“Ben” bilinci, biyolojik, sosyolojik, psikolojik, fizyolojik ve zihinsel boyutlarıyla oluşunca, bütün bir varlık dünyasının Yaratıcısını tanımaması mümkün değildir. “Ben” bilincini elde eden kişi, İlmel yakin, aynel yakin ve hakkal yakin perspektifiyle anlar ki kendi varlığı mukayyet (mutlak varlıkla kayıtlı) ve mümkün olan varlıktır. Bu bilinç, bireyi şuna götürür: “Ben varsam, …
DevamıO tünelde olabilirdim…
1990 yılı benim için önemli bir yıl olmuştur. İlkokuldan hemen sonra Vakfıkebir’de medrese usulü Arapça okuduğumdan, lise birde askere çağrılmaya başlamıştım ve okuduğum için hep tecil ettirerek askerliği ertelemiştim. Öğretmenlikte de askerliği erteleme işine devam ettim ve devletin bana tanıdığı 33 yaş sonuna gelip dayanmıştım. Kaçacak yerim kalmamıştı artık askere …
DevamıMusa Efendi sofra tertibini önemserdi…
Musa Efendi hadis-i şerifte geçtiği üzere Ramazan’a hazırlanan bir insandı. Namaza hazırlandığı gibi… Bu hazırlanmayı bir şuur olarak söylüyorum. Yoksa abdest almak namaza bir hazırlıktır ama kalben de hazırlanmak gerekir. Musa Efendi’nin hayatında yapacağı her güzelliğe bir hazırlık safhası vardı. Yemeğe hazırlanışı bile farklıydı. Çünkü yemek de ibadet hayatımızın, kulluğumuzun …
DevamıKur’an’ı anlamadan okumak sevap değil mi?
Son zamanlarda daha da ateşlenen bir tartışma var. “Manasını bilmiyorsan Kur’an okumak caiz değildir” diye bir şey söylüyorlar. Ya da bunun faydasız bir şey olduğunu, bunun bir sevabının olmayacağını iddia ediyorlar. Böyle diyenlere cevabım şu şekildedir: İnsan üç istekten dolayı Kur’an-ı Kerim’i okur. Birincisi; onun manasını anlamak için okur. İkincisi; …
DevamıZindanda da sarayda da muhsinlerdendi
Yusuf Suresi’ni okurken aynı ayetin iki farklı yerde tekrar edildiğini gördüm; bu da benim dikkatimi celbetti. Bu ayetlerde Hazreti Yusuf aleyhis selam’a hitab ediliyordu. İşin ilginç tarafı bu hitaplar vaki olduğunda Hazreti Yusuf iki farklı konumda idi. Birincisinde zindanda bir mahkûm, ikincisinde ise Mısır’ın azizi idi. Hazreti Yusuf küçük bir …
DevamıEsad Coşan Hoca’nın anne babalara öğüdü
Sen çocuğuna misafir gibi böyle devlet büyüğü gibi izzetli şerefli bir insan muamelesi yapacaksın çocuk da diyecek; "Bak ben böyle insanım" öyle davranacak.
DevamıSufilere göre tövbe kapısı…
Sâlik, ihlâs ve amel bütünlüğü içerisinde ilâhî rızaya ulaşmayı amaçlayan ve bu amacına ulaşmak için nefis, şeytan, dünya ve şeytanlaşmış insanlar gibi engelleri aşmayı hedeflemiş kimse olarak tanımlanmıştır.1 Sâlik, rızâ-yı ilâhîye ulaşabilmek için manevî bir yolculukla bahsedilen engelleri aşmayı hedefleyen kimsedir ki onun bu yolculuğuna seyr ü sülûk denilmektedir.2 Bu …
DevamıBedri Gencer hocanın babası ne demiş?
Biz küçükken namazda takke takmamız gerektiği hususunda bizi uyaran hocalarımız olurdu. Bu konuda bir duyarlılık vardı. Günümüzde bu uyarıyı yapan neredeyse hiç kimse kalmadı. Ben çocukken bir gün başı açık olarak namaz kıldığımda, kendisi de hoca olan rahmetli babam Niyazi Gencer bana dedi ki: “Oğlum, erkeklerde başı açık olarak namaz …
DevamıDünyevileşmeye karşı zühd düşüncesi
İnsan, dünyalık şeylere karşı ne kadar asaletli olur ve tüketim konusunda bir çılgınlığın girdabına girmezse Peygamber Efendimiz sallellahu aleyhi ve sellem’in müjdesine nail olur. Resulullah konuyla ilgili şöyle buyurmuştur: “Dünyaya karşı zahid ol ki Allah sevsin; insanların elindeki şeylere karşı zahid ol ki o zamanda seni insanlar sevsin.”1 Dünyaya karşı …
DevamıGüzel insanlar hala var…
Kurban bayramının üzerinden bir kaç hafta geçmişti. Rahmetli annem uzun zamandır yatalak durumdaydı. Akrabalarımdan bir çift ziyarete gelmişler. Muhabbet esnasında kurban bayramı yeni geçtiğinden olsa gerek mevzu kurban meselesine geldi. Oradan küçük baş hayvana gelindi. Annem koyun etinin yemesinin güzel olacağından falan bahsetti. Küçükken baya bir küçük baş hayvanları varmış …
Devamı