Yazarlar

Konya alimlerinden Hacı Veyis Efendi…

Hacı Veyis Kurucu Efendi 1858 yılında Konya’nın otuz km güney doğusundaki Şatır köyünde doğmuştur. Kurucu ailesinin aslı bu köydendir. Babası Hacı Mustafa Ağa oğlunu on beş yaşındayken ilim tahsili için Konya’ya Cevizaltı Medresesi’ne gönderir. Bu tarihten sonra onun bereketli hayatı ölünceye kadar okumak ve okutmakla geçecektir. Talebelik yıllarının ardından müderrislik …

Devamı

Çataklı Ali Efendi çok talebe yetiştirdi…

Hacı Ali Efendi’nin sülalesi aslen Buhara‘lıdır. Ünye Çatak Köyü Hocalar mahallesine yerleşmişlerdir. Ali Efendi, 1875 yılında Çatak Köyü’nde doğmuştur. Baba adı Ali, anne adı Bülbül, dedesi İbrahim’dir. Müderris Ali Efendi’nin çocukları: Salim, İbrahim ve Mehmet olmak üzere üç oğlu; Huriye, Şerife ve Asiye olmak üzere üç de kızı vardır. Hacı …

Devamı

Üstad Mehmet Yalar’ı tanımanızı çok isterim

Prof. Dr. Mehmet Yalar Hocamız gönülden iletişim kurduğumuz, sohbetler ettiğimiz çok değerli bir isim. Onun hakkında ne zaman ki güzel bir cümle kursam, mahviyet ve mahcubiyet duyduğunu hissederim. Elmas kıymetinde bir utangaçlık haliyle mukabele eder ve “Allah ayağımızı kaydırmasın” veya “Allah utandırmasın” gibi bir temennide bulunur. “Ben oldum, piştim, tamam …

Devamı

Elin zinası kadın erkek tokalaşması…

Eşlerinden başka hiçbir kadına dokunmayan ve yabancı kadınlarla musafaha/ tokalaşma yapmayan Resulullah sallellahU aleyhi ve sellem1 bizim yegâne örneğimizdir. Resulullah sallellellahu aleyhi ve sellem yabancı kadınlara dokunmayı ve onlarla musâfaha yapmayı el zinası saymıştır.2 Bu çerçevede, kendisiyle musafaha etmek isteyen kadınlara şöyle buyurmuştur: “Ben kadınlarla musâfaha etmem/ tokalaşmam.”3 Kadınlarla toklaşmadı …

Devamı

Haccın anlamını düşünmek…

Haccın farzları, vacipleri ve sünnetlerinin yanı sıra bir de şuur boyutu vardır. Nasıl bir hac yaparsak şuurlu bir hac yapmış oluruz? İçi-dışıyla, özü-sözüyle, manası-maddesiyle birlikte haccın anlamı üzerinde düşünerek belki bu boyutu az da olsa kavrayabiliriz. Mesela Mik’at mahallinde ihrama girerken bunların hikmetini düşünmek… Tavaf’ın bir mana inşası, Say’ın ise …

Devamı

Müderris Hacı Ali Efendi bu hasretle göçmüş…

Doğu Karadeniz‘in seçkin simalarından Hacı Ali Küçe Efendi –yöre halkının diliyle Hacel Efendi– Fatsa‘ya bağlı Kargucak (Hatipli) Köyü’nde doğmuştur. Babası Mustafa Efendi, annesi Şerife Hanım’dır. İlk tahsilini Fartıl’da Hacı İbrahim Efendi‘den yapmıştır. Bir hatıra olarak talebelik yıllarından şöyle bahsetmektedir: “Hocamın tarlasına sırtımda ağaç kazıklar taşıdığım için sırtım yara olmuştu. Rahmetli annem …

Devamı

Kur’an-ı Kerim’de sözün ahlakı…

Cenab-ı Allah vahiy ile insanlığın gidişatına müdahale etmiş ve söz üzerinden ilahi mesajlar insanlara ulaştırılmıştır. Hazreti Adem aleyhis selam’dan Hazreti Muhammed Mustafa sallellahu aleyhi ve sellem’e kadar bütün peygamberler o değerli sözü yani vahyi tebliğ etmişlerdir. Ve son olarak dünyanın kalbi Mekke’den ilahi ferman yeryüzüne yayılmış ve bütün dünya söz …

Devamı

Halil Tatlıgül Hoca kitapları çok severdi

Fatsa’nın unutulmaz alimlerinden merhum Halil Tatlıgül Hocamız dünya nimetleri içinde en çok kitapları severdi. Kitaplar konusunda özel bir hassasiyeti vardı. Hem kitap okur, hem de okumayı teşvik ederdi. Maaşının yetmediğini söyleyen imamlara; “Her ay bir kitap alıp okuyun, maaşınız bereketlenir” derdi. Diyarbakır’da kaldığım yıllar; “Yeni gelen kitaplardan bana gönder” derdi. …

Devamı

Fethin üçüncü boyutu ve Akşemsettin

Bir hareketin veya bir mücadelenin başarılı olabilmesi için üç unsura ihtiyaç vardır. Birincisi aksiyon, ikincisi ilim, üçüncüsü ise ihlastır. İstanbul’un fethinin arka planına baktığımızda bu üç unsurun da yerli yerine oturduğunu görüyoruz. Fethin birinci boyutu olan aksiyon boyutunu “Ne güzel kumandan ve ne güzel asker” övgüsüne mazhar olan tüm komutan ve askerler …

Devamı

Eğitim seferberliği çağrısı…

Ülkemizin önemli İslam alimlerinden İbrahim Cücük Hocaefendi tüm etkili ve yetkili kimseleri, nesiller iyice avcumuzdan kaymadan eğitim seferberliğine davet etti. İşte İbrahim Cücük hocamızın yazısı: Şimdi sıra ilim adamlarına geldi. Milli Eğitimle nasıl Müslüman yetiştireceğiz? Milli Eğitim, Kültür ve Gençlik bakanlıklarına garbı, şarkı bilen kadroların atanması…. Emanetin ehline tevcih edilmesi… …

Devamı