Emirdağ’da, 1949 yılının bir Şubat gününde, hissettiği âni ve şiddetli bir rahatsızlık üzerine, Bediüzzaman Hazretleri talebesi Hüsnü Bayram’ı “Git gazetelere bak, İslâm âleminde menfi bir hadise mi var?” diyerek çarşıya göndermişti. Hüsnü Bayram o günkü gazetelerde dikkate değer birşey göremedi. Ancak ertesi gün tekrar çarşıya gittiğinde, Bediüzzaman’ın bir başka talebesi …
DevamıSultanlara eğilmeyen alim İmam-ı Suyûti
Suyûtî, Şam ve Hicaz’a kadar nüfuz sahibi olan siyasal olarak son demlerini yaşayan ve Memluk saltanatının merkezi olan Mısır’da yaşamıştır. Bu devlet, Yavuz Sultan Selim’in 922-23/1516-17 tarihinde Mısır’a girmesiyle son bulmuştur. Suyûtî, Memlûk sultanlarından on üç tanesi ile aynı dönemde yaşamıştır. Onun yaşadığı Burcî Memlukler dönemi, Mısır siyasal yönetim tarihinin …
DevamıBabam bu kitabı ağlayarak okurdu
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla, Tüm noksanlardan münezzeh olan (el-Kuddûs) ve karşılıksız nimetler bahşeden (el-Vehhâb) Allah Teâlâ’ya hamd; hikmet ve kitapla gönderilen, akıl ve izân sahiplerini hakka ve doğruya hidayet eden Efendimiz Hazreti Muhammed’e (aleyhisselâm) salât ve selâm olsun. Bu kitap, merhum babamın en çok sevdiği ve en fazla …
DevamıEskiden hatır gönül vardı…
Eskilerin deyimlerini severim. Onlardan birisi de “hatır gönül” meselesidir. “Hatır saymak, hatırı olmak, hatır yıkmamak veya hatır gönül yıkmamak…” gibi deyimlerdir bunlar. Eskilerin dilinde ‘hatır’ kelimesinin ‘gönül ve kalp’ anlamında kullanıldığını görmekteyiz. “Hatırını saydım da geldim, hatırını kıramadım, hatırın olmasaydı…, benim hatırıma” gibi sözler eskilerin hatır kelimesini kullandıkları yerleri göstermektedir. …
DevamıOrganlarınızın boyasını ihmal etmeyin…
Varlıkların görünen ilk yüzü boyasıdır. Bir apartmanın, bir otomobilin, bir elbisenin hülâsa her şeyin insanları cezbeden ilk yönü boyasıdır. Boya o kadar önemlidir ki; gökyüzünü ve denizleri maviye, bağları-bahçeleri yeşile boyayan Allah Teala, insana da kendi boyası ile boyanmasını emretmiş. Kâinattaki her şeyin boyası dıştan başlar; fakat insan öyle değildir, …
DevamıBerber Abdulkadir abi nafilelere önem verir
Abdulkadir abi yıllardır mahallemizde berberlik yapar. Beyefendiliği, işinin ehli olması ve tevazuuyla her görüşten insanın mahallede saygı duyduğu bir kimsedir. Ara sıra yanına tıraş olmaya giderim. Devamlı Diyanet Risalet Radyo çalar dükkanında. Tıraş bitinceye kadar, beş on kadar hadis-i şerif dinlemiş oluruz. Bazen de çeşitli vesilelerle görüştüğümüz, sohbet ettiğimiz olur. …
DevamıÇocuklarımız neden avucumuzdan kayıyor?
1- Onları haram lokma ile besliyoruz. Faize bulaşmayan mı var? Haram lokma ruhu öldürücüdür. 2- Din adına konuşanlar, dini yaşamıyor veya yaşayamıyor. Bu çelişkinin çocuklar farkında. Söylediğini yapmayana karşı mutlaka bir antipati uyanır. 3- Çocuklar, gençler; model olarak gördükleri insanlardan etkilenirler. Din adamları veya dini temsil etme iddiasında olanlar model …
Devamıİslam zaman şuuru kazandırır
Allah yarattıklarını durağan yaratmamış. Kâinatta her şey değişken olurken insanın durağan olması mümkün olur mu? Güneş yerinde dursaydı denge bozulurdu. Dünya sürekli deveran halinde; yaz, kış, soğuk, sıcak, gece, gündüz her şey değişmeye müsait yaratılmış. İnsan hiç yoktan yaratılıyor, belli bir zaman anne karnında kalıyor. Hiç bir şey bilmeden aciz …
DevamıHazreti Ebu Bekir’in keskin zekası
Olayları anlama, yorumlama ve kendilerine yöneltilen sorulara yerinde cevap verme hususunda eshab-ı kiramın hepsi tabii olarak aynı değildi. İçlerinde üstün zeka ve yüksek ferasete sahip olanlar var idi. Hazreti Ebu Bekir radıyellahu anh bunlardan biri idi. Bu hususu teyid eden iki misal arzetmek istiyorum: Peygamber Efendimiz sallellahu aleyhi ve sellem’e …
DevamıCemaate gelmeyenin evine gidilirmiş
Önceki gün bir yazı çalışırken, aşağıda özetleyeceğim, güzel bir gelenek gözüme çarptı. Çocukluğumda, bazı hocalarımız anlatmıştı bu harika davranışı. Yeniden karşılaşınca paylaşmak istedim. Bahsettiğim uygulama şöyle… Her vakit namazını camide kılan bir kişi, bir-iki namaza peş peşe gelmediği zaman, cami cemaatinden üç-beş kişi bir araya gelerek, namaza gelmeyen komşularını, “Arkadaşımıza acaba …
Devamı