Kur’an’da iki yüze yakın ayet siyasal velayetle ilgilidir. Bunun nedeni Müslümanların üzerinde hiçbir zalim ve hangi türden olursa olsun kâfirin velayet hakkının olmadığını gönüllere pekiştirmektir. Bunu başarabilirse Müslümanlar, özgün siyaset yapmanın hidayetine de ererler. Aksi durumda siyasal şirkten kurtulamazlar ki bu anlayışın sonu, Müslüman olduğunu iddia eden birinin hayatında politeizmi …
DevamıDinimize göre tuvalet adabı
Taharet maddi ve manevi pisliklerden temizlenmek anlamına gelmektedir. Yani necâset denilen maddî pislik ve hades denilen ibâdetlere mâni hükmî kirlilik hallerinden temizlenmek demektir. İki tür taharet vardır. Birincisi hadesten taharettir; abdestsizlik, cünüplük, hayız ve nifastan temizlenmedir. İkincisi necâsetten tahârettir; vücut, elbise veya ibadet yerinin dinen pis sayılan maddelerden temizlenmesidir. Halk arasında …
DevamıAlman çocuk camiyi çok sevmiş…
Avrupa’da bazı zamanlar halka açık “cami günleri” adı altında program yapılıyor. Yabancılar camiyi ziyarete geliyor, öğrenmek istedikleri konular hakkında görevlilere sorular soruyorlar. Hatta bazen çocuklar farklı inançlarla empati kursun diye namaz kılar gibi hareketler yapmalarına da müsaade ediyorlar. İşte böyle bir zamanda Almanya’nın Hamburg şehrindeki bir camiyi bir grup alman …
Devamıİzmir günlerim başladı…
30 yıl felçli yaşamış, 35 ameliyat geçirmiş merhum yazarımız Rüstem Kılıç Hoca’nın vefat etmeden kısa bir müddet önce bize teslim ettiği yazılarını yayınlamaya devam ediyoruz. İşte merhum Hocamızın ibretlerle dolu hayatı… 90’lı yıllarda Milli Eğitim Bakanlığı’nın öğretmen açığını, kısmen de olsa kapatılabilmesi için Milli Savunma Bakanlığı ve Genel Kurmay Başkanlığıyla …
DevamıTelefon görüşmesi adabı…
Birisini aradığımızda üçten fazla çaldırmamaya ve üst üste aramamaya çalışmalıyız. Kişi lavaboda, camide, namazda olduğu için veya müsait bir yerde olmadığı için cevap veremeyebilir. Telefon açıldığında söze selam ile başlayalım. Peygamber Efendimiz’in buyurduğu gibi: “Önce selam, sonra kelam” (Tirmizi, İsti’zan:11) Yine telefonu kapatırken de selam ile kapatalım. Telefonu açan kimse …
DevamıAbdullah Hatipoğlu hocamızın ardından
Kurra Hafız merhum Abdullah Hatipoğlu Hocamız tam bir edep ve ahlak abidesi, tam bir güzellikler manzumesiydi. Onun yanında olmaktan huzur duyar, gül yüzüne bakmaktan mesrur olurduk. Bir Müslümanın saflığını temizliğini onda seyretmek mümkündü. Naif, nazik, narin, incitmeyen ve incinmeyen kişiliği ile birçok kimsede derin izler bırakmıştı. Hocamız bir Kur’an muallimi, …
DevamıSıla-i rahimi ihmal etmeyin…
Türkçemizde sıla-i rahîm; ana-baba ve hısım akrabayı arama, ziyaret etme şeklinde tarif edilmektedir. İslâm ıstılahındaki sıla-i rahîm ile bu anlam karşılaştırıldığında, bizim sıla-i rahîmden sadece cımbızla birkaç kelime çıkarttığımız anlaşılacaktır. Gerçek anlamda ise sıla-i rahîm, yakınlara iyilikte bulunmak ve yapabildiğin kadar onlardan zararı gidermektir. Sıla-i rahîm’le ilgili birçok âyet-i kerime …
DevamıMisafirlik adabı…
Dinimizde misafir kabul etmek ve ikramlarda bulunmak salih amellerdendir. Akraba ve eş dost ile iyi bir iletişim ve iyi ilişkiler kurmamız için misafirlikler birer fırsattır. Her hangi bir geçerli mazereti olmadığı halde misafir kabul etmeyen kimseleri Nebi-yi Zişan Efendimiz şöyle uyarıyor: “Misafir ağırlamayanda hayır yoktur.” (Ahmed bin Hanbel, Müsned, IV, …
DevamıMeleklere karşı edeplerimiz…
İmanın bütünlüğü içerisinde iman etmemiz gereken rükünlerden birisi de meleklere imandır. Ayet-i kerimede şöyle buyurulur: “Allah’ın elçisi ve müminler, Rabbinden ona indirilene iman ettiler. Her biri Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine inandılar. ‘O’nun elçileri arasında ayırım yapmayız’ ve ‘İşittik, itaat ettik, bağışlamanı dileriz Rabbimiz, gidiş sanadır’ dediler.” (Bakara, 285) Meleklerin bir …
DevamıHak davanın sevdalısı Nazif Dağdelen abi
Sevdiğim, saydığım, kendisini her gördüğümde beni içimdeki Hak davanın sevdasına daha çok bağlayan sözler eden bir dostumdu Nazif Dağdelen Abi. İnsanlarla diyalog kurmayı, konuştuğu her insanın gönlüne girmeyi çok iyi bilen bir dava adamıydı. İslam davasını kendisine dert edinmişti. İnananları parça parça görmeyi sevmeyip, ümmet ruhu ve uhuvvet şuuru ile …
Devamı
İrfan Dünyamız Kendi İrfanımızı Keşfet!