Yıllık Arşiv: 2024

Ali Ulvi Kurucu’nun hicreti….

1930’lu yıllarda Ali Ulvi Kurucu Bey’in babası İbrahim Efendi mahalle camiinde imamlık yapmaktadır. Din eğitiminin baskı altında tutulduğu yıllardır. Bir gün sabah namazı öncesi görev yaptığı camide çocuklara Kur’an öğretirken camiyi polisler basar. Babası polislere suçüstü yakalanmamak için birden olduğu yerden fırlar ve müezzin mahfiline doğru koşar. Bu sahne o …

Devamı

Konya’nın sevilen abisi Ali Güneri…

Annesi kendisine, “1935 yılında kayısılar çiçek açtığı zaman doğdun” demiş ama nüfus kaydına 1 Ocak 1936 olarak yazmışlar… İlahi tecelli, 1 Ocak 2021’de darı bekaya göç etti. Ali Güneri abimiz 1936 yılında Konya Uluırmak mahallesinde doğdu. İlk ve orta tahsilini Konya’da yaptı. 1958 yılında Ayten Hanımla evlendi. Mehmet, Rıza, Mustafa …

Devamı

Bizi neredeyse linç edeceklerdi…

Almanya’daki dört yıllık görevimin son demlerinde yaşadığım bazı tecrübelerimi siz değerli okuyucularımla paylaşmak istiyorum. Frankfurt-Alseld’de görevli iken o zamanki konjonktür gereği papazlarla sık sık bir araya geliyor ve dinleri tartışıyorduk. O zaman DİTİB ve kiliselerin ortaklaşa düzenlediği “Biliyor musun ben kimim?” projesi kapsamında üç dinin din görevlileri bir araya geliyordu. …

Devamı

Hasan Kamil Yılmaz hocamızdan bir hatıra…

2000’li yıllarda, Bursa’da sanırım tasavvufla ilgili bir sempozyum (muhtemelen Üftâde sempozyumu) sonrasında akademisyen hocalar ve arkadaşlarla beraber çarşı gibi bir yerde dolaşıyorduk. Yaşlıca bir kadın Hasan Kamil Yılmaz Bey Hocama yaklaşıp: “Oğlum! Sen ne iş yaparsın?” diye sordu. Kamil Bey: “Öğretmenim” dedi. Kadın: “İyi, maşallah” deyip gitti. Aslında Kamil Bey …

Devamı

Vaktinden önce çiçek açmayasın…

İman insanın içinde ateşten bir kor gibidir. O koru beslemezseniz o ateş söner Allah korusun. Bazen ecdattan kalma bir caminin önünde turist gibi gezen genç kardeşlerimizi görüyoruz. “Bu halimle, bu kıyafetlerimle camiye girebilir miyim acaba?” deyişlerine şahid oluyoruz. Kızlar ve erkekler olarak o üzerindeki kıyafetlerin uygun olmadığını kendileri de biliyorlar. …

Devamı

Yürek yakan bir ayrılık hikayesi…

İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü‘nde (Bugünkü Marmara İlahiyat Fakültesi) talebe iken, Üsküdar Cuma Pazarında bulunan Malatyalı İsmail Ağa Camii‘nde de İmam-Hatip olarak görev yapıyordum. Küçük bir cami olmasına rağmen müezzin kadrosu olan camimizde bir de müezzin görev yapıyordu. Okuldan mezun olduktan sonra kısa bir dönem İstanbul İmam Hatip Lisesi’nde hoca olarak …

Devamı

Tüketimin kölesi olma…

İslâm, dünyayı Kur’an ve Sünnet merkezli olarak insanlara tanıtmıştır. Dünyaya bakışımızın nebevi temellere oturması için Resulullah’ın dünyaya bakış tarzını bilmek gerekir. Peygamber Efendimiz’in bakışı, Kur’an-ı Kerim’de “meta, süs, oyun ve eğlence” olarak belirtilen izahatın açılımıdır. Bu açılımın veciz bir ifadesini Peygamber Efendimiz şöyle dile getirmiştir: “Benim dünya ile olan bağlantım, …

Devamı

Eşler arasında doğru iletişim nasıl olmalı?

Eşler arasında iletişimin en güçlü yöntemi gönül dilini kullanmaktır. Karşılıklı samimiyet ve dürüstlük olursa, ben merkezli düşünmenin yerine hasbi duygular ön plana çıkarsa iletişim kendiliğinden mükemmel bir boyuta ulaşır. Ama eşler birbirlerine karşı gönül dilini değil de kırıcı, aşağılayıcı bir dil kullanırlarsa işte o zaman evliliğin taşları yerinden oynar. Tartışma …

Devamı

Değerli hanım kardeşlerim…

Gayr-i İslami hayat tarzının yaygınlaşmasıyla birlikte her gün çoğalan cinayet ve sapkınlık haberleri üzerine Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu Hocamız duyarlı bir üniversite hocası olarak sosyal medya hesabından hanım kardeşlerimize bazı tavsiyelerde bulundu. Hocaların bile; “Çocuklarımıza söz geçiremiyoruz, oğullarımıza kızlarımıza sahip çıkamıyoruz” diye yakındığı bir dönemde Ebubekir Sofuoğlu Hoca’nın bir baba …

Devamı

Ahmet M Ziylan’dan İki Çift Söz Yeter

Çocukken dedelerimiz ve ninelerimiz bize bazı hikâyeler anlatırlardı. Çok güzel ve tesirli mesajları olurdu bu hikâyelerin… Kimisinde hikâyenin kahramanı aslan, tilki, horoz falan olurdu, kimisinde de Behlül Dânâ, Bayezid-i Bistami gibi tasavvufî şahsiyetler… Bu anlattıkları hikâyelerin kaynağını ne biz bilirdik ne de büyüklerimiz… Belki de onlar da kendi büyüklerinden işitmişlerdi. …

Devamı