Of‘un en ücra dağ köylerinin birinde fakirliğin ve yoksulluğun olduğu bir bölgede oniki kardeşli bir ailenin 10. çocuğu olarak doğmuşum. Benden önce doğan erkek kardeşlerimin hepsi öldüğü için annem ve babam benim üzerime çok ehemmiyet göstermişler. Annemin okur yazarlığı yoktu fakat bizim dini tahsil almamızı çok isterdi. Yaşayan ilk erkek …
DevamıYürek yakan bir ayrılık hikayesi…
İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü‘nde (Bugünkü Marmara İlahiyat Fakültesi) talebe iken, Üsküdar Cuma Pazarında bulunan Malatyalı İsmail Ağa Camii‘nde de İmam-Hatip olarak görev yapıyordum. Küçük bir cami olmasına rağmen müezzin kadrosu olan camimizde bir de müezzin görev yapıyordu. Okuldan mezun olduktan sonra kısa bir dönem İstanbul İmam Hatip Lisesi’nde hoca olarak …
DevamıBurdur Tugayında sakallı bir asker…
1983 yılında 4 aylık askerlik için Burdur’a gelmiştik. Şehirde gezip dolaşırken sakallı bir berberin dükkânına girdim; tanıştık; asker olduğumu, sakalımı tugayın içinde mi, dışarıda mı kestirmemin uygun olacağını sordum. “Hocam, ben sünnete uygun bırakılmış bir sakalı tıraş etmek istemem ama içeride tıraş olmayı düşünmenizi de uygun bulmam. Sakal düşmanı birine …
DevamıSuudlu gençle imtihanım…
Mekke’de yaşadığım yıllarda, bir Ramazan günü, trafik açısından sabahın en tenha saatlerinde, Şişe semtindeki evimden çıkıp bir iş için aracımla başka bir semte gidiyordum. Evimizin yüz metre ilerisindeki dörtlü kavşağa yaklaşınca yeşil ışık yandığını gördüm; durmadan yoluma devam etmek istedim. Tam yolun ortasına varmıştım ki, kırmızı ışıktan geçen bir taksi, …
Devamı80’li yıllarda Umre’de iki general…
41 yıl Mekke oturumlu yaşamış birisi olarak, Mekke’de mahkeme ve karakollarda tercümanlık tecrübesi edinmiş bir eğitimci olarak çok ibretlik hatıralar yaşadım. Bunlardan birini bu vesile ile sizlerle de paylaşmak isterim: Seksenli yılların başlarındaydı. Kesin tarihini hatırlayamıyorum. Bir gün Mekke’de, Haremi Şerif’te müezzinliğin altında oturuyordum. İki yaşlı beyefendi, sakalsız bıyıksız iki …
DevamıJapon’daki millî şuur ibretlik!
On çocuk babası bir eğitimci olarak çocuklarıma ilkeli ve edepli olmayı öğretmeye gayret ettim. 1994 doğumlu küçük oğlum Üsame Japonya’ya gitmişti, döndüğünde; “Japonya’da kaldığın iki hafta içinde ne öğrendin?” dedim. Anlattıklarından zikre değer bulduğum bir hususu sizlerle de paylaşmayı faydalı gördüm. Bundan sonrasını kendi ifadesi ile aktarıyorum: Üsame İbrahimoğlu anlatıyor: …
Devamı