Hacı Yusuf Bahri Efendi, 11 Nisan 1839’da Ünye’ye bağlı Taflancık Köyü, Tasdaklı Mahallesi’nde dünyaya gelmiştir. Babası takva sahibi ârif bir kişi olarak bölgede imam hatiplik yapan Taslızâde Feyzullah Efendidir. Annesi saliha bir Osmanlı hanımefendisi olan Meryem Hanımdır. Hanımı Seher Hanım amcası Taslızâde Ali Efendi’nin kızıdır. Seher Hanım, Hacı Yusuf Bahri …
DevamıAilemizin eksik fertleri yetimler…
Bugün ailemizin eksik fertleri yetimlerdir. Onları evlerimize almıyoruz; yetim yuvalarına gönderiyoruz. Cihâd meydanlarında “Allah! Allah!” diyerek şehid düşen mücâhitlerin geride kalan yetimlerini evlerimize alıp onları sıcak yuvalarımızda büyütmek yerine soğuk beton duvarların arkalarına terk ediyoruz. Hâlbuki onlar bize Yüce Allâh’ın emânetleridir. Bu emânetlere hakkıyla bakamadığımız ve sahip olamadığımız için iki …
DevamıZeytin ağaçlarının arasındaki tarih…
Bursa’dan kalkan İznik minibüsündeyim. Bir tarafta Allah’ın kevnî âyetlerinden İznik Gölü, diğer tarafta yol boyunca hiç bitmeyen zeytin ağaçları. Ön koltukta oturmak gölün ihtişamını ve bu güzellikleri daha geniş bir açıyla seyretmemi sağlıyor. Minibüste gezmeye gelenler ve İznik ve köylerinde oturan halktan kimseler var. Görüntü itibari ile göçmen olduklarını tahmin …
DevamıRamazan içinde bin aylar saklı…
“Ramazan sofrası” diye bir tabir var biliyorsunuz. Bu ifade ile aklımıza ilk anda ne geliyor acaba? Ramazan sofrası deyince o güzelim iftar sofraları gelir ilk anda akla. Öyle ki, insan böylesine mükellef bir sofradan ne yiyeceğini bile şaşırır adeta. Ama bizim burada kastımız o değildir. Biz ayrı bir Ramazan sofrasından …
DevamıNamaz için ağlayan genç…
2006 veya 2007 senesiydi. O zaman görev yaptığım Çankırı Anadolu Lisesi, deprem güçlendirmesi için Çankırı’da başka bir liseye muvakkaten taşınmış ve biz de öğlenci olmuştuk.Okulda namaz kılacak yerimiz yoktu. Okul müdürüne gidip, öğrencilerle beraber namaz kılabileceğimiz bir yer ayarlamasını rica ettim. Müdür Bey hemen bodrum katta başka amaçlarla kullanılan büyükçe …
DevamıGece ve gündüz infak edenler…
Sahip olduğumuzu sandığımız tüm varlıklarımızla sınanmaktayız. Emanetçisi olduğumuz mal varlığımızla ilişkimiz ve bu konudaki bakış açımız nasıl olmalı? Özne- nesne ilişkisi bakımından iki türlü değerlendirilebiliriz. Birincisinde insan özne, eşya ise nesnedir. Özne; soran, sorgulayan, araştıran, etken ve etkin bir özelliğe sahip iken; nesne ise özneye tabi olan, itiraz gücü olmayan …
DevamıKadrimiz âli olsun efendim…
Yıllar önce, Ramazan’ın son günlerinde dostlarıma, “Kadrimiz Âli Olsun Efendim” başlığıyla bir yazı yazmışım… Yanılmıyorsam, bu yazı 2014’ta yazılmış olmalı. Baktım gündem pek değişmemiş. O sebeple yeniden bu yazıyı dostlarla paylaşmak istedim. Buyurun, güncel meseleleri bir kenara bırakıp, Kadir gecesine erme bilinciyle bu yazıyı birlikte okuyalım… Kadrimiz âli olsun efendim! …
Devamıİyi ki de treni kaçırmışım…
Allah nasip etti 2025 yılının Ramazanın ilk haftasında Almanya’nın Hannover bölgesinde olduk. Gurbeti vatan edinmiş kardeşlerimiz ile çok güzel zaman geçirdik. Buralarda bambaşka bir bereket var. En çok hoşuma giden şey de camilerin gençlik ile dolu olmasıydı. İnanın bazı yerlerde teravi namazında cemaatin yarıdan fazlası genç yavrularımızdan oluşuyordu. Görevli kardeşlerimize; …
DevamıÖnyargılar insanı rezil edebilir…
O zamanki ismiyle Tavşanlı Belediye İlköğretim okulunda çalışıyordum. 2002 yılının Ramazan ayıydı. Bir gün okuluma doğru giderken yolumu kısaltmak için otogardan karşıya geçmeyi planladım. Kıyafeti biraz yıpranmış tanımadığım orta yaşın biraz üzerinde gösteren bir ablamız beni görünce beklememi isteyen bir işaret yaptı. Gelirken hafif aksak yürüyordu. Malum Ramazan aylarında otogarlarda …
DevamıHastayla değil mikropla uğraşmalı…
Sahabe arasında Abdullah adında biri vardı. Bu adam zaman zaman bazı şaka ve espriler yaparak Allah Resûlü sallellahu aleyhi ve sellem’i güldürürdü. Şu var ki onun kötü bir huyu vardı: İçki içer, sarhoş olurdu. Bir defasında şarap içtiği için Allah Resûlü ona ceza uygulattı. Başka bir zaman yine sarhoş olarak …
Devamı