Leblerimle emrine âmâdedir cânım benimAlda bir bûseyle öldür haydi cânânım benim Lâl olur birden dilim bilmem neden görsem seniGörmesem kalmaz karârım dinmez efgânım benim Hasta gönlüm çok zamandır iftirâkından harâbOlmadım bir lahza rahat geçti devrânım benim Mübtelâyım bir ümitsiz gizli derdin zehrineBu sebepten her geçen gün düştü dermânım benim Yok …
DevamıGünlük Arşiv: 17 Kasım 2022
İnşâallah demekle ilgili çocuk hikayesi
Ömer o sabah neşe ile uyandı. Elini yüzünü yıkadı ve kahvaltıya oturdu. Kahvaltıda annesine; “Yarın pikniğe gidelim mi?” dedi. Annesi gülümsedi ve “olabilir” dedi. Ömer; “Hayır gideceğiz işte” dedi ve inşâallah demedi. Yarın oldu. Ömer kalktı elini yüzünü yıkadı. Ve ailecek pikniğe gitmek için hazırlanmaya başladılar. Bütün hazırlıkları yaptılar. Yiyeceklerini, …
DevamıBabamın altın nasihatleri…
Milli Eğitim Bakanlığı’nda çalıştığım günlerde rahmetli babam Yahya Akan bir kış gününde ziyaretime gelmişti. Bakanlıkta çalışırken yanıma gelen giden çok oluyordu. Çünkü her ilçe ve köyde ya okul ya da okuyan vardır. Yılın her ayında ve her gününde, Milli Eğitim Bakanlığı’nın geleni gideni her zaman böyle çok olur. Bu yoğunluk …
DevamıPeygamberimizden atamalarda liyakat uyarısı
Hazreti Ebu Bekir radıyellahu anh hilafeti döneminde Şam bölgesine emîr/komutan olarak bu Süfyan’ın oğlu Zeyd’i görevlendirmiş ve daha göreve başlamadan ona birtakım uyarı ve tavsiyelerde bulunmuş, daha doğrusu uyması gereken talimat vermiştir. İsterseniz bu uyarı ve talimatı bizzat Yezid bin Ebu Süfyan’dan dinleyelim: “Ebu Bekir radıyellahu anh beni Şam bölgesine …
DevamıŞems-i Sivasî’den Padişaha nasihatler
Şemseddin- i Sivasi Hazretleri, hayâtının sonuna doğru, Sultan III. Mehmed Han‘la birlikte Eğri Seferi’ne katıldı. Eğri Seferiyle ilgili olarak talebelerinden Receb Efendi şöyle nakleder: “Şemseddîn Sivâsî bir gün bu fakîri odalarına çağırıp; ‘Din düşmanlarının, sınırlardaki müslümanlara baskı ve zulümleri haddinden fazla olmuş, tahammül edilemez hâle gelmiştir. İçimde onlara karşı sefere …
DevamıBuram buram gönül medeniyeti
İnsanoğlu, var olduğu günden beri sayısız medeniyet kuran ve medeniyet kurma yeteneğine sahip olan tek canlıdır. Yaratıcı’nın kendisine bahşettiği bu özel yeteneğini günden güne geliştiren insanoğlu, her defasında daha ileri bir noktada medeniyetler temin etme imkânı bulmuştur. Medeniyet anlayışlarını vahiy temeline oturtan inançlı insanlar ise ulaşılması herkesi hayran bırakan bir …
Devamı