihtiyaçları yerine getirir. Bunun delili şu âyet-i kerimedir: “Rabbiniz buyurdu ki: ‘Bana dua edin, Ben de duanızı kabul edeyim’.” (Mü’min sûresi, 60.) Allah Teâlâ, her şeye kâdirdir. Kullar vermeyi sevseler bile isteyeni sevmezler. Allah celle celaluh ise kendisinden isteyeni sever. Çünkü ihsan etmeyi sever. …

Devamı

Şeyh Seyda’dan birkaç hatıra

1965 yılı Maraş İmam-Hatip orta okulu ikiden üçe geçmiştim. O yaz Haziranın sonuydu. Doğru Cizre’ye Şeyh Seyda’yı ziyarete gittim. Akşam oldu dergahta yattım. Sabah oldu kimse beni tanımıyor, ben de kimseyi tanımıyorum. Ziyaretçiler gelsin dendi. Ev tarafına gittik. Girişte çay getirildi belki yedi sekiz bardak çay içtim. Ömrümde öyle lezzetli …

Devamı

Peygamberimizin tavsiye ettiği zikir ve tesbihler

Peygamber Efendimiz salllellahu aleyhi ve sellem hiç şüphesiz Allah Teâlâ’nın emrettiklerini emreder, yasakladıklarını da yasaklar. Yasaklarından önce kendisi uzak durur, emrettiklerini de önce kendisi yapar. Zikir ve tesbih konusu da böyledir. Allah Teâlâ zikir ve tesbih hakkında şöyle buyurmuştur: “Ey iman edenler! Allah’ı çok zikredin, sabah ve akşam O’nu tesbih …

Devamı

İman bir bütündür bölünemez

İman edilmesi gereken âmentüden birisini kabul etmemek kişiyi imandan çıkarır. Bunun delili şu âyet-i kerîmedir: “Yoksa siz kitabın bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Şu hâlde içinizden böyle yapanların cezası, dünya hayatında perişanlıktan başka bir şey değildir. Kıyâmet gününde de en şiddetli azaba uğratılırlar. Allah, yaptıklarınızdan gafil değildir.” …

Devamı

Peygamberimizin saçı ve sakalı nasıldı?

Kâinattaki güzellik insanda toplanmıştır. İnsanlar içinde de Hazreti Muhammed sallellahu aleyhi ve sellem’de güzelliklerin en mükemmel olanı tecelli etmiştir. Berâ bin Âzib, Peygamber Efendimiz sallellahu aleyhi ve sellem’i şöyle vasfetmiştir: “Resulullah sallellahu aleyhi ve sellem orta boylu idi. İki omuzu arası genişti. Kulak yumuşağına kadar inen gür saçı vardı. Ben …

Devamı