Yıllar önce hanım kardeşlerimizin çıkarttığı Mektup adında bir dergi vardı. Tabi hanımlara yönelik bir dergi olduğu için, zaman zaman gelin kaynana münasebetleri gibi konulara İslam’ın bakışını anlatan bazı kısa yazılara yer verilirdi. Dergideki yazılardan birinde, bir hanım kardeşimiz başından geçen ibretlik bir olayı paylaşmış, benim de çok dikkatimi çekmişti. Yaşanmış …
DevamıAylık Arşiv: Eylül 2024
İslam tarihinde ilk hemşire…
Hemşireliğin bir meslek haline gelmesi, çok eski devirlere dayanmaz. Ancak hastalık ve tedavi insan hayatı ile başladığına göre, hasta bakımı da başlangıçtan beri süre gelmiştir. Peygamberimiz, hasta ziyaretine, hastaya hizmete çok önem vermiştir. Siyer, İslâm tarihi ve hadis mecmualarında, özellikle savaşlarda hanımların bulundurulduğu ve bunların yaralılara hizmet verdiklerine dair pek …
DevamıEmri bil maruf sorumluluğumuz…
Cihadın en önemli türlerinden olan emri bil maruf görevini hakkıyla yapanlar, gerçek anlamda halife[5] sıfatını da kazanmış olurlar. Hüküm, bu ibadetin ifasına göre şu ifadelerle verilmiştir: “Kim marufu emreder ve münkeri yasaklarsa O’nun arzında Allah’ın, Peygamberinin ve Kitap’ının halifesidir.”1 Yalnız şu hususun iyi bilinmesi gerekir ki bu görevi yapacak olanların …
DevamıÇobanın tek dileği buymuş…
Bazen bana; “Ne kadar çok hikaye anlatıyorsunuz?” diyenler oluyor. Çok geziyorum, çok dinliyorum ve çok şeylere şahid oluyorum. Bizzat yaşadıklarımı, gördüklerimi, duyduklarımı da sizlerle paylaşıyorum. Bir arkadaş geçenlerde; “Sana anlattığım şeyin aynısını tıpa tıp yazıya dökmüşsün” dedi. Allah da bize böyle bir yetenek vermiş, bunun için hamd ediyoruz. Şimdi size …
DevamıNamazsız olmaz Reis!
1977 yılında Niğde İmam Hatip Lisesi’nden mezun olup Niğde’nin dağlık bir kasabasına tayin olmuştum. İnsanları tabii ki dini anlamda aç bırakılmış kimselerdi ama çok samimi ve hocalara karşı pek hürmetkâr idiler. Gençlik heyecanı ile hızlı bir şekilde göreve başlamıştım. Bir yandan vaazlar, diğer yandan isteyenlere Kur’an öğretmek ve hele özellikle …
DevamıAli Muhammed Es Sallâbî bu kadar kitabı nasıl yazdı?
Dr. Ali Muhammed as-Sallâbî’nin ister tefsir ister Kur’ân kıssaları isterse İslâm tarihi üzerine yazdığı kitaplar ve makalelerle ilgili olsun, zaman zaman izlediği metod hakkında bazı soru ve eleştiriler gündeme gelmektedir. Bazen bu eleştiriler, sosyal medya platformlarında, araştırılmadan ve teyit edilmeden doğrudan onun şahsına yönelik ithamlarda bulunma noktasına varılmaktadır. Bu durum, …
Devamıİçim sıkılıyor ne yapmalıyım?
Yakınlarda bir amca yanıma sokuldu, kısık bir ses tonuyla; “Kaç zamandır seni yalnız yakalamaya çalışıyorum” dedi. Konuya böyle girince haliyle zihnimde mahrem bir soru soracağı intibaı oluştu ve “Namazdan sonra konuşalım” dedim. Namazın akabinde sakin bir yere geçtik ve sıkıntısını bana açtı; lakin durum benim zannettiğim türden bir şey değildi: …
DevamıBu zikir insanı Kabe’ye götürür…
1997 yılında Cenabı Hak nasip etti, hacca gittim. Bir gün Kâbe’nin karşısında oturan beyaz sakallı bir amca gördüm. Kendisinde saf bir Anadolu insanının görüntüsü vardı. Gözlerini uzun müddet Kabe’den ayırmıyordu. Amcanın bu saf ve samimi hali dikkatimi çekti. Selam verip yanına oturdum. “Evlat nerelisin?” dedi bana… “Bursa’da oturuyorum, ama aslen …
DevamıGöynük’te bir gönül sultanı…
2024 Ağustos’un ilk günleri, yıllardır hep görmek istediğim Göynük‘e gitmek nasip oldu. Oraya adımımızı atmamızla beraber daha önce fark edemediğim bir duygu kapladı içimi. Osmanlı’yı ben bize biraz uzak zannederdim, eskide kalmış sanırdım. Gerçi şehirlerimizde Osmanlı’nın izlerini görsek de Osmanlı’nın devamı olduğumuzu en canlı bir şekilde Göynük’te hissettim. Göynük’ün en fazla …
DevamıNusret Özcan da yazmıştı bu hikayeyi…
İyi bir okuyucu değilim, iyi bir edebiyat okuyucusu hiç değilim. Yine de bazen kitap tavsiyesi soran arkadaşlar oluyor. Onlar için olsun… Nusret Özcan gençlik yıllarımda Semerkand dergilerindeki yazılarından tanıdığım bir kalemdi; kalemine bir miktar aşina olunca bu kitabına da kayıtsız kalamadım. Bir dinlenme deminde bir solukta bitiverdi. Bilindik Leyla ve …
Devamı