Ahmet M Ziylan’dan İki Çift Söz Yeter

Çocukken büyüklerimiz bize bazı hikâyeler anlatırlardı. Çok güzel ve tesirli mesajları olurdu bu hikâyelerin. Kimisinde hikâyenin kahramanı aslan, tilki, horoz falan olurdu, kimisinde de Behlül Dânâ, Bayezid-i Bistami gibi tasavvufî şahsiyetler. Bu anlattıkları hikâyelerin kaynağını ne biz bilirdik ne de büyüklerimiz… Belki de onlar da kendi büyüklerinden dinlemişlerdi. Şimdi bu …

Devamı

Hafız Halil Necati Coşan Efendi

Halil Necati Efendi, 1906 yılında (Rûmî 1322) Ahmetçe Köyü’nde doğdu. Babası Molla Mehmed’dir. Ailenin ikinci çocuğudur. Baba tarafından soyu, Buhàra’dan Çanakkale’ye göç etmiş seyyidlere dayanır. Ahmetçe Köyü, Edremit Körfezi‘nin kuzeyinde, Kaz Dağı’nın eteğinde 400 yıl kadar önce kurulmuş bir köydür. Deniz seviyesinden yüksekliği 500 m, denize uzaklığı 5 km’dir. O …

Devamı

Çocuklar M. Yaşar Kandemir okumalı…

Bir müddettir seçmeli ders olarak okutulan “Siyer-i Nebi” yani “Peygamberimizin Hayatı” dersi, geleceğimiz ve yeni nesiller açısından hayati bir öneme sahip. Hatta diyebilirim ki en az Kur’an lafızlarının öğretildiği Kur’an dersleri kadar önemli. Her Müslüman çocuğun öncelikli vazifesi Kur’an’ını ve Peygamberini tanımak olmalıdır. Aileler çocuğa bu bilinci kazandırmakla mükelleftir. Bilhassa çocuğa …

Devamı

Gazze direnirken algı operasyonları…

Çocukluğumdan beri her bayramda boynumuz buruk oldu, çünkü biz bayram yaparken siyonist çete her zaman Filistin’de Gazze’de kanlar akıttı. Bir türlü bitmedi; “İsrail’de falan lider savaş suçu işledi” gibi laflar. Halbuki İsrail’in kurulduğu günden beri liderleri kim olursa olsun plan aynı plan, savaş aynı savaş, işgal aynı işgal. Nihayet 7 …

Devamı

Bugün bir kişiye bunu söyleyin…

Peygamber Efendimiz’in ashabı ne güzel insanlarmış, birbirlerini Allah için sever, sevdiklerini de birbirlerine gidip söylerlermiş. Rivayet edilir ki; bir adam oradan geçen birisi hakkında Peygamber Efendimiz’e; “Ey Allah’ın Resulü! Ben bu kişiyi gerçekten seviyorum” dedi. Efendimiz; “Peki, sevdiğini ona bildirdin mi?” buyurdu. Adam; “Hayır” dedi. Efendimiz; “Ona bildir” buyurdu. Bunun …

Devamı

Kelamcılar bunları neden anlatmaz?

Günümüz kelamcıları, sekülerizm, kemalizm, laisizm, darvinzm, pozitivzm, deizm gibi çağdaş bidat akımları ile neden ilgilenmezler? İslam bilginleri bidat konusuyla ilgili kendi dönemlerinin fıkhını yapmışlardır. Çeşitli tanımlar ve sınıflamalar kelam külliyatımızda mevcuttur. Bidat denildi mi bizler hala mu’tezile, cebriye, şia, mürcie, müşebbihe, mücessime ve harici fırkaları anlıyoruz. Sonraki dönem çalışmalarına baktığımızda …

Devamı

İhtiyarlığı zihne doğru kodlamak…

“İhtiyar” kelimesi “seçip ayırmak” anlamına gelir. “Seçilmiş” anlamına gelen “muhtar” kelimesi ile aynı köktendir. İnsan yaş aldıkça seçme, ayırt etme kabiliyeti geliştiği için yaşlı insanlara “ihtiyar” denilir. Yani bir anlamda ihtiyar seçim sahibi, seçmeye ehliyetli kimse demektir. Onun için bizim medeniyetimizde ihtiyarlara danışma ve onların fikirlerini alma vardır. Kendilerine danışılan, …

Devamı

Zü’l ecniha bir alim Zahidü’l Kevserî…

Yıl 2007, Sakarya Üniversitesi ilahiyat fakültesi dekanıyım. Sakarya ve çevresinde doğmuş, büyümüş alimleri tanıtmaya yönelik sempozyumlar yapıyoruz. Reisü’l-Kurrâ Hendekli Abdurrahman Gürses efendi anısına Kur’an sempozyumu yaptık. Araştırmalarımız sonucu Muhammed Zahidü’l Kevserî’nin Düzceli olduğunu öğrendik. Merhum Prof. Dr. Faruk Beşer, Prof. Dr. Abdullah Aydınlı, Prof. Dr. Hacı Mehmet Günay hocalarımızı yanıma …

Devamı

Gümüşhane’nin üç kahramanı…

Kahramanlarınızı tanımazsanız sizlere sahte kahramanları kahraman diye yuttururlar. Kahramanlarını tanımayan insanlar, başkalarının kahramanlarını sahiplenirler. Celladına aşık olurlar. Gerçek kahramanlar insanlığa hizmet eden, asalet sergileyen, ilmî ve imanî duruşu olan kişilerdir. Yeri geldiği zaman tek başına kalmak pahasına da olsa mücadele ederler. Gümüşhane yüzölçümü veya nüfus bakımından küçük bir yerdir. Bu …

Devamı

İhramcızade’nin huzurunda…

Güzel dinimizde iyi niyet beslemeye, hüsn-ü zan denilmektedir. Dinimiz mü’min kardeşlerimize hüsn-ü zan beslememizi ve onlar hakkında sû-i zandan kaçınmamızı emretmiştir. Bu konuda Cenab-ı Allah şöyle buyurur: “Ey îmân edenler, zannın çoğundan kaçının! Çünkü zannın çoğu günahtır. Tecessüste de bulunmayın!” (Hucurât, 12)  Efendiler Efendisi sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Şu …

Devamı

Muhammed Emin Er Hoca’nın Akaid Görüşleri

Son dönemin en önemli âlimlerinden Muhammed Emin Er Hoca, ilmi donanımı, eserleri, insan yetiştirmesi, talebelerine ilmî emaneti devretmesi, siyasal istikameti, yaşadığı zühd hayatı ve çok yönlü cihadıyla tam bir Rabbanî âlimdir. Alet ilimlerinde ve İslâmî ilimlerin her alanında eserler vermiş seçkin bir kişidir. Şahsında usul ilimlerini, şer’î ilimleri cem etmiştir. …

Devamı

Peygamber Efendimiz’in cenazesi neden bekletildi?

Peygamber Efendimiz nerede vefat etti? Cenazesi neden bekletildi? Cenaze odasının kapısı neden kilitlendi? Odaya kimler girebildi. Defin esnasındaki ihtilaf nasıl çözüldü? Cenazesini kabre hangi sahabeler indirdi? Sevgili Peygamber Efendimiz sallellahu aleyhi ve sellem, Medine’de, Hicretin on birinci yılının Rebiyülevvel ayının on ikisinde (8 Haziran 632) Pazartesi günü öğleye doğru vefat …

Devamı

Paslanan kalbin iletkenliği olmaz…

Medeniyetimizin su medeniyeti olduğunu söyleyenler vardır. Zira su; ab-ı hayattır, hayat suyudur, hayatın membaıdır, kaynağıdır. Bazıları da söz söylemede derinliğe kavuşmuş olduğumuzdan dolayı söz medeniyeti olduğunu söylerler. İnsanlık tarihinde sözün gücü hep olagelmiştir. Derler ki: “Aklın süsü dil iken, dilin süsü sözdür.” Dolayısıyla söz dili, dil de aklı taçlandırır. Üslubumuzu …

Devamı