Osman Gülşen

Yazarımız Osman Gülşen’in yazı arşividir

Üçün beşin lafı mı olur?

2000’li yılların başında İstanbul’dan 270 hacı ile birlikte mukaddes beldeye yolculuğumuz başlamıştı. İstanbul havaalanından ihramlı olarak direk Mekke‘ye gideceğimiz için, üzerimizdeki sivil elbiseleri çıkarıp ihrama girmek üzere hacılarımızı havaalanının mescidine davet ettik. Herkese ayrı ayrı tarif ederek ihram giymenin şartlarından bahsettik. Üzerimizde iç ve dış hiçbir elbisenin kalmaması gerektiğini, sadece …

Devamı

Turist kız hayatını değiştirmiş…

Sene 1983 yılıydı. Engilekin Köyü Karandu Mahallesi‘nde büyük bir aşkla imamlık görevime devam ediyordum… O zamanlar köyde ne elektrik ne de doğru düzgün yol vardı. Pazar kurulduğu gün şehre çoğu zaman traktör römorklarında yolculuk yapıyorduk. Yaz günlerinde havalar iyi olursa, bazen muhtarın taksisi ile gittiğimiz de oluyordu. Evlerde ısınma teneke …

Devamı

Bizi neredeyse linç edeceklerdi…

Almanya’daki dört yıllık görevimin son demlerinde yaşadığım bazı tecrübelerimi siz değerli okuyucularımla paylaşmak istiyorum. Frankfurt-Alseld’de görevli iken o zamanki konjonktür gereği papazlarla sık sık bir araya geliyor ve dinleri tartışıyorduk. O zaman DİTİB ve kiliselerin ortaklaşa düzenlediği “Biliyor musun ben kimim?” projesi kapsamında üç dinin din görevlileri bir araya geliyordu. …

Devamı

Camiden ayrılmak çok zor gelmişti…

Diyanet İşleri Başkanlığı 2014 yılında, 20 sene bir yerde görev yapanları rotasyona tabi tutmuştu. Bu fırtınaya yakalanmamak için yine Fatih Müftülüğümüze bağlı Arakiyeci Mehmet Ağa Camii din görevlisi ile becayiş yapmak zorunda kaldık. Çok sancılı bir değişiklikle yıllardır emek verdiğim Şeyh Raşid Camimizi bırakıp, bu camimizde görev yapmaya başladım. Şeyh …

Devamı

Aman hocam, kıy şu nikahı!

Köyde imamlık yaptığım sıralarda bir sefer gençlere; “32 farzı bilmeyenin nikahını kıymam, bana derse geleceksiniz” dedim… Biz hocanın ihtiyaçlarını görüyoruz bize bir şey yapmaz diye düşünmüşler… Derse gelmeyenler oldu. Köyün zenginlerinden birisi üç gün üç gece bol içkili bir düğün yaptı. Bize bir şey, soran yok. Düğün bitmiş, gece üç …

Devamı

Böyle bir imama saygı duyulmaz mı?

Geçen gün bilinmez bir numara telefonumdan beni aradı. Numara bende kayıtlı olmadığı için tereddütle açtım. 15- 16 sene önce Almanya’da aynı bölgede görev yaptığımız, şuan Malatya’da bulunan bir arkadaşımız, bizim sosyal medyadaki paylaşımlarımızı görünce arayıp bir hasret giderelim istemiş. Yıllar sonra bu hocamızla yarım saat kadar muhabbet etmiş olduk. Bu …

Devamı

Patronun kulağına ne demiş?

Fransa’da görevliyken bir kardeşimiz bana ilginç bir olay anlatmıştı. Duyunca çok şaşırmıştım, biraz da Müslümanlar adına üzülmüştüm. Bunu sizlerle paylaşmak istiyorum fakat bu olayı anlattığım için belki bana kızacak kardeşlerimiz olabilir. Bu olay kimi kardeşlerimizi de bir Müslüman olarak düşünmeye sevk edecektir. Buna okuduktan sonra siz karar verin. Olay şöyle …

Devamı

Unutamadığım bir hatıra…

Rahmetli babam en zor zamanda, samanlıklarda, dağlarda jandarma korkusundan kaçarak hafız olmuş. Allah o devirleri bir daha yaşatmasın. Biz dört kardeşiz. Babam, abimle beni köy ve mahalle hocalarından öğrendiğimiz Kur’an bilgisiyle İmam Hatip Lisesine gönderdi. Benim bir küçüğüm -aramızda yedi yaş var-  ilkokulu bitiriyorken ben İmam Hatip Lisesi son sınıfta …

Devamı

Mehmet Feyzi Efendi farklı bir zattı…

İmam hatipte okurken yaz tatillerinde İstanbul gibi manevi üstadların bol olduğu bir şehirde birçok güzel zatı görmek nasip olmuştu. İsmailağa Camii imam hatibi Mahmud Ustaosmanoğlu Hocaefendi’yi, Sultanahmet Camii imam hatibi Reisülkurra Gönenli Mehmed Efendi Hocamızı, İskenderpaşa Camii imam hatibi Mehmed Zahid Kotku gibi büyük zatları genç yaşta ziyaret edip ellerinden …

Devamı