Etiket Arşivi: Aydın Başar

Gerçek bir dostluk hikayesi…

Bu güzel hikaye bize fani dünyada paylarına yalnızlık düşen iki güzel varlığın dostluğunu anlatıyor. Bize gerçek dostluğu öğretiyor. Ne dersiniz? Biz de bu küçük kuş gibi dostlarımıza böyle gönülden bağlı kalabilir miyiz? Veya onlara böylesine kıymet verebilir miyiz? Allah cümlemize gerçek dostlukları yaşamayı ve idrak edebilmeyi nasip eylesin. Besim Hoca'ya da rahmet olsun. 

Devamı

Öğretmene hürmet, talebeye sevgi…

İnsanoğlu her işte, her harekette, her sanat ve meslekte mevzuunu bildiği ve tanıdığı nisbette muvaffak olur. Öğretmenliğin mevzuu doğrudan doğruya insandır. İnsana, insanın asil kıymet ve meziyetlerine, hakiki istidat ve kabiliyetlerine, ruh âleminin harikalar meydana getiren derinlik ve enginliğine âşık olmayan bir öğretmen esasen başarılı bir öğretmen olamaz. O, girdiği …

Devamı

Hasan Kamil Yılmaz hocamızdan bir hatıra…

2000’li yıllarda, Bursa’da sanırım tasavvufla ilgili bir sempozyum (muhtemelen Üftâde sempozyumu) sonrasında akademisyen hocalar ve arkadaşlarla beraber çarşı gibi bir yerde dolaşıyorduk. Yaşlıca bir kadın Hasan Kamil Yılmaz Bey Hocama yaklaşıp: “Oğlum! Sen ne iş yaparsın?” diye sordu. Kamil Bey: “Öğretmenim” dedi. Kadın: “İyi, maşallah” deyip gitti. Aslında Kamil Bey …

Devamı

Ahmet M Ziylan’dan İki Çift Söz Yeter

Çocukken dedelerimiz ve ninelerimiz bize bazı hikâyeler anlatırlardı. Çok güzel ve tesirli mesajları olurdu bu hikâyelerin… Kimisinde hikâyenin kahramanı aslan, tilki, horoz falan olurdu, kimisinde de Behlül Dânâ, Bayezid-i Bistami gibi tasavvufî şahsiyetler… Bu anlattıkları hikâyelerin kaynağını ne biz bilirdik ne de büyüklerimiz… Belki de onlar da kendi büyüklerinden işitmişlerdi. …

Devamı

Somuncu Baba’nın huzurunda…

On dördüncü yüzyılda Ankara’nın Çubuk Çayı kenarındaki Solfasol köyünde doğan Hacı Bayram-ı Veli, talebelik döneminin ardından medrese hocası olarak meslek hayatına başladı. Ankara’daki Kara Medrese’de, bir rivayete göre de Bursa’daki Yeşil Medrese’de müderrislik yaptı. İlmi metotlarıyla tanınan ünlü bir âlim oldu. Şöhreti Anadolu’da günden güne yayıldı. Şöhretini duyanlar arasında, dönemin …

Devamı

Rasim Özdenören ben ve hayat ve ölüm…

Hayatın belli detaylarının üzerinde duran, onu bıkmadan usanmadan yorumlayan, nesneleri ve olguları sürekli sorgulayan, bunu yaparken de hassas teraziler kullanan birisiyseniz, merhum Üstad Rasim Özdenören’in Ben ve Hayat ve Ölüm adlı kitabı tam da size göredir. Hızlı ve kestirmeden gitmeyi seviyorsanız, bir ağacın altında -o ağacın ne ağacı olduğunu bile …

Devamı

Gül yüzlü İhramcızade İsmail Hakkı Efendi…

“Katremizden hisse al, bî-gâr-ı derya olmuşuz. Cümle halka bir bakışla, çeşm-i bînâ olmuşuz.” Zamana ve mekâna anlam kazandıran en önemli unsurlardan bir tanesi de o zaman ve mekânda yaşayan şahsiyetlerin kimler olduğudur. Nice şehirler, nice ilçeler, nice kasabalar, nice köyler vardır ki bir zaman diliminde yetiştirmiş oldukları büyük şahsiyetlerle birlikte anılırlar. …

Devamı

Seyda Muhammed Konyevi’den Güzel Eser

Seyda Muhammed Konyevi’nin Reyhani Yayınları’ndan çıkan Hazreti Muhammed’den Kutlu Mesajlar adlı kitabının, son dönemde çıkan en güzel hadis derlemelerinden birisi olduğunu söyleyebiliriz. 67 tane hadis-i şerifin anlaşılır ve güzel üslupla açıklandığı bu kitap, İslam dinini ve onun yüce peygamberini en güzel bir şekilde tanımak isteyenler için bir başucu kitabı mahiyetinde… …

Devamı

Çocuklarınızı kırlara götürün!

Çocuklarınıza hareketlilik, canlılık aşılayın, onlara Müslüman şahsiyetine yakışır sporları sevdirin. Hadis-i şerifi Ebu Hureyre radıyellahu anh rivayet ediyor: “Güçlü bir mü’min, zayıf bir mü’minden daha hayırlı, Allah huzurunda daha sevimlidir. Elbette ki her mü’minde hayr vardır. Sana faydası olan şeylerde azimli ve gayretli ol, tembellik gösterme, ihmalkâr olma. Allah’a güven, …

Devamı

Yokluk nedir bilir misiniz?

Köy odasının küçük penceresinden bembeyaz bir ışık süzülürken, kışın ve kuşluk vaktinin o durgun atmosferi odanın tamamını kaplamıştı. Odanın içinde üç beş kilim parçası ve birkaç minderden başka bir şey yoktu. Solgun kıyafetli hane halkı ise adeta sessizliğe bürünmüştü. Onların bu sessiz ve hareketsiz halleri üşengeçliklerinden değil, başlı başına açlık …

Devamı