Kur’an-ı Kerim’de geceleri kıyamda olanlar övülmektedir. Bir ayette şöyle buyurulur: “(Gece vakti herkes derin uykusundayken, sıcacık) yataklarını (Allah’ın rızasını kazanmak için) terk ederek korku ve ümit içinde Rab’lerine el açıp yalvaranlardır ve kendilerine verdiğimiz nimetlerden (bir kısmını Allah için yoksullara) harcayanlardır.”1 Secde Suresi’ndeki bu ayet Mekkî’dir. Namaz Mekke döneminde farz kılınmıştır. Miraçla gecesinde …
DevamıBöyle bir imama saygı duyulmaz mı?
Geçen gün bilinmez bir numara telefonumdan beni aradı. Numara bende kayıtlı olmadığı için tereddütle açtım. 15- 16 sene önce Almanya’da aynı bölgede görev yaptığımız, şuan Malatya’da bulunan bir arkadaşımız, bizim sosyal medyadaki paylaşımlarımızı görünce arayıp bir hasret giderelim istemiş. Yıllar sonra bu hocamızla yarım saat kadar muhabbet etmiş olduk. Bu …
DevamıBen değil biz olmalı…
İnsan şu dünyaya hiçbir şey bilmeden gelmektedir. Yaratan bu hakikati Nahl Sûresi’nin şu ayetinde dile getirmektedir: “Allah sizi annelerinizin karnından bir şey bilmez halde çıkarmıştır. Belki şükredersiniz diye size kulak, göz ve kalp vermiştir.” (Nahl, 78) Yüce Allah bu ayet-i kerimede bizim için hayati öneme sahip olan kulaktan, gözden ve …
DevamıDeğerli alimlerimizden bize kalan…
Değerli âlimlerimiz, günden güne dünyamızdan ayrılmaktalar. Efendimiz bir âlimin ölümünü bir kabilenin ölümünden daha fena görmüştür (500 Hadis, Hadis no: 338) Kayseri’de mahallî olduğunu zannettiğim güzel bir tabir vardır. Derler ki: “Âlimler, halkın tuzu, biberidir.” Âlimsiz bir cemiyet, tuzsuzluktan kokar bozulur demek isterler. İnsan, zaman zaman eli öpülecek, sözü sohbeti …
DevamıMüslüman ölümle barışıktır…
Ölüm hakikatinin elbette insanı ürperten bir yanı vardır. Fakat insanların ölüme bakışları farklı farklıdır. Dünyaya haddinden fazla bağlanmış olanlar için ölüm, sevdiklerinden ve sahip olduklarını sandıkları şeylerden ayrılmak anlamına geldiği için ürkütücü bir durumdur. Hayatı ve ölümü takdirin işleri olarak görenler için ise ölüm, Mevla’nın bir kaderidir. Onlar; “Öldüren de …
DevamıTarakçı Hamit efendi dedemin arkadaşıydı…
Tarakçı Hamit Efendi, Ordu‘ya bağlı Kumru kazasının Fizme beldesinde doğmuştur. Babası Mustafa Efendi, annesi Gülizar hanımdır. Soyadı kanunu çıkınca Kısık soy ismini almıştır. Fizmeli Abdi Hocaefendi‘den ders almış, daha sonra Tokat ve Çorum‘da eğitimine devam etmiştir. Çorumlu Mustafa Rumi Efendi’nin medresesinde eğitimini ikmal edip ondan icazet almıştır. Mustafa Rumi Efendi, Abdullah i …
DevamıAfetten kaçar gibi şöhretten kaçardı…
1901 yılında doğan Hacı Şaban Efendi (v. 15 Eylül 1992) Bayburt’un yetiştirdiği en önemli mâneviyat büyüklerindendir. İslam’ı tavizsiz yaşaması ve Sünnet-i Seniye’yi harfiyen tatbik etmesiyle bilinen Hacı Şaban Efendi, tanıyanların anlattıklarına göre çok heybetli bir zatmış.
DevamıAbdulmetin Hoca nefsinin vaiziydi…
Vaiz öncelikle kendi nefsine vaaz etmeli, sonra insanların gönlüne hitap etmelidir. Kendi nefsinde anlattıklarını uygulamayan bir vaiz insanların gönüllerine tesir edemez. Bir kişinin gönlüne girmeden de aklına hitap edemezsiniz. Önce gönüllere girer kendinizi kabul ettirir, sonra onlar da sizin söylediklerinizi can kulağı ile dinlerler. İşte merhum Abdulmetin Balkanlıoğlu Hocamız gönüllere …
DevamıKemal Temel gibi olmak isterdim…
Yüce Kitabımız, Allah dostlarından bahsettiği bir ayette: “Dikkat edin, Allah dostlarına korku yok ve onlar asla mahzun da olmazlar.” (Yunus Suresi, 62) buyurur. Yani Allah’a yakın olanlar, gelecekten dolayı kaygı, geçmişten dolayı keder duymayacaklardır. Allah’a dost olabilmek emek ister, fedakârlık ister, gayret ister. Bütün peygamberler, insanlığa istikâmet vermek, insanca, Müslümanca …
DevamıHac bir arınmadır…
Yine dönüp dolaşıp geldi hamdolsun! Bir ömür gibi… Gidince geliyor tekrar ömrü olanlara… Bir Hacc ya da bir Kurban… Hani demiş ya adam; “Hac yine Kurban günlerine denk geldi…” Gülümsetir biraz da bizi. Ne bilsin adamcağız! Teşrik günleri, kurban günleri, Hac günleri… Hepsi aynı. Bir bayramdır sonra da mü’minlere. Ne …
Devamı