Ömer Bin Abdülaziz’in Kader Konulu Mektubu

İlim Yolcuları İçin
Temel Dini Metinler 9

Ömer Bin Abdülaziz’in Kader Konulu Mektubu
EBU DAVUD

İmdi, sana, Allah’a karşı takva ve onun emirlerinde îtidalli olmayı, Resûlullah sallellahu aleyhi ve sellem’in sünnetine ittiba etmeyi öğütlerim.

Peygamber bir sünnet ortaya koyduktan ve böylece gidilecek yolu gösterdikten sonra, bid’atçilerin din diye ortaya attığı şeyleri terk etmeyi tavsiye ederim.

Sana gerekli olan Sünnet’e yapışmaktır.

Sünnet, Allah’ın izniyle seni doğru yoldan sapmaktan ve helak olmaktan koruyacaktır.

Sonra şunu da bil ki insanlar dinde olmayan bir şeyi ortaya atmadan önce, Kitap ve Sünnet’te o şeyin kötü olduğu mutlaka belirtilmiştir,

Sünnet’i ortaya koyan Allah ve Resûlü, o sünnetin aksine olan şeyin hata, yanılma, ahmaklık ve bir külfet olduğunu bilendir.

Ashâb-ı kirâm kendileri için neyi istemişse, sen de kendin için onu iste! Çünkü onlar nerede durulması gerektiğini bildiler ve orada durdular. Onlar gerçekleri gören bir basîrete sahipti. Onun için kendilerini sınırı aşmaktan alıkoydular.

Onlar i’tikādî hususları bilip anlama konusunda daha salâhiyetli ve içinde bulundukları konum sebebiyle buna daha lâyık idiler.

Ey bid’atçiler! Şâyet sizin gittiğiniz yol doğru ise, o doğruyu siz seleften önce bulmuşsunuz demektir. Ama onlar sizden önce hidâyete eriştiklerine göre, şu hâlde sizin gittiğiniz yol doğru yol değildir.

Şâyet olup biten hâdiseler ashâb-ı kirâmdan sonra meydana gelmiştir diyorsanız, şu hâlde bu bid’atleri onların yolundan ayrılanlar çıkarmıştır.

Hidâyete sizden önce erişmiş olan ashâb-ı kirâm, din konusunda yeteri kadar söz söylemiş ve bilgisizlik hastalığını giderecek kadar konuşmuşlardır.

Onların vardıkları çizgiden önce bir yerde durmak söz konusu değildir. Onların çizgisinin ötesinde de yeniden keşfedilecek bir şey yoktur.

Birtakım insanlar, din konusunda ashâb-ı kirâmdan daha azını söylemek sûretiyle haktan uzaklaşmışlar, bazıları da onlardan daha fazlasını söyleyerek hadlerini aşmışlardır.

Selef âlimleri, ifrâta ve tefrîte düşenler arasındaki mûtedil çizgileriyle sırât-ı müstakîm üzeredirler.

Ey bana mektup yazan! Sen bana yazdığın mektupta kadere îmâni soruyorsun. Bu konuyu, Allah’ın izniyle, tam adamına sordun. İnsanlar kader konusunda dinde bulunmayan birçok şey ortaya atmışlardır. Ancak bunların hiçbiri kadere îmândan daha açık, daha net ve anlaşılır değildir.

Câhiliye devrinde bazı kendini bilmezler sözlerinde ve şiirlerinde “kader böyle yaptı” diye kaderden söz ederler ve böylece ellerinden kaçırdıkları nimetler dolayısıyla kendilerini teselli etmeye çalışırlardı. Daha sonra İslâmiyet geldi, kadere îmâni farz kıldı, böylece kader inancını pekiştirdi.

Resûlullah sallellahu aleyhi ve sellem sadece bir-iki hadiste değil, birçok hadiste kader konusundan söz etti. Ashâb-ı kirâm kaderin bir îmân konusu olduğunu Resûl-i Ekrem’den duydu.

Onlar, hem onun hayatında, hem de vefâtından sonra kadere îmân ettiler. Rablerine boyun eğerek ve nefislerinin âciz olduğunu kabul ederek şöyle dediler: “Allah’ın ilminin kuşatmadığı, levh-i mahfûzun yazmadığı ve Cenâb-ı Hakk’ın kaderinin hükmünü icra etmediği hiçbir şey yoktur.”

Meselenin esası budur. Şunu bir daha belirtelim ki, kadere îmân konusu Allah’ın kitabında açıkça belirtilmiştir; ashâb-ı kirâm da bu inancı orada görüp öğrenmişlerdir.

Ey bid’atçiler! “Öyleyse Allah, kader inancına aykırı olan şu âyeti niçin indirmiştir? Niçin böyle buyurmuştur?” diye itiraz ediyorsanız, ben de size şunu söylerim: Sizin okuduğunuz o âyetleri ashâb-ı kirâm da okudu. Onlar o âyetlerden sizin sezmediğiniz mânâları çıkardılar. Sonra da şöyle dediler: “Allah her şeyi takdir etmiş ve levh-i mahfûzda yazmıştır. Sadece iyilikleri değil kötülükleri de kaydetmiştir. Allah’ın takdir ettiği şeyler meydana gelecek, dilemedikleri şeyler olmayacaktır. Biz kendimize ne fayda ne de zarar verebiliriz.”

Ashab-ı Kiram kadere inandık diye hiçbir şeyden ellerini çekmediler, salih ameller yapmaya kötü işlerden uzak durmaya çalıştılar.

Kaynak: Ebu Davud, Kitabus Sünne no: 4612; Mehmet Yaşar Kandemir, Kitabüs Sünne Hadislerle İman İlkeleri, İstanbul, 2019, Tahlil Yayınları s. 80-83

İrfanDunyamiz.com/ Kaynak Metinler

Kaynak Metinler ↗

İlim yolcuları için derlenmiş temel dini metinlere ulaşmak için tıklayın.

İstikamet Yazıları ↗

İslam’ın şuur boyutuna vurgu yapan yazıları okumak için tıklayın.

Şunlara Gözat

Makama gelince beni tanımadı…

Ankara’da öğrencilik yıllarımda kaldığım bir vakıf evinde, bir yıl, İlahiyat ve Siyasal Bilgiler fakültesi öğrencilerinden …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.