Şahsiyet Gelişimi

Kimilerinin kişisel gelişim de dediği kişisel tekamüle dair yazıları bu bölümde bulabilirsiniz.

Ben yenildim diyebiliyor muyuz? 

Kur’an da bildirildiğine göre, kavmi kendisini yalanlayınca Hazreti Nuh aleyhis selam Allah Teâlâ’ya sığınmış ve “Ennî mağlubun fentesır” (Ben yenildim yardım et) diyerek tazarru ve niyazda bulunmuştu. (Bkz. Kamer, 9,10) Hazreti Nuh aleyhis selam’ın yenilgiyi kabul etmesi, insanın hayatta bazı başarısızlıklarının olabileceğini ve bazı durumlarda mağlup olmanın da hayatın bir …

Devamı

Bir seçim tasavvurumuz var mı?

Seçmek bir imkan, bir yetenek ve bir ayrıcalıktır. Seçerken değerli olduğumuzu hissederiz. Ülkemizin geleceğinde bizim de bir etkimizin olacağını düşünürüz. Nesne değil özne olduğumuzu idrak ederiz. Nasıl bir dünya istiyorsak, rengimiz, kişiliğimiz neyse ona göre seçeriz. Bir filozof; “İnsan başkalarını seçerken, kendini seçer” der. Hayat, sürekli bir seçiştir. Ayırarak, analiz ederek, …

Devamı

İlim kendini bilmektir…

Ben idraki hem kendini hem de ötekini tanımanın platformudur. “Kişi noksanını bilmek gibi irfan olmaz” sözü, ariflerin sözüdür ve ben idrakinin temelini oluşturur. Yunus Emre’nin “İlim kendini bilmektir” aynı hakikati ifade eder. Mevlana’nın Pergel Metaforunda izah edildiği gibi, bir ayağımız hakikat üzerinde, diğer ayağımız bütün bir evreni dolaşarak, güzellikleri ve …

Devamı

Bir kamil mürşide varmasan olmaz

Mutasavvıflar, manevi yolun tuzakları ve çeldiricileri çok olduğundan, yolu bilen bir mürşidin rehberliğini zaruret olarak görmüşlerdir. Bütün sufiler illa ki bir mürşide bağlanmak gerektiğini ifade ederler. Velilerin hayatlarına baktığımızda, hepsinin de bir mürşidin eteğine sarılarak bulundukları makama eriştiklerini görüyoruz. Yunus Emre kendi kendine Yunus Emre olmuş değildir. Uzun seneler Taptuk …

Devamı

Bilgi nasıl bilince dönüşür?

Akıl fonksiyonu, Cenab-ı Hakkın bizlere lütfettiği en önemli değerdir. Bu değerle; araştırırız, inceleriz, tetkik ederiz, tahkik ederiz ve böylece hakkı-hakikati bulmaya çalışırız. Ancak bütün bu çalışmalar, verilen özgün, özgür, pür-saf akılla mümkün olur. Başkalarının ödünç aklıyla ve çevrede her türlü olumsuz düşüncelerle iğfal edilmiş, kirletilmiş akılla olmaz. Soran, sorgulayan, analiz …

Devamı

Sufilere göre riyazet kavramı…

“Nefsin isteklerini kesmek, asgariye indirmek ve nefse zor gelen şeyleri ona yaptırmak” şeklinde tarif edilen riyazet konusu üzerinde sûfîler detaylı bir şekilde durmuşlardır. Manevî hassasiyetlere sahip maddî bir bedene ulaşmak arzusu, sûfîlerin bu konuda hedefleri olmuştur. Çünkü Kur’ân-ı Kerim’de ifade edildiği gibi nefs daima kötülüğü emretmektedir1 ve sûfîler de nefsin …

Devamı

Düşüncelerimiz ne kadar gerçekçi?

Zihin dünyamızdaki kavram ve algı haritaları, gerçek dünyanın haritalarıyla ne kadar uyumlu? İç dünyamızın beklentileri, hayalleri, planları, projeleri içinde yaşadığımız dünya ile ne kadar örtüşüyor? Bunu görmek ve gerekli tedbirleri almak durumundayız. Eğer, iç dünyamızdaki zihinsel fonksiyonların oluşturduğu beklentiler, hayaller, projeler dış dünyamızdaki gerçeklerle örtüşüyorsa bir uyum ve denge var …

Devamı

Kahvaltıda özgüven dersi…

Fatih’te bir eczanesi vardı Selim Bey’in. Eczacılık Fakültesinden mezun olalı iki yıl olmuş genç bir eczacıydı. İşini seviyordu. Kendi mesleği ile ilgili hiçbir toplantıyı kaçırmıyordu. Okuldaki hocasının şu sözü hep kulaklarındaydı: “Diplomanız size en fazla iki yıl yeter. Ondan sonra kendinizi yenilemeniz lazım. Eğer kendinizi yenilemezseniz o zaman hayat yokuşunda …

Devamı

İnsanın değeri gayretinde gizlidir

Sürekli bir çaba ve gayret içerisinde aktif olmak, canlanmayı sağlar. Durağanlık, yaratılış hikmetine, insanın fıtratına aykırıdır. Zaman, nehir gibidir, akıp gider. Yapacaklarımızı, planlarımızı, projelerimizi, projeksiyonlarımızı yarınlara bırakmak, nehrin durmasını beklemek gibidir. Şems-i Tebrizi der ki: “Mutlu olmayı yarına bırakmak, karşıya geçmek için nehrin durmasını beklemeye benzer. Nehir asla durmaz.” Aynı …

Devamı

Birlikte rahmet vardır…

İhtilaflar için çözüm, nefse uymak değil; hak yolda olduğu ve zulmetmediği müddetçe liderin başkanlığında birliği korumaktır. Liderin başkanlığında birliği korumak, gücü korumak, huzuru ve galibiyeti korumak demektir. Birliği parçalamak, düşmana bir bakıma yardımdır. Hadis-i şerifte; “Birlikte rahmet, ayrılıkta azap vardır.” buyrulmuştur. (Münâvî, III, 470) Nefse uymak bir bakıma dışarıdaki düşmanın içerideki …

Devamı