Ankara’da bir dostumuzun bürosunda, onu ziyarete gelen bir öğretmenle tanıştık. Ankara’nın meşhur bir mahallesinde sınıf öğretmeni olarak görev yapıyormuş. Tabi merak edip o mahallede öğretmenliğin nasıl olduğunu soruyoruz. Öğretmen arkadaş bir örnekle meseleyi özetliyor. Sınıfına yeni gelen üç öğrencisini tanımak istemiş ve sormuş: “- Babanız ne iş yapar evladım?” Birincisi: “- …
DevamıAylık Arşiv: Temmuz 2021
Güzel sözde cömert ol…
Öyle konuş ki sözün Kur’an’ın tabiriyle “kavl-i kerim” olsun. Yani ikram edici, etkili, gönül alıcı, mutlu edici söz… Söz vardır ki muhatabını bir ikrama kavuşmuş, bir lütfa ermiş gibi mutlu eder. İşte o söz kavl-i kerimdir. Birbirimize ikram edeceğimiz hiçbir şeyimiz yoksa bir çift güzel sözümüz de mi yok? İnsanın …
Devamıİskenderpaşa’da bir irfan sofrası
İskenderpaşa Camii bir döneme damgasını vuran önemli şahsiyetlerin ilmen, fikren ve kalben yetiştikleri çok önemli bir mekân hüviyeti taşımaktadır. Rahmetli Mehmed Zahid Kotku ve Mahmud Esad Coşan Hocaefendiler dönemlerinde, bu güzel mabet adeta bir ilim ve irfan mektebi olmuştur. Onların sohbetleri sahih İslam çizgisinin aktarılması noktasında ümmete büyük katkılar sunmuştur. …
DevamıAyakkabısını bakın nasıl bulmuş?
Mahallemizde oturan Tahsin Amca, zaman zaman Kadir isminde bir arkadaşından bahsederdi. Bir defasında aynı dairede çalıştığı bu arkadaşıyla ilgili bir hatırasını anlattı. Bir gün saat 11.40’ta Tahsin Amca çalıştığı şubeden dışarı çıkmak zorunda kalmış. Dışarı çıkarken de Kadir Amca’ya: “Saat 11.40. Ben gidiyorum, eğer Müdür Bey gelirse ayrıldığım saati değil …
DevamıRabbin doğruluk ölçütü
Aklını, heva ve hevesinin esiri konumuna düşüren modern insanın, nereye sürüklendiğinin farkında olmayan bu hali bize Yunus Emre’nin “Bu akl-ı fikr ile Mevla bulunmaz” dizesini hatırlatıyor. Doğrularını vahiyden almak yerine çevre şartlarından ve konjonktürden etkilenerek kendisi üretmeyi tercih eden modern insan, aklını Mevla’yı bulmada bir araç olmaktan çıkartarak bir put …
DevamıÖlüm var hacım!
Herkes ölüp gidiyor hacım, bir sen mi kalacaksın? Ha bir gün fazla, ha iki gün az yaşayacaksın. Ateşte kül, toprakta gül olacaksın. Mühim olan, yasarken insan olup olmadığın. Her canlının takdir edilmiş bir ömrü vardır. Kimininki bahar kimininki kış çağındadır. Çocukluk, gençlik ve ihtiyarlık hızla birbirini kovalar. Ve Cenab-ı Hakk’ın …
DevamıHazreti Ebubekir’in Kur’an Anlayışı
Hazreti Ebû Bekir radıyellahu anh’ın adı “Abdullah”, künyesi “Ebû Bekir”, lakabı “Sıddîk” ve “Atîk” dir. Babasının adı “Osman”, künyesi ise “Ebû Kuhâfe”dir. Annesinin adı “Selmâ”, künyesi de “Ümmü’l-Hayr” dır. Haz Ebû Bekir’in soyu hem anne tarafından hem de baba tarafından “Mürre” ye dayandığından.[1] Peygamber Efendimiz’in soyuyla birleşmektedir. Hazreti Ebû Bekir, …
DevamıÖmer Bin Abdülaziz’in Kader Konulu Mektubu
İlim Yolcuları İçinTemel Dini Metinler 9 Ömer Bin Abdülaziz’in Kader Konulu MektubuEBU DAVUD İmdi, sana, Allah’a karşı takva ve onun emirlerinde îtidalli olmayı, Resûlullah sallellahu aleyhi ve sellem’in sünnetine ittiba etmeyi öğütlerim. Peygamber bir sünnet ortaya koyduktan ve böylece gidilecek yolu gösterdikten sonra, bid’atçilerin din diye ortaya attığı şeyleri terk …
DevamıSözün düzgün ve tesirli olsun
Öyle konuş ki sözün “kavl-i beliğ” yani “düzgün ve tesirli söz” olsun. Açık olmayan, anlaşılmayan tesirsiz sözlerle gönüllere giremezsin. Hakikat tohumlarını sinelere ekemezsin. Dolayısıyla beliğ söz davetçinin lisanıdır. Belagatlı söz söyleyebilmemiz için belli bir seviyemizin olması gerekir. Akl-ı selim ve kalb-i selim ile sözü yoğurarak söylemeemiz gerekir. Kavl-i beliğ, Kur’ân-ı …
DevamıNe diyeceğimi bilemedim?
Yıl 1986 veya 1987, Tarsus‘ta çalıştığım yıllar. O zamanlar Adana- Mersin arası banliyö treni çalışırdı. Öğretmen bir arkadaşla banliyö treniyle Mersin’e gittik. Dönüşte yine banliyö ile dönüyoruz. Karşımda yaşı 60 civarında gösteren bir bey oturuyor. Arkadaşın iki yaşlarındaki oğlu Burak da yanımızda. O bey, bana sordu: “- Bu çocuk senin mi?” …
Devamı