Ecdadımız bir iyilik medeniyeti inşa etti…

Hulefa-i Raşidin’den sonra Emeviler, Abbasiler ve diğer İslâm hükümdarları, emirleri bilhassa Osmanlılar tarafından pek çok ve pek mühim şeyler vakfedilmiş, pek muazzam hayır müesseseleri meydana getirilmiştir. Bütün bu vakıfların gayesi ma’nevî kurbiyyete, ilahî rızaya nail olmak niyyet-i halisanesidir. Diğer bir tabirle dünyada hayırla anılmak ahirette de Hak Teâlâ’ya yakınlaşmağa nail olmak arzusudur.

Bu güzel duygu ile: Yaşanılan toprakların bir İslâm diyarı olduğunu yar ve ağyara ispat için camiler, mescidler, kırlarda musallalar, namazgahlar, ilim ve irfan yurdu, ibadet ve taat bucağı olarak medreseler, kütüphaneler, zaviyeler, ribatlar ve dergahlar, insanlığın en önemli ihtiyacını temin için çeşmeler, sebiller, sarnıçlar, havuzlar, kuyular ve göller…

Müslümanların kalblerindeki lütuf ve keremin, şefkat ve merhametin bir göstergesi olarak, kervansaraylar, hastaneler, Müslümanların defnedilmesi için hazireler, kabirler, zayıf hayvanların otlamaları için mer’alar ve çayırlar bina ve inşa edilirken ve tarihimize mal olmuş, kısa bir fetret devrinden sonra da yeniden hayat bulmaya başlamış vakıflarımızın bu müesseselere bağlı olarak veya onlardan ayrı olarak tarih içinde gördükleri içtimai hizmetleri bilhassa çok iyi tanımamız gerekir,

Öyle ki “Zerre miktarı biri hayrın karşılığının mutlaka görüleceği” (Zilzal Suresi, 7) inancı kişilere akla ve hayale gelmeyecek hayır yolları buldurmuş ve bunlar için özel vakıflar kurulmuştur.

Bir çoğu günümüzde unutulan fakat toplumumuz için bugün de önemli bir ihtiyaç olan bu hizmetleri şöyle sıralamak mümkün.

  • Camilerde tefsir, hadis, fıkıh okutulması,
  • Camilerde ve türbelerde Buharî, Müslim, Şifa-i Şerif, delâil-i hayrat okunması.
  • Fakir okul çocuklarına Nebe ve Mülk Sürelerinin alınması, (Sure mecmuaları)
  • Kur’an-ı Kerim hatmeden çocuklara birer miktar para dağıtılması.
  • Ramazan-ı Şerifte ve sair mübarek gecelerde akşamleyin camilerde cemaate hurma, zeytin, su dağıtımı hizmetleri.
  • Fakirlere vakit vakit bilhassa Ramazan-ı Şerifte para ve erzak dağıtmak.
  • Fakir kızlara çeyiz hazırlamak.
  • Fakir cenazeleri kaldırmak.
  • Yetim ve yoksul çocuklara, fakır dul hanımlara bayramlık giyecek satın almak.
  • Desti ve bardak gibi şeyleri kıran hizmetçileri serzenişten kurtarmak için kırdıkları şeylerin benzerlerini hemen alıvermek.
  • Borçtan dolayı hapsedilenlerin borçlarını ödeyerek, onları hürriyete kavuşturmak gibi hizmetler.
  • Yolculara yardım etmek.
  • Esirleri azat etmek.
  • Azat edilmiş köle ve cariyelere yardım etme hizmetleri.
  • Mushaf-ı Şerif ve diğer ilmî, dinî kitapların yazılması, alınması, tamir edilmesi ve diğer hayır müesseselerinin yaşayabilmesi için ortaya konan hizmetler…

Bütün bu vakıf şartları bize, İslâm’ın hakim olduğu toplumlardaki şefkat, merhamet ve hayır duygularının ne kadar geliştiğini İslâm’da insaniyete ve hürriyete ne kadar önem verildiğini ve bizden öncekilerin, gelecek nesilleri ne kadar düşündüğünü ve nasıl sadakalarının birer rahmet gölgesi olarak devamını temin etmek istediklerini gösteriyor.

Not: Altınoluk Dergisi Aralık 1988 sayısındaki “Hayır Unsuru Olarak Yaşamak” adlı makaleden kısmi olarak iktibas edilmiştir.

Abdullah Sert/ İrfanDunyamiz.com

ERENKÖY ÇEVRESİ İRFAN DÜNYAMIZ

Hatıra Arşivi ↗

Alimler, arifler, hocalar ve önemli şahsiyetlerin hatıralarını okumak için tıklayın.

İyi Haberler ↗

İyiliklere, erdemlere, örnek davranışlara dair beyaz haberler okumak için tıklayınız.

Şunlara Gözat

Seyda Muhammed Konyevi’den Güzel Eser

Seyda Muhammed Konyevi’nin Reyhani Yayınları’ndan çıkan Hazreti Muhammed’den Kutlu Mesajlar adlı kitabının, son dönemde çıkan …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.