Aylık Arşiv: Kasım 2022

Müslümanın ağzı güzel olmalı

İslam medeniyeti bir fıkıh medeniyeti olmakla birlikte aynı zamanda hizmet, hürmet ve zarafetin iç içe geçtiği bir irfan medeniyetidir. İslam dini hükümlerinin yanı sıra edepleriyle de hayatı kuşatır. Büyükler edebi olmayanın ilminin de makbul olmayacağını söylerler. “Helale harama dikkat ederim, gerisini önemsemem” gibi bir anlayışın irfan geleneğimizde bir karşılığı yoktur. …

Devamı

1985 yılında bir Umre yolculuğu…

1985 yılı okulda artık son yılımızdı. Arkadaşlar arasında öğrenci olarak sömestr tatilinde umreye gitmek fikri doğdu. Ben de oraları çok merak ettiğim için, biraz da harçlığım vardı, dedim; “Ben de gidebilirim.” Umreye gitmek için karar veren arkadaşlar talep edilen ücreti yatırıp kayıtlarını yaptırdılar. Tabi sömestr tatili kısaydı, 15 gün süremiz …

Devamı

Allah ciddileri sever

Bazı insanları ilk görüşte seversiniz ve o sevgi öylece devam eder. Hal ehli derler ki; Elest Bezmi’nde tanışıp bilişenler, bu dünyada da tanışıp bilişirler. 2013 yılında ilk defa Okuder’de dinleme imkânı bulduğum Dr. Ahmet Alabalık Hoca bende tam da böyle bir tesir bıraktı. Ne güzel bir Müslümandı böyle. Sözünden, sohbetinden, …

Devamı

Whatsapptan insanları tanımak mümkün mü?

Günümüzde Whatsapp yazışmaları hayatımızda önemli bir yer kaplıyor. Çoğumuz bu iletişim aracını kullanmayı tercih ediyoruz. Telefon modelinin yetersizliğinden ya da grupların ve mesajların vakit aldığı gerekçesiyle az da olsa kullanmayanlar da var. Zamanla whatsapp yazışmalarının adab-ı muaşereti yani görgü kuralları ortaya çıkmaya başladı. Mesela büyük harfle yazmak, bağırmak anlamına geliyormuş. …

Devamı

Almanya’da imam olmak

2003 yılında ilk Almanya görevime resmen başladım. Allah utandırmasın, Rabbim yâr ve yardımcımız olsun diyerek vira bismillah deyip DİTİB’e bağlı camimizde cübbemizi giydim. İlk işim cemaatle tanışıp kaynaşmak oldu. Dernek başkanı genç ve gayretli bir kardeşimizdi. Bir şeyler yapalım diye çaba içerisinde olan bu kardeşimizle yönetimi toplayıp ne yapabiliriz, nasıl …

Devamı

Nişanlısına öyle bir soru sormuş ki…

Bursa’da bizim oturduğumuz mahalledeki camimizin en yaşlı cemaati olan Amcaya merak edip yaşını sorduğumda aldığım cevap “92” olmuştu. Beş vakit namazını camide cemaatle kılan bu Amca, eşinin olmadığını ve kendisine 47 yıldır bir gelininin hizmet ettiğini söylüyordu. İnanın her gün pırıl pırıl elbiseler giyerek camiye geliyordu. Özellikle cuma günleri bembeyaz …

Devamı

Söyle kızım bu ne hal?

Bilemedim kisveni, ne şarktan ne de garptan.Görürüm habersizsin sünnetten ve kitaptan. Sıkma baş, dar pantolon, dudaklarda ruj elbet.Daha da cüretkârı; nâmahremle hoşsohbet. Pabuçlar yüksek topuk, fütursuzca gülüşler.Kem nazar kamçılayan tahrikkâr süzülüşler. Hoş koku, aksesuar, teşhirdeki ziynetler.Ayartan türlü işve, kışkırtmalık tıynetler. Ne bıraktın bak kızım, iffetinden geriye.Nâmahrem çoktan girmiş hanenden içeriye. …

Devamı

Öğretmenim/ Aşık Reyhani

Öğretmenim sana kurban olayımAl benim oğlumu insan yetiştir.Din bilmeden kitap verme eline,İlk evvela ehl-i iman yetiştir. Mevla’nın sırrında mekan tutmayaİyiyle kötüyü ayırt etmeyeBin deveyi bir akçeye gütmeyeVeysel Karan(i) gibi çoban yetiştir. Vücut gezdirecek bir başı olsun.Allah’ın aşkına göz yaşı olsun.Tarikat sırrında savaşı olsun,Pir-i Abdulkadir Geylan(i) yetiştir. Sıddık Ekber gibi aşk …

Devamı

Fıkıhta ve Hadiste “fasık” kavramı

Fıkıh literatüründe fısk imâmet, devlet başkanlığı ve hâkimlikten ehliyet, şahitlik, vesâyet, velâyet gibi konulara kadar insan unsurunun ağırlık taşıdığı birçok alanda önemli bir eksiklik olarak görülmüş, bu alanlarda kişilerin âdil olması veya fâsık olmaması şartı ileri sürülerek fısk, bazı hak ve yetkilerin kazanılmasına veya görev ve sorumlulukların yüklenilmesine engel görülmüştür. …

Devamı

Huzura kavuşmuş nefis

Kur’ân-ı Kerim’de “Ey huzura eren nefs!”[1] şeklinde hitap edilen ve Peygamber Efendimiz sallellahu aleyhi ve sellem’in ; “Ya rabbi senden itminana ermiş bir nefs istiyorum”[2] duasıyla ideal bir hedef olarak müminin ulaşması istenen nefs mertebesine nefs-i mutmainne denir.[3] Nefs-i mutmainne derecesine ulaşan bir sâlikin kalbi nurlanmasını tamamlamış bir kalptir. Bu …

Devamı