İbrahim bin Edhem ile Şakik-i Belhi bir gün Mekke’de karşılaşırlar. Şakik-i Belhi o dönemlerde, tenha bir yerde inzivaya çekilmiş ve sürekli ibadet ve zikir ile meşgul imiş. Her hangi bir işle de meşgul değilmiş. İbrahim bin Edhem, Şakik-i Belhi’ye sormuş: – Ya Şakik seni bu duruma getirmeye sebep olan şey nedir? Şakik-i …
DevamıAslan, tilki ve eşek hikayesi
Dağların kıralı aslan bir gün kendi kendine şöyle bir karar alır; “Bugüne kadar hep ben avladım, yakaladım, yedim. Önce ben kendi karnımı doyurdum, sonra diğer hayvanlar da benden arta kalanlarla doydular. Bundan sonra avlayacağım hayvanlar yuvama kadar gelmedikçe onları avlanmayacağım.” Aslan, yuvasında bir gün bekler gelen yok, iki gün gelen …
Devamıİbrahim Hakkı Hazretleri ve zalim atlı
Cenab-ı Allah yeryüzünde zalimlerin bir müddet kötülük yapmalarına izin vererek böylece insanları imtihan etmeyi murat etmiştir. Mazlum olan kimse Allah'a olan güveni ve musibete karşı sabrıyla imtihan olunmuştur. Bakalım kendisine uğrayan musibetleri nasıl bir ruh haliyle karşılıyor? Dengesi bozulmuş bir halde isyanvari bir tavırla mı karşılıyor yoksa "Hoştur bana senden gelen, ya hıl'atü yahut diken" diyerek mi karşılıyor? İkinci olarak Cenab-ı Hak zalimlerin de ateşini arttırmak için bu imtihanı yapıyor ki nice zalimlerin zulümde ne kadar ileri gidebileceğini biz kullar da görmüş oluyoruz.
DevamıHarun Reşid’i ağlatan sözler…
Mehran oğlu Abdullah’ın rivayetine göre Harun Reşid hacca giderken Kufe’ye uğradı. Orada birkaç gün durdu. Sonra tekrar yola devam edeceğini ilan etti. Bu münasebetle halk, yolların kenarlarına, halifenin kafilesini seyretmek için döküldüler. Dökülenlerin arasında Behlül Dânâ da vardı. Behlül yolun tam kenarında oturdu. Çocuklar ona çeşitli eziyetler edip, kendisiyle eğleniyorlardı. …
Devamı