Eskiden sabahları bir mahalleden geçerken, kaşık, çatal sesleri duyulurdu. Aile fertleri bir sofrada buluşur, bir taraftan çaylarını içerlerken, çocukların cıvıltıları da o sofraya eşlik ederdi. O sofrada dede ve nine de olurdu. Ne güzel günlerdi o günler, aile fertleri hep bir arada olur, ayrı ayrı yemek yemezlerdi. Evin annesi aile …
DevamıBir Medine sevdalısı Osman Karabulut hoca
Osman Karabulut Hocaefendi hafız, âlim, salih, zâhid, cömert ve çok mütevazı bir zât idi. 1924 yılında Konya Altınekin ilçesinde dünyaya gelmiş, 2013’de Konya’da vefat etmiştir. Bizim kendisiyle 1979’dan vefatına dek 34 yıllık bir muhabbetimiz oldu. Sohbetlerini çok dinledik. Allah ve Resülü’ne olan muhabbetine ve davasına sahip çıkışına bizzat şahid olduk. …
DevamıVaktinden önce çiçek açmayasın…
İman insanın içinde ateşten bir kor gibidir. O koru beslemezseniz o ateş söner Allah korusun. Bazen ecdattan kalma bir caminin önünde turist gibi gezen genç kardeşlerimizi görüyoruz. “Bu halimle, bu kıyafetlerimle camiye girebilir miyim acaba?” deyişlerine şahid oluyoruz. Kızlar ve erkekler olarak o üzerindeki kıyafetlerin uygun olmadığını kendileri de biliyorlar. …
DevamıUnutulmaz esnaf Süleyman Kaya…
Bugün rüyamda onu gördüm. Bir anda karşıma dikildi ve “Selâmün aleyküm hocam” dedi. Kaldırırken başımı, acaba kimdir derken, iri kemikleri, uzun boyu ve candan bakışlarıyla karşımda duruyordu. Sevgili ve kıymetli talebem merhum Süleyman Kaya idi karşımdaki. Bu rüyadan nasıl etkilendim bilemezsiniz. Âh rahmetli talebem âh! Sonsuz rahmetine nail olasın Rabbimin! …
DevamıFaizi niyetinden tamamen çıkar!
İmam Hatiplik yaptığım yıllarda bir gün cemaatimizden sevdiğim bir esnaf abiden telefon geldi. Kendisi ile zaman zaman dükkânında sohbet ederdik, muhabbetli bir esnaf abimizdi. “Hocam müsaitseniz, bir sorum olacak” dedi. “Buyurun dinliyorum” dedim. “Hocam çok daraldık. Acil paraya ihtiyacımız var. Kosgeb esnaflara düşük faizle kredi veriyormuş. Alabilir miyiz?” Kendisi bu …
DevamıNamazsız olmaz Reis!
1977 yılında Niğde İmam Hatip Lisesi’nden mezun olup Niğde’nin dağlık bir kasabasına tayin olmuştum. İnsanları tabii ki dini anlamda aç bırakılmış kimselerdi ama çok samimi ve hocalara karşı pek hürmetkâr idiler. Gençlik heyecanı ile hızlı bir şekilde göreve başlamıştım. Bir yandan vaazlar, diğer yandan isteyenlere Kur’an öğretmek ve hele özellikle …
DevamıBu gençler bizi çok sevindirdi…
2006 yılıydı, yatsı namazı için camiye gidiyordum. Tam camiye gelmişken yan sokaktan gelen cemaatten bir abi selâmdan sonra eliyle de işaret ederek: “Hocam şu arsayı gençlerden istesek de bir Kız Kur’an Kursu yaptırsak” dedi. Arsaya dönüp baktıktan sonra; “Olur namazdan çıkınca çocuklardan isteyelim abi” dedim. Madem Allah böyle bir şeyi …
DevamıPazarcının sevinci…
Bir güz günüydü. Yakın köylerden sebzelerini satmak için getiren insanlar, akşamın da yaklaşmasıyla birlikte telaşlanmışlardı. Atı ve arabası bir yanda, kendileri de pazar yerinde idiler. Konya Aziziye Camii İmam Hatibi âlim, fazıl, kâmil ve vakıf insan Hacı Veyiszâde de, Üzüm Pazarı adıyla maruf bu mekana girmiş ve hanesine sebze alacaktı. …
DevamıHac bir arınmadır…
Yine dönüp dolaşıp geldi hamdolsun! Bir ömür gibi… Gidince geliyor tekrar ömrü olanlara… Bir Hacc ya da bir Kurban… Hani demiş ya adam; “Hac yine Kurban günlerine denk geldi…” Gülümsetir biraz da bizi. Ne bilsin adamcağız! Teşrik günleri, kurban günleri, Hac günleri… Hepsi aynı. Bir bayramdır sonra da mü’minlere. Ne …
Devamı