Küçük yaşta iken hastalanmış, birçok doktora götürülmüş ve en sonunda Ankara’da kesin teşhis konulmuş; artık ömür boyu özürlü olarak yaşamını sürdürecekti. Fakat toplumdan uzak yaşarsa ilerde hastalığı daha da artabileceğinden mümkün olduğunca toplum içinde yaşaması gerekiyordu. Bu bilgilerin hepsini bu kardeşimizin babasından öğrendim. Adamcağız anlatırken arada bir içleniyor, gözyaşlarını tutamıyordu. …
DevamıOusmane Sembene ve erdemli itirazı…
Erdemli kişilikler, kendilerini gerçekleştirenler, varlığını hissettirenler, tarihin kurucu ve aktif öznesi olanlardır. Erdemli kişilerin kendilerine has yürekleri ve kafaları vardır. Analiz ederler, sorarlar- sorgularlar, onaylar ya da itiraz ederler, dinlerler ve anlamaya çalışırlar. Erdemliler bilgilerini ve bilinçlerini; aklın, irfanın, tasavvurun ve inancın koordinatlarında bulurlar ve şahsiyetlerini bu koordinatlar üzerine inşa …
DevamıBilimin kültürel kökleri…
Uzun yıllardır “entelektüel” kelimesini iyi anlamda kullanırdım. Entelektüel; aydınlanmış ve üst düzey çıkarımlara başlamış kişi anlamında… “Üst düzey çıkarım yapma” kulağa hoş geliyordu. Sonradan anladım ki bu kavram Müslümanca üst düzey düşünmeyi ifade eden bir kavram olamaz. Bu kelime ancak sekülerizmin bir eşantiyonu olabilir. Çünkü bizim üst düzey düşünme tarzımızın …
DevamıDost emekli olunca belli olur…
İnsan hayatı boyunca yeni yeni kimselerle tanışır. Bunlardan bazılarıyla arkadaş olurlar. Arkadaşlarından samimi olduklarıyla da dost olurlar. Her arkadaş, her dost önemlidir ama eski dostların yeri başkadır. Eski dostlar seni her yönüyle kabul etmiş kişilerdir. Beklentileri yoktur. Hesabi değil hasbidirler. Yeni arkadaş ve dostlarınız için ise iki ihtimal söz konusudur. …
DevamıEy güzeller güzelinin torunu,
Ey güzeller güzelinin torunu,Hep melekler bezemişler nurunu, Fahr-i Cihan, okşamış dudağını,Fatma Ana, koklamış yanağını, Ebû Tûrab, getirmiş rızığını,Hasan ile pay etmiş azığını, İlim irfan ocağında büyümüş,Hilm-i şefkat, kucağında uyumuş, Genç yaşında, nice sırlara ermiş,Cehd eyleyip, nefsi yerlere sermiş, Zühd-ü takva libâsına bürünmüş,Hâl ehline melek diye görünmüş, Her haliyle zamanın birincisi,Nitekim …
DevamıCamide yeriniz boş kalmış…
Benden birkaç yaş büyük olan bir arkadaş vardı, ben ona “ağabey” diye hitap ederdim. Kendimizden küçük olanlara da aslında “ağabey” diye hitap etsek çok iyi olur; çünkü bu şekilde daha güzel dostluklar meydana geliyor. İkindi namazından çıktıktan sonra o Ağabeyle karşılaştım. Selam verdikten sonra ona bir espri yaptım: “Camiden geliyorum. …
Devamıİnsan çift kutuplu bir varlıktır
Bilindiği gibi insanlarda; iyi ve kötü, olumlu ve olumsuz birbirine zıt birçok duygu vardır. Hatırıma gelenleri ben sayayım. Gerisini siz tamamlayabilirsiniz. Cömertlik-cimrilik, bencillik-diğerkâmlık (başkalarının dertleriyle dertlenmek, onları da düşünüp problemlerine çareler aramak), cesaret-korkaklık, çalışkanlık-tembellik, tevazu (alçak gönüllülük)-kibir, merhamet-vicdansızlık, nezaket-kabalık, sevgi-nefret, af-intikam, doğruluk-yalancılık, Allah Teala’ya itaat etmek veya isyan etmek gibi. …
DevamıTurizm adı altında yapılanlar
Yangınlardan ders alabildik mi? Ormanlar yanarken; ağaçlar ile birlikte, çiçekler, böcekler, kurtlar, kuşlar, yumurtadaki civcivler, doğmamış yavrular; daha neler yandı neler. Tabi ki insan olduğunun farkında olan herkesin de yüreği yandı. Devlet olarak alınacak dersler olduğu gibi millet olarak da almamız gereken dersler var. Gerçekleri yazmak veya söylemek çok zordur. …
DevamıAnne baba senin için ne demek?
Anne babasına iyi davranan insanları gördüğümüzde hemen şöyle diyoruz: “Helal olsun şu Ahmet’e veya Ayşe’ye, annesine babasına çok güzel hizmet ediyor, onlara nasıl da değer veriyor.” Hâlbuki evlatlar anne-babaya değer vermez, olsa olsa onların değerlerini anlamış olur. Çünkü anne-babaya değeri Yaratan vermiştir. İsra Sûresi 23. ve 24. âyetleri okuduğumuzda görüyoruz …
DevamıHatalar karşısında iki farklı tavır
Başkalarının hatalarını, yanlışlarını söylemek, yazmak, yaymak, paylaşmak bize ne kazandırır, çevremize ne kazandırır? Oysa kendimizin (ve içinde bulunduğumuz grubun) hatalarını, yanlışlarını düşünüp nefis muhasebesi yapmak, çareler aramak hem bize hem çevremize çok şeyler kazandırır. Hem, başkalarının yüz tane yanlışı bizim bir yanlışımız için mazeret olamaz. Zaman hatalarımızla yüzleşme zamanı. Zaman …
Devamı