Kıssa Havuzu

Gözden geçirilmiş eğitici kıssalar, ibret veren hikayeler özenle seçilerek Kıssa Havuzumuzda derlenmektedir.

Yaralı kuş ve Hazreti Süleyman kıssası

Bir gün yaralı bir kuş Hazreti Süleyman aleyhis selam’a gelerek, kanadını bir dervişin kırdığını söyler. Hazreti Süleyman, dervişi hemen huzuruna çağırtır. Ve ona sorar; “Bu kuş senden şikâyetçi, neden kanadını kırdın?” Derviş kendini savunur; “Sultanım, ben bu kuşu avlamak istedim. Önce kaçmadı, yanına kadar gittim, yine kaçmadı. Ben de bana …

Devamı

Mevlana’dan fare ve deve kıssası

Mevlana Hazretleri Mesnevi adlı şaheserinde insanın önce haddini bilmesi gerektiği konusunu birçok kıssada işlemiştir. İnsan edebini takınmalı, alimlerle, ediplerle, evliyalarla, faziletli kimselerle kendini denk görmemelidir. "O da insan ben de insanım" diyerek yola çıkan kişi, büyüklere göstermesi gereken edepten haberi olmayan kişidir.

Devamı

Bir insanı tanımak kolay değil

Bu ülkede kaç milyon insan varsa, hepsinin bu kıssayı mutlaka okumasını isterdim. Fakat sadece bu ülkedekilerin değil bütün insanların bu kıssadan haberdar olmalarını gerçekten arzu ederdim. Bu benim kendi temennimdir. Belki de birçoğunuz bu kıssayı duymuşsunuzdur. Mevlana Hazretleri, yakın arkadaş olan iki köleden bahsettiği bu hikâyesinde haset kişilik sahibini o …

Devamı

Patlamış mısırın başına gelenler

Allah Teala sabrı yaratmıştır ki bu nimet sayesinde kulları âli derecelere yükselsin. Acı çekmeden, ıstırap duymadan, hüzün ve çilelere gark olmadan olgunlaşmak mümkün değildir. Bundan dolayıdır ki Cenab-ı Allah her insanı çeşitli sıkıntılarla sınamakta ve böylece o kimseye olgunlaşma kapılarını aralamaktadır. Sabırlı olmak belki de hayattaki yapılması en zor şeylerden birisidir. Kendimizi ve çocuklarımızı sabır konusunda terbiye etmemiz gerekmektedir.

Devamı

İki ormancı hikayesi

Bir köyde İsmet ve Mehmet adında iki ormancı komşu yaşarmış. İki ormancı komşu da sabahleyin erkenden kalkıp iki ayrı ormanda ağaç kesmeye giderlermiş. İkisi de ormanda çalışmaya aynı gün aynı saatte başlamışlar Ormancı İsmet çok güçlü kuvvetli bir adammış. Sabah eline baltayı alıp akşam hava kararıncaya kadar hiç durmadan sürekli …

Devamı

Kabağın sahibi var kıssası

Eskiden bazı dervişler bir tevazu ifadesi olarak saçlarını usturaya vurdururlarmış. Dervişin biri bir gün berbere gider. Berberden saçlarını usturayla kazımasını, sakallarını sünnet üzere uzun bırakıp bıyığını kısaltmasını ister. Berber Dervişin saçlarını kazımaya başlar. Derviş de tefekkür hali içerisinde sessiz sessiz oturmaktadır. Başının yarısı tamamen kazınmıştır. Berber tam diğer tarafa usturayı …

Devamı

Mevlana’dan akrep ve kaplumbağa kıssası

Bir gün bir akrep ırmağın kenarında dolaşıyordu. Bu esnada bir kaplumbağa akrebin yanına gelip: “– Burada ne yapıyorsun?” dedi. Akrep: “– Irmağın öte yanına geçmek için bir çare arıyorum; çünkü benim bütün kavim ve çocuklarım ırmağın öte yanındadır” diye cevap verdi. Kaplumbağa da şefkati ve yabancıya iyi davranması sebebi ile …

Devamı

Mesnevi’den borçlu Şeyh hikayesi

Samimi mü'minler rakik bir kalbe sahip oldukları için manevi frekanslara açık olduklarından duygulu ve gözü yaşlı kimselerdir. Eshab-ı Kiram içerisinde Kur'an-ı Kerim okurken ya da dinlerken gözleri dolan, ağlayan sahabilerin olduğu rivayet edilir. Hazreti Ebubekir'in yüzünde göz yaşı izleri olduğu söylenir. Allah dostlarının yani Allah'ın veli kullarının da gözleri hep yaşlı olur. Allah için akıtılan göz yaşları dinimizce makbul karşılanmış ve teşvik edilmiştir. Bir hadis-i şerifte Efendimiz aleyhis selatü ve selam Kur'an okurken ağlayamıyorsak bile ağlarmış gibi yapmamızı tavsiye etmiştir. (İbn Mâce, İkametüssalah, 176) Ola ki kalplerimiz ağlamaya meyleder de taşlaşmaktan kurtulur.

Devamı

Kibirli alimi susturan soru…

Rivayet olunur ki, bir zamanlar kendisine “ayaklı kütüphane” denilen, gerçekten de ilmi seviyesi yüksek, hemen her konuda malumat sahibi bir zat varmış. Ne var ki bu büyük âlim, ilminden dolayı biraz mağrur imiş ve başkalarının ilmini küçümsermiş. Oralarda yaşayan ilmi seviyesi normal fakat arif bir zat varmış. Bir gün o …

Devamı

Peygamberimizin anlattığı ilginç kıssa…

Nereye giderken ölmek istersiniz? Melekler bizim de mesafemizi ölçtüğünde acaba biz nereye yakın olacağız? Buhari ve Müslim’de geçen Peygamber Efendimiz sallellahu aleyhi ve sellem’in anlattığı meşhur kıssa şöyledir: “Vaktiyle doksan dokuz kişiyi öldürmüş bir adam vardı. Bu zât yeryüzünde en büyük âlimin kim olduğunu soruşturdu. Ona bir râhibi gösterdiler. Bu …

Devamı