Osman Gülşen

Yazarımız Osman Gülşen’in yazı arşividir

Cemaate gelmeyene ceza var ha!

Boyabat İmam-Hatip Lisesi‘ni 1982 senesinde başarı ile bitirmiş yeni ufuklara yelken açmak için fırsat bekliyordum… İdeallerim, hayallerim ve bir gayem vardı: Din-i Mübin-i İslam’a hizmet etmek… İmam-Hatip lisesinde Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan burslu okumuştum. Onun için 1982 yılının Eylül ayında Diyanet İşleri Başkanlığı’nda yeterlilik sınavına çağrıldım. Birçok katılımcının olduğu sınavı başarı …

Devamı

Genç kardeşim bakın neler anlattı…

Bir cuma günü yatsı namazından çıktıktan sonra, senelerce mahallemizde esnaflık yapan ve camimizde de zaman zaman imamlık ve müezzinlik yapan bir abimiz Konya’dan ziyarete gelmişti. Namaz sonrası caminin önünde epey bir hal hatır konuşması yaptık. Biz Konuşurken genç bir kardeşimiz uzaktan bizi izliyordu. Halinden bir derdi olduğunu anlamıştım fakat konuşmamız …

Devamı

Gönüllerdesin Efendi hazretleri

Cenab-ı Allah'ın huzurunda kulluğumuzun dışında herhangi bir rütbemiz bulunmamaktadır. Hiç kimsenin son nefese kadar, imanlı gidip gitmeme konusunda bir garantisi bulunmamaktadır. Dolayısıyla acziyetten başka sermayesi olmayan insanların, kendilerini büyük görmeleri, kibir ve enaniyet ile hareket etmeleri yakışık almaz. İnsan acziyetinin farkına vardıkça değer kazanır, tevazudan uzaklaştıkça da değer kaybeder. İnsanın kendini yüksekte görmesi, diğer insanları alçakta görmesi, onun insan olmanın erdemlerine kavuşamadığını gösterir. Çünkü tevazu kulluğun gereği, kibir ise şeytanın vasfıdır. Bütün alim, arif ve faziletli kişilere, Allah dostlarına, velilere baktığımızda her birisinin büyük bir tevazu ile hareket ettiklerini görüyoruz. Nitekim bu hatırada da ifade edildiği gibi Mahmud Efendi Hazretleri de acziyetinin bilincinde hareket ederek talebelerine güzel bir tevazu dersi vermiştir.

Devamı

Bu olay çok ağırıma gitti hocam!

Şeyh Râşid Camimizde akşam Kur’an kursu açacağımı Cuma vaazında cemaatimize tatlı bir şekilde anlattım. “Ders ücreti yok, cüz, dua kitabı, elifba vs. hiçbir şey istemiyoruz. Üstelik ikramlar da bizden, yeter ki siz gelin!” dedim. “Kur’an bilmiyorum diyenlerden yarın rûz u mahşerde şikâyetçi olacağım” diye de bir serzenişte bulundum. Namazdan sonra …

Devamı

Acısıyla tatlısıyla imamlıkta kırk yıl

Necip Fazıl ne güzel söylemiştir: “Hani o Müslüman ki her güzele bedeldir. İnsan defilesinde eskimez tek modeldir!” Müslüman demek her işini her zaman ve her ortamda en güzel şekilde yapan kimse demektir. Zira Bakara Sûresi’nin 195. âyetinde Yüce Rabbimiz: “Ve ahsinû. İnnallahe yuhibbü’l-muhsinîn” yani “Yaptığınızı güzel yapın; Allah güzel yapanları …

Devamı

İmamların başına gelen bazı ilginç olaylar

İmamlık çok ulvi bir meslek ve çok güzel bir görev… Bir o kadar da özveri isteyen, dikkat isteyen bir hizmet… Kırk senelik görev hayatımda çok badirelerden geçtim, çok sıkıntılar yaşadım, çok da güzellikler gördüm elhamdülillah… “Dişe dokunan birkaç örnek verelim” diyeceğim ama bazı okuyan hocalarımızın; “Seninki de iş mi, bir …

Devamı

İmamların bazı latifeleri

Günlük hayatta cemaatimle daha yakın ve samimi ilişkiler kurabilmek için zaman zaman ufak latifeler, şakalar yaparım. Bazı vaiz ve imam arkadaşların da böyle benim gibi latifeli olduklarını biliyorum. Merhum Hacı Cemal Öğüt ve Timurtaş Uçar gibi bazı büyük İstanbul hocalarının da latifeleri hala dilden dile anlatılır. Biz tabi bu işin …

Devamı

Bedavadan aldığım nefeslere ağlıyorum

“Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi” Kanuni Sultan Süleyman ne güzel demiş. Çin’de çıkıp dünyayı sarsan bir virüs… Hep adını duyuyorduk ama bir gün bize de gelir mi bilemiyorduk. 2020 senesinde bize de uğradı bu misafir. İbret olsun diye o günleri şöyle bir hatırlatmak istiyorum. Önce gribe yakalandık sandık. …

Devamı

Emin Saraç hocanın anlattığı ilginç olay!

Mısır’da dokuz sene eğitim gören Mehmet Emin Saraç Hocamız Osmanlı’nın son şeyhülislâmı Mustafa Sabri Efendi’nin defninde bir Mısırlının kabre inerek kefeninin ayakucunu açıp ayağının altını öptüğünü ve “Elhamdülillah bir Osmanlı ulemasının ayağının altını öpme şerefine erdim” dediğini anlatmıştı. Bir Osmanlı ulemasının ne kadar kıymetli olduğunu bize bu hatırayı anlatarak yürekten hissettirmişti.

Devamı

Camimden ayrılmak bana çok zor geldi…

Diyanet İşleri Başkanlığı 2014 yılında, 20 sene bir yerde görev yapanları rotasyona tabi tutmuştu. Bu fırtınaya yakalanmamak için yine Fatih Müftülüğümüze bağlı Arakiyeci Mehmet Ağa Camii din görevlisi ile becayiş yapmak zorunda kaldık. Çok sancılı bir değişiklikle yıllardır emek verdiğim Şeyh Raşid Camimizi bırakıp, bu camimizde görev yapmaya başladım. Şeyh …

Devamı