Kur’an-ı Kerim’de geceleri kıyamda olanlar övülmektedir. Bir ayette şöyle buyurulur: “(Gece vakti herkes derin uykusundayken, sıcacık) yataklarını (Allah’ın rızasını kazanmak için) terk ederek korku ve ümit içinde Rab’lerine el açıp yalvaranlardır ve kendilerine verdiğimiz nimetlerden (bir kısmını Allah için yoksullara) harcayanlardır.”1 Secde Suresi’ndeki bu ayet Mekkî’dir. Namaz Mekke döneminde farz kılınmıştır. Miraçla gecesinde …
DevamıDavette takım çalışması…
Bireysel çalışmalar hedefe varmakta başarısız olurlar. Bireysel çalışmaların bir başka olumsuz yönü de, bu çalışmaları yapan tek kişinin etrafında yeni grupların oluşmasıdır. Yeni gruplar ilkesiz ve fıkıhsız davranmalarını sürdürdükçe Müslümanlar daha da parçalanmaktadırlar. Konuyla ilgili İslâm dünyasından onlarca örnek vermek mümkündür. Gerek görmediğimiz ve davetçilerin morallerini bozacağı için kişilere bağlı …
DevamıElin zinası kadın erkek tokalaşması…
Eşlerinden başka hiçbir kadına dokunmayan ve yabancı kadınlarla musafaha/ tokalaşma yapmayan Resulullah sallellahU aleyhi ve sellem1 bizim yegâne örneğimizdir. Resulullah sallellellahu aleyhi ve sellem yabancı kadınlara dokunmayı ve onlarla musâfaha yapmayı el zinası saymıştır.2 Bu çerçevede, kendisiyle musafaha etmek isteyen kadınlara şöyle buyurmuştur: “Ben kadınlarla musâfaha etmem/ tokalaşmam.”3 Kadınlarla toklaşmadı …
DevamıSelât-ü selam hassasiyeti…
Yüce Allah, Hazreti Muhammed sallellahu aleyhi ve sellem’in kendi katındaki değerinden dolayı ona salat-ü selam ettiğini müminlere bildirmiştir: “Allah ve melekleri, Peygambere salat ederler. Ey müminler! Siz de ona salavat getirin ve tam bir teslimiyetle selam verin.” (Ahzab 33 / 56.) Allah Teâlâ’nın, Resulullah’a salat etmesi; onu övmesi ve rahmetidir. …
DevamıOnların Kur’an’ı yaşama gayreti…
Sahabe nesli, kültürel anlayışını sadece Kur’an vahyinden ve Resulullahın hadislerinden alıyordu. Buna bağlı olarak, cahiliye döneminin kötü inançlarını ve değerlerini siliyor, Allah’tan gelen yeni manalarla kalplerini dolduruyorlardı. Bu insanların ortamını değiştiren şey, vahiyle günlük buluşmalarıdır. Bir başka ifadeyle; “Nefisler, Allah’tan inen vahiyle reaksiyona girmiş ve kişi önceki haline hiç benzemeyen …
DevamıKur’an’la diriliş mevsimi Ramazan…
Ramazan ideolojilere veda ederek Kur’an’la dirilme ayıdır. Ramazan ayını doğru anlayabilmek için bu ayda inmeye başlayan Kur’an’ı, Hicret’ten sonra farz kılınan orucu ve yine Hicret’in ikinci yılında cihadın bir türü olarak mukateleye izin verilmesini beraber düşünmeliyiz. Bunların birbirleriyle çok yakın alakası vardır. İç içedir. Kur’an’la insan önce zihnini, anlayışını, kalbini …
DevamıArınmaya ihtiyacımız var…
Tezkiye kavramının kök fiili ve türevleri Kur’an’da 28 defa geçmektedir. Aynı kökten malda temizlenmeyi ve buna bağlı bereketlenmeyi ifade eden zekât kelimesi ise 32 defa kullanılmıştır. Tezkiye sayesinde kişi dünyada insan olma vasfını elde eder ve övgüye layık nitelikler kazanır. Tezkiyenin mutlak anlamda kaynağının Allah Teâlâ olduğuna şu ayet delalet …
DevamıÇıplaklık kültürü nesli ifsad ediyor…
Müslümanlar harama bakmazlar; bakmamalıdırlar. Resulullah sallellahu aleyhi ve sellem’in; “Ey Ali! (Bakılması haram olan bir şeye karşı) bakışlarını peş peşe yapma. Birincisi elinde değilse de ikincisi elindedir”1 buyruğunu hayatlarında şiar edinmelidirler. Mürsel bir rivayetten öğrendiğimize göre sadece bakmak değil, baktıracak şekilde açılıp saçılmak da büyük günahtır ki Peygamber Efendimiz sallellahu …
Devamıİş ehline verilmezse kıyameti bekleyin…
Adalet, bir şeyi olması gereken layık olduğu yere koymaktır. Ulûhiyet ve Rububiyeti Allah Teâlâ’ya tahsis etmek, ubudiyeti/ kulluğu insana has kılmak, Allah’tan başkasına ibadet etmemek, O’na hiçbir varlığı şirk koşmamak adalettir.1 İtikatta, amelde ve ahlakta orta yolu tutmak; tevhid üzerine olmaktır.2 Mücerret rey yerine Kur’an ve Sünnet’in hükmüne göre karar …
DevamıKur’an’ı anlamada dilin önemi…
Kur’an’ı hakkıyla yaşayabilmek için önce onu anlamak gerekir. Anlama faaliyetinde iki anahtar vardır. Bunlardan birincisi dildir. Dilden kasıt vahyin kendisiyle nazil olduğu Arap dilidir. Elbete doğru anlamak için bu dilin yatağını, coğrafyasını, kültürünü ve tarihini de bilmek gerekir. Bunlara hakkıyla vakıf olunmadan tam bir anlama gerçekleşmez. İnsan hakkıyla anladığına göre …
Devamı