Merhum Hasan Efendi kendisine genç yaşta irşad yetkisi verilenlerden birisiydi. Devam etmekte olduğu irşat hareketiyle, çevresinde pek çok insana yol göstermiştir. Feyizli, bereketli, mütevazı birisi olup, kendine has tatlı üslubu ile güzel, feyizli sohbetler ederdi. Kendisini uzun zamandan beri tanırım. Konya’ya çok gelirlerdi. Her gelişlerinde bizi de sohbetlerine çağırırlardı. Babasının …
DevamıHatıralarla hocam Ali Yakub Hocaefendi…
Böyle güzel insanları anmak ne hoş. Sebeb olanlara sonsuz teşekkürler. Rumeli’nin o kasırga dolu havasından ayrılıp, bir ilim merkezi olan Kahire’de kendini bulan hocam, Zâhid Kevserî ve Mustafa Sabri Efendi gibi Daru’l-hilafe’de yetişip, kopup gelen dev Osmanlı alimleriyle karşılaşır. “Bir gün Sabri Efendi’nin oğlu İbrahim Efendi ile Kahire’de yürüyorduk. Baktık karşıdan …
DevamıYesevî nefesli şair Olcay Yazıcı
Yesevi nefesli şair Osman Olcay Yazıcı ile en uzun sohbetim Eyüp Sultan’da cennet ağaçlarından bir ağacın gölgesinde yarım saat kadar sürmüştü. Ben dertlenmiştim de o da masum ve durgun bir ruh haliyle beni dinlemişti. Ondan önce de birkaç sefer şiirden, edebiyattan ve topluma dair meselelerden sohbet etmişliğimiz olmuştu. Her gördüğümde …
DevamıAbdulhamit Haznevi ile tanışmamız…
Beyaz sakallı, açık renk cübbeli ve takkeli yaşlı bir zat zaman zaman Mihrişah Valide Sultan Sibyan Mektebi’nin kapısına kadar geliyor, selam veriyor ve içeri girmeden gidiyordu. Bir yere yetişecekmiş gibi bir hali vardı ki bu onun vaktinin kıymetini bilen birisi olduğunu gösteriyordu. Dr. Mehmet Emin Hocamla dostluğu olan bu nur …
DevamıEmin Saraç hoca bazı ilahiyatçıları tövbeye çağırmıştı…
Mehmet Emin Saraç üstadımıza, babası Mustafa Efendi Hazretleri birileri görüp şikâyet etmesin diye diğer kardeşleri ile birlikte gece yatağından kaldırıp Kur’an’ı Kerim’i ezberletmiş, 10-15 yaşlarına geldiğinde İstanbul’a ilim tahsiline göndermiştir. Fatih’te Üçbaş Medresesi’nde, evi barkı olmayan âlimlerle, ilim ve fikir adamları ile kalmıştır. Bu esnada Ali Haydar Efendi’den İsmet Garibullah Tekkesi’nde, Fatih Camii imamı …
DevamıBabam Mola Cuma dininden taviz vermezdi…
Bu güzel hikaye bize fani dünyada paylarına yalnızlık düşen iki güzel varlığın dostluğunu anlatıyor. Bize gerçek dostluğu öğretiyor. Ne dersiniz? Biz de bu küçük kuş gibi dostlarımıza böyle gönülden bağlı kalabilir miyiz? Veya onlara böylesine kıymet verebilir miyiz? Allah cümlemize gerçek dostlukları yaşamayı ve idrak edebilmeyi nasip eylesin. Besim Hoca'ya da rahmet olsun.
Devamıİrşad ehli bir veli Sami Ramazanoğlu…
Mahmûd Sami Ramazanoğlu, nüfus kayıtlarına göre 1892 yılında Adana‘da dünyaya geldi. Babası tarihte Ramazanoğulları diye bilinen aileden Mücteba Bey, annesi ise Ümmügülsüm Hanım’dır. Sami Efendi’nin büyük ceddi Abdülhâdi Bey’in tesbit ettiği aile şeceresine göre, Ramazanoğulları aslen Türklerin Oğuz boyunun Üçoklar kabilesinden olduğu ve Hazreti Halid bin Velid radıyellahu anh nesliyle …
DevamıÖteli izci Mehmet Emin Hoca
Bu güzel hikaye bize fani dünyada paylarına yalnızlık düşen iki güzel varlığın dostluğunu anlatıyor. Bize gerçek dostluğu öğretiyor. Ne dersiniz? Biz de bu küçük kuş gibi dostlarımıza böyle gönülden bağlı kalabilir miyiz? Veya onlara böylesine kıymet verebilir miyiz? Allah cümlemize gerçek dostlukları yaşamayı ve idrak edebilmeyi nasip eylesin. Besim Hoca'ya da rahmet olsun.
Devamıİlmin meçhul askeri Ali Yakub hoca…
21 Mayıs 1988’de Hakk’ın rahmetine kavuşan Ali Yakub Hocamız hakkında neşredilecek kitap için, birkaç hatıramı yazmam istendiğinde, ehli kalem olmadığımdan, önce tereddüt ettim, fakat Mürebbimiz rahmetli Mehmet Zâhid Kotku Hocamızın; “Arkadaşlık peki demekle kaimdir” sözünü hatırlayarak şu birkaç satırı yazmayı cür’et ettim. İnşaallah rahmete vesile olur. Merhum Ali Yakub Hocamızı 1968 …
DevamıUludere’de bir gonca…
Nuh aleyhis selam’ın şehri Cizre kışın ortasında olmasına rağmen sıcak bir yerdi. Oradan transit minibüslerle Şırnak’a geçtim. Şırnak alabildiğince karlıydı. Sırtımdaki yün yorganım ve elimdeki çantamla Uludere minibüslerinin durağını buldum. Yollar karlı olduğu için saatlerce bekledikten sonra bir minibüsle yüksek dağların arasındaki virajlı yollardan geçerek Uludere’ye ulaştım. O zaman ömrümün …
Devamı