Etiket Arşivi: Aydın Başar

Gül yüzlü İhramcızade İsmail Hakkı Efendi…

“Katremizden hisse al, bî-gâr-ı derya olmuşuz. Cümle halka bir bakışla, çeşm-i bînâ olmuşuz.”         İhramcızade İsmail Hakkı Toprak Zamana ve mekâna anlam kazandıran en önemli unsurlardan bir tanesi de o zaman ve mekânda yaşayan şahsiyetlerin kimler olduğudur. Nice şehirler, nice ilçeler, nice kasabalar, nice köyler vardır ki bir zaman …

Devamı

Misafirlik adabı…

Dinimizde misafir kabul etmek ve ikramlarda bulunmak salih amellerdendir. Akraba ve eş dost ile iyi bir iletişim ve iyi ilişkiler kurmamız için misafirlikler birer fırsattır. Her hangi bir geçerli mazereti olmadığı halde misafir kabul etmeyen kimseleri Nebi-yi Zişan Efendimiz şöyle uyarıyor: “Misafir ağırlamayanda hayır yoktur.” (Ahmed bin Hanbel, Müsned, IV, …

Devamı

Kur’ân-ı Kerîm ezberlemede altın metotlar

• Her şeyden önce, Kur’an-ı Kerim ezberlerken Allah’ın sözlerini ezberlediğimizi düşünerek niyetimizde samimi ve ihlaslı olmalıyız. • Öncelikle harflerin mahreçlerini ve telaffuzlarını düzeltmeliyiz. Okuyuşumuzun düzgün olması gerekir. Çünkü, yanlış ezberlediğimizde düzeltmek çok zor olur. Nazif Yılmaz Fem-i Muhsin ne demek? • Ezberleyeceğimiz bölümü düzgün okumak için bir “Fem-i Muhsin”den (Düzgün …

Devamı

Dalgaların getirdiği bilet…

1986 yılında Ankara’da bir hocaefendiden Kur’an’ı Kerim dersi alıyordum. Hocamız çok samimi bir insandı. Zaman zaman bazı anılarını anlatır, bazen de bu anılarını anlatırken gözyaşlarını tutamazdı. Bir gün, bir âyet-i kerimeyi okuduktan sonra açıklamaya başladı ve yine ağladı. Konu “dua” idi. O gün şu ilginç anısını anlattı: “İnsanın Allah’ın varlığını …

Devamı

Besmeleli eğitim…

Ey eğitimini sonsuz âlemle birleştirmeyen anlayış; bunca insanın sonuca varamadan, kaynayan denize dökülmesinin hesabını nasıl ödeyeceksin? “Muallim / öğretmen kime denir?” “Sınıfa abdestsiz girmeyen ve derse Besmele ile başlayan insana muallim/ öğretmen denir!” Bu girişim bazı okuyucularıma tuhaf gelebilir; çünkü bugünkü eğitim sisteminin böyle bir tutumu, böyle bir derdi olmadığından, …

Devamı

Eski alimleri küçümseyen yaklaşımlar…

Eski alimlerimizin metotlarının, söylemlerinin, ilimlerinin günümüz sorunlarına çözüm bulmakta yetersiz kaldığı görüşü, bugün ilahiyat çevrelerinde çok dillendirilen bir tezdir. Bu tezden yola çıkarak birçok kendini bilmez kimse, Ebu Hanife’den İmam Şafii’ye, İmam Gazzali’den İmam Rabbani’ye kadar bir çok alimlerimizi küçük göstermeye çalışmaktadır. Bu kimselere onların tırnağı bile olamayacaklarını hatırlatmak gerekir. …

Devamı

Mehmet Görmez hoca ve deve çobanı

Türkmenistan’da yaşadığım ve beni çok etkileyen, hemen hemen konuşmalarımda beni dinleyenlerle paylaştığım bir anımı paylaşmak istiyorum. Büyük Selçuklu Sultanı Sencer’in mezarını ziyaret ettikten sonra, Merv kentindeki sahabe mezarlarını ziyaret etmeye giderken yolda bir deve çobanıyla karşılaştım. 1,90 boyunda, 80-90 yaşlarına geldiği halde hala beli bükülmemiş, dinç, göbeğine kadar sakalı uzamış, başında …

Devamı

Yaralı kuş ve Hazreti Süleyman kıssası

Bir gün yaralı bir kuş Hazreti Süleyman aleyhis selam’a gelerek, kanadını bir dervişin kırdığını söyler. Hazreti Süleyman, dervişi hemen huzuruna çağırtır. Ve ona sorar; “Bu kuş senden şikâyetçi, neden kanadını kırdın?” Derviş kendini savunur; “Sultanım, ben bu kuşu avlamak istedim. Önce kaçmadı, yanına kadar gittim, yine kaçmadı. Ben de bana …

Devamı

İyiliği emredebilmek özgüven ister…

Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem, emr-i bil marufu yerine getiren kimselere yaptıkları görevin ulviliğinden dolayı dokunulmazlık alanı biçmiş ve onların hayatına kast edenlerin yaptığı günahı nasıl bir suça denk gördüğünü sorulan soru üzerine şu hadisinde dile getirmiştir: “Kıyamet gününde insanların en şiddetli azaba çarptırılacak olanları, peygamberlerini ve emr-i bil maruf …

Devamı