irfandunyamiz

En çok namazı özledim

Avrupa’da programlarım başlamadan önce istişare ettiğim kardeşlerime: “Konuşmalarımda özellikle anlatmamı istediğiniz konular var mı?” diye sorduğumda genelde bayanlar tesettürü, erkekler ise namazı anlatmamı istediklerini söylüyorlar. Bu iki konu da aslında herkes tarafından bilinen ve en çok anlatılan konulardan olmasına rağmen acaba iman eden kardeşlerimiz neden namaz kılmaz ve dahası imanlı …

Devamı

Lafzın hâmili, mânânın âmili gençlik

Üsküdar Müftülüğü‘ne bağlı Çengelköy Buhara Kur’an Kursu‘nda “Her Ay Bir Konu Bir Konuk” programı gerçekleştirildi. İlçe Vaizi Mustafa Çınar‘ın konuk olduğu sohbet ve muhabbete Buhara Kur’an Kursu yöneticisi Ahmet Özcan ve Kur’an kursu öğreticilerinden Ahmet Küçük iştirak etti. Hafızlık öğrencileri ile “Kuran-ı Kerim’i Anlamak ve Samimiyetle Yaşamak” konusu çerçevesinde hasbihal …

Devamı

İnsanlar gülmesin diye Sünnet’i terk edemem!

“Benim sünnetimi kim canlı tutarsa, beni seviyor demektir. Beni kim severse, cennette benimle beraber olur.” (Hadis-i Şerif, Tirmizî, İlim 16) Yüzyıllar, bin yıllar gelip geçer. Devirler, çağlar birbirini kovalar. Bin bir emekle yapılan planlar, programlar eskir. Müslümanların değişmeyen tek hedefi vardır: Dini Allah’ın istediği gibi yaşamak için Resûl-i Ekrem’in sünnetini canlı …

Devamı

Haftada bir hasta ziyaretine ne dersiniz?

Kültürümüzde bulunan misafirlik, hasta ziyareti, dertlinin derdine ortak olmak, taziyeye gitmek, düğüne katılmak gibi davranışların her biri ayrı bir öneme haizdir. Bilhassa hasta insan derdini anlatacak bir dost simasına hasrettir. Hasta ziyareti sevap olduğu kadar hayatı anlamak ve anlamlandırmak için çok önemli. Bu yazıyı okuyan dostlarım, lütfen sizler de kendinize …

Devamı

Mezhepler konusunda ince bir çizgi…

Müslümanım diyen ve pratikte İslam’ı yaşama kararlılığına sahip hiç kimsenin mezhepsiz kalması mümkün değildir. Bu bağlamda şu ince çizgiye dikkat etmeliyiz. Üzerinde titreyip asla taviz veremeyeceğimiz şey, ümmetin icmaı ile hak oluşu kabul edilen mezheplerin dördünü de aynı derecede hak olarak kabul etmektir. Böylece mensubu bulunduğumuz mezhebi, dinin tamamı yerine …

Devamı

Nimetin kadrini bilenlerden eyle bizi!

Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı’nın Afrika sorumlularından değerli bir ağabeyimiz birkaç yıl önce slayt eşliğinde güzel bir sunum yapmıştı. Afrika köylerindeki gündelik hayatı, oralardaki yaşantıları o kadar tatlı bir üslupla anlatıyordu ki adeta bizi alıp Afrika’ya götürüyor, bir müddet oralarda gezdirip sonra geri getiriyordu. Açlık ve sefalet manzaralarını anlatırken ise dayanamayıp …

Devamı

Hafız Mehmet Köseoğlu televizyona çıkmak istememiş

Yarım asrı çoktan geçen ömrümde, gerek yurt içinde gerekse yurt dışında beni seyyah eden, diyar diyar gezdiren Rabbime hamdolsun. Gezdiklerimi, gördüklerimi yazmaya kalksam bitiremem. Sadece küçük bir kısmını anlatıyorum size. Dünyada çok güzel insanlar gördüm. Allah için malını infak eden… Yardım verdiği kişilerin ağacının altında bile oturmayan… İlmi ile amel …

Devamı

Mehmet Görmez hocadan annelere çağrı

Bunu evde erkekler zor gerçekleştirir, kusura bakmasınlar. Bunu evde gerçekleştirecek olanlar hanımefendiler. Haftada bir gün yarım saat, bir saat, nasıl günde birkaç defa yemek sofrasının etrafında bir araya geliyorsak; evdeki hanımefendiler önce kitabı temin edecek, ondan sonra da, hanımefendi disiplini kuracak ve haftanın belli bir gününde bizim bir okuma saatimiz …

Devamı

Kur’an İslam’ı söylemi masum değil…

“Kur’ân bize yeter” söylemi… ‘Kur’ân Müslümanlığı’ der bazıları. Dilimiz de o kadar bozuldu ki! Kur’ân-ı Kerim kendisi için “Mecîd”, “Hakîm” gibi sıfatlar kullanıyor. Tefsir hocalarımız bile “Kur’ân” diyor, “Kur’ân-ı Kerîm” kelimesini kullanmıyor. Bir tefsir hocasının 8 sayfalık bir yazısını okudum bir kez bile “Kur’ân-ı Kerîm” kelimesi geçmiyor. Bu saygısızlık, edepsiz …

Devamı

İmam-ı Azam’ın meşhur nüktesi

Mizah, bir cemiyetin gerçeklikle yüzleşme tarzının aynası, kültürle edebiyatın kesiştiği kavşaktır. Edebiyattan kültüre değişen, mizahın tonları, türleridir. Daha ziyade edebiyata özgü latife, nükte veya espri, her zaman ve zeminde yapılan zekâ ürünü estetik şaka demektir. Latife latif gerek Eskiler, “Latife latif gerek” sözüyle, şakanın galiz değil, edeb ve zekânın terkibi …

Devamı