Şemsettin Dursun

Prof. Dr. Şemsettin Dursun’un Tüm Yazıları

Kore’de bir davetçi Zübeyir Koç hoca…

Bilge kişiler, âlimler, arifler, düşünürler, hep toplumun bir asır önünde olurlar. Onlar, hep bir projektör işlevini görürler. Karanlıklar bastırınca, yıldızlar gibi parlamaya ve yönünü, istikametini bilmeyen toplumlara rehberlik yapmaya başlarlar. Bunların sayılar içindeki basamak değerleri, en yüksek olanıdır. Newton derki: “İnsanlar sayılar gibidir, insanın değeri ise sayının içindeki basamak değeri …

Devamı

Nezaket insanı kanatlandırır…

Nezaket ve ihtimam iki önemli kavramdır. Nezaket az çok bilinse de ihtimamın ne olduğunu gençler pek bilmiyor. Nezaket kelimesi, ”nazik” kelimesi ile aynı kökten gelip, dilimize Farsçadan geçmiştir. Başkalarına, karşı saygılı davranışlar göstermeye, zarif ve hassas davranma anlamına gelir. Nezaketli insan görgü kurallarına dikkat eder ve edepli olmaya özen gösterir. …

Devamı

Perde olmadan ayna olmalı…

Her mü’min kendisini, mü’min kardeşinde görür, görmelidir de. Onda kendini bulur. Sevgili Peygamberimiz sallellahu aleyhi ve sellem ne güzel buyurmuş: “Mü’min, mü’minin aynasıdır.”  (Ebu Davud, Edeb, 49) Bizler birbirimize ayna olabilsek, eksiklerimizi, kusurlarımızı o aynada görüp gerekli düzeltmeleri yapabilsek, çok güzel oluşumların kendiliğinden ortaya çıktığını görme fırsatımız olur. Ne yazık …

Devamı

Zıtlıkların hikmetini irfan sahipleri anlar…

Hayat zıtlıklarla doludur. Bu zıtlıklar, hayatın sırlarını barındırır. İlim, hikmet ve irfan merkezli bir yaklaşımla bu zıtlıklar arasındaki ilişki ve ahengi görmek lazım. Korukta pekmez gibi bir tatlıyı görebilmek, ya da ölümde yeniden dirilişi görebilmek için irfana ihtiyaç duyarız. Kainat zıtlıklarla anlamlıdır. Zor olmadan kolayın, acı olmadan tatlının bir anlamı …

Devamı

Çocuk gelişiminde temel duygular…

Sağlıklı bir gelişim süreci için çocuğun şahsiyetinin ve karakterinin şekillenmesinde ailenin rolü büyük bir öneme sahiptir. Zira çocuğun; şahsiyet ve karakterinin %75’inin 0-6 yaş grubunda oluştuğu düşünülmektedir. Geri kalan %25 ini de yakın ve uzak çevresinden, ilişkili olduğu arkadaş gruplarından edinmektedir. 0-6 yaş grubundaki çocukların gelişiminde anne-babanın etkisinin çok yüksek …

Devamı

İhtiyarlığı zihne doğru kodlamak…

“İhtiyar” kelimesi “seçip ayırmak” anlamına gelir. “Seçilmiş” anlamına gelen “muhtar” kelimesi ile aynı köktendir. İnsan yaş aldıkça seçme, ayırt etme kabiliyeti geliştiği için yaşlı insanlara “ihtiyar” denilir. Yani bir anlamda ihtiyar seçim sahibi, seçmeye ehliyetli kimse demektir. Onun için bizim medeniyetimizde ihtiyarlara danışma ve onların fikirlerini alma vardır. Kendilerine danışılan, …

Devamı

Paslanan kalbin iletkenliği olmaz…

Medeniyetimizin su medeniyeti olduğunu söyleyenler vardır. Zira su; ab-ı hayattır, hayat suyudur, hayatın membaıdır, kaynağıdır. Bazıları da söz söylemede derinliğe kavuşmuş olduğumuzdan dolayı söz medeniyeti olduğunu söylerler. İnsanlık tarihinde sözün gücü hep olagelmiştir. Derler ki: “Aklın süsü dil iken, dilin süsü sözdür.” Dolayısıyla söz dili, dil de aklı taçlandırır. Üslubumuzu …

Devamı

Tohumda çiçeği görebilenler…

Olumsuzluk iklimi üzerine inşa olan hayata itiraz eden, ortaya koyduğu aktif tutumla olayların seyrini etkileyebilen, rüzgârın önünde savrulan hazan yaprağı gibi değil, hayatın olumsuzluklarını olumluya dönüştüren, sahibini sürekli takip eden ve hiçbir itirazı olmayan gölgeler gibi nesne değil, soran, sorgulayan, soruşturan tarihin aktif öznesi olabilen şahsiyetler, iyimserlerdir. Tarihin kurucu öznesi …

Devamı

İnsanı insan eden değerler…

Tabiat boşluk kaldırmaz. Bu maddi planda olduğu gibi manevi planda da böyledir. Varlık dünyasında insan, çok anlamlı bir konumdadır. Günümüz dünyasında, bir anlam kaybı yaşanmaktadır. Bu anlamsızlık problemine karşı en anlamlı çözüm, erdemli bir toplumu inşada bazı temel kavramları hayata geçirmekten geçer. Bu kavramlar, fıtrat, merhamet, adalet, nezaket, nezahet, infak, …

Devamı

Sevgiyi anlamlı kılan nedir?

Sevgi bir hayat tarzıdır. Sevmek hüsn-ü zan etmeyi gerektirir. Hüsn-ü zan etmeyen sevemez. Birbirlerine karşı niyetlerini bozmuş insanlar bir bütünü oluşturamazlar. Ailede eşler niyeti bozarsa aile fesat yuvası olur. Toplumun unsurları birbirlerine karşı niyeti bozarsa o toplum sevgi toplumu değil nefret toplumu olur. Sevmek için altyapı gerekir. Sevmek, ilahi bir …

Devamı