İnsanoğlu her işte, her harekette, her sanat ve meslekte mevzuunu bildiği ve tanıdığı nisbette muvaffak olur. Öğretmenliğin mevzuu doğrudan doğruya insandır. İnsana, insanın asil kıymet ve meziyetlerine, hakiki istidat ve kabiliyetlerine, ruh âleminin harikalar meydana getiren derinlik ve enginliğine âşık olmayan bir öğretmen esasen başarılı bir öğretmen olamaz. O, girdiği …
DevamıBir selamın yeter hocam!
Bir selam bazen bütün buzları eritir. Bütün pürüzleri yok eder. Selam dostluğun parolasıdır. Dostluklar selamla demlenir.
DevamıBuhara ve Semerkant gezimizden notlar…
2024’ün son çeyreğini yaşadığımız şu günlerde Özbekistan’ın Buhara ve Semerkant şehirlerini ziyaret ettik. Hazar denizini geçip, uzun bir çölü aşınca bir akşamüzeri Buhara’ya vasıl olduk. Geniş bir ovanın üzerine kurulmuş yatay mimaride bir şehir. Tarihi dokusunu korumuş müstesna bir yer. Yeni evler de kısmen eskiye uygun yapılmış. Şah-ı Nakşibend Hazretlerinin …
DevamıBiraz da çözümü konuşalım
Problemlerin olduğu bir yerde, problem yokmuş gibi davranmak yanlıştır. Fakat devamlı problemler üzerine konuşmak da doğru bir davranış değildir. Bu meseleyi hastalıkla ilgili bir örnekle açıklamaya çalışalım. Diyelim ki (hafazanallah) sizin veya ailenizden birisinin sağlık problemleri var. Önceleri pek önemsemediniz, geçer dediniz. Fakat aradan uzun süre geçmesine rağmen hastalıkta bir …
DevamıBizi neredeyse linç edeceklerdi…
Almanya’daki dört yıllık görevimin son demlerinde yaşadığım bazı tecrübelerimi siz değerli okuyucularımla paylaşmak istiyorum. Frankfurt-Alseld’de görevli iken o zamanki konjonktür gereği papazlarla sık sık bir araya geliyor ve dinleri tartışıyorduk. O zaman DİTİB ve kiliselerin ortaklaşa düzenlediği “Biliyor musun ben kimim?” projesi kapsamında üç dinin din görevlileri bir araya geliyordu. …
DevamıYürek yakan bir ayrılık hikayesi…
İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü‘nde (Bugünkü Marmara İlahiyat Fakültesi) talebe iken, Üsküdar Cuma Pazarında bulunan Malatyalı İsmail Ağa Camii‘nde de İmam-Hatip olarak görev yapıyordum. Küçük bir cami olmasına rağmen müezzin kadrosu olan camimizde bir de müezzin görev yapıyordu. Okuldan mezun olduktan sonra kısa bir dönem İstanbul İmam Hatip Lisesi’nde hoca olarak …
DevamıAhmet M Ziylan’dan İki Çift Söz Yeter
Çocukken büyüklerimiz bize bazı hikâyeler anlatırlardı. Çok güzel ve tesirli mesajları olurdu bu hikâyelerin. Kimisinde hikâyenin kahramanı aslan, tilki, horoz falan olurdu, kimisinde de Behlül Dânâ, Bayezid-i Bistami gibi tasavvufî şahsiyetler. Bu anlattıkları hikâyelerin kaynağını ne biz bilirdik ne de büyüklerimiz… Belki de onlar da kendi büyüklerinden dinlemişlerdi. Şimdi bu …
DevamıOdun pazarında bir gün…
1984 yılıydı Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde talebeyiz. Köyümüz orman köyü sayıldığından ormanı seyreltme (kesim) işinin bir kısmını da köydeki arkadaşlarım almışlar. O zamanki meşe kesiminde çalışanlara devletimiz bir hak tanımış; kesim yapanlara istekleri halinde, kestikleri odunları düşük fiyattan veriyor onlar da isterlerse başkalarına satabiliyorlardı. Biz Ankara’da okuduğumuz için arkadaşlar oradaki odun …
DevamıDikkat etsek ne güzel olur!
Allah Teâlâ’nın sana verdiği nimetleri düşünsene! Onun katındaki hiç bir nimet eksilmemiştir, eksilmez de. Öyleyse şükredebilmek için önce nimeti fark etmeli. Bu gerçeğe Peygamber Efendimiz sallellahu aleyhi ve sellem şöyle dikkat çekiyor: “Allah’ın eli doludur. Gece gündüz yaptığı cömertçe lütuflar, O’nun elindekileri tüketmez. Gökleri ve yeri yarattığı günden beri neler …
DevamıBu dünyada neden herkes eşit şartlarda imtihan olmuyor?
İnsanlar dünyada eşit şartlarda yaratılmamışlardır. İnsanların kendi seçimlerinin söz konusu olmadığı durumlar arasında yaşam süreleri, bedenen sağlam veya engelli olmaları, aileleri, doğdukları zaman ve mekân, ırk gibi hususlar yer almaktadır. Kimisi doğarken ölüyor, kimisi yüz yaşından fazla yaşıyor. Kimisi sağlam bir bedene sahip, kimisi doğuştan engelli veya sonradan sakat kalıyor. …
Devamı