Seçkin İçerikler

Sumud filosu bir umut oldu…

Mevla bizi 2025 yılının bugünlerine eriştirdi hamdolsun. Fakat hepimizin içi buruk. Gazze’deki bu büyük katliama şahitlik etmek ne acı. Gerçi bu onların ilk katliamı değildi ama böylesi ne duyuldu ne görüldü. 60 bin Müslümanı katlederek şehid ettiler. Ne acı ki üzerimize düşenleri tam anlamıyla yapamadık. Ümmet olarak çok başarısız bir …

Devamı

İlk Japon Müslüman kimdir?

Japonya’nın en eski ve en büyük İslamî kuruluşu olan Japonya İslam Merkezi Başkanı Dr. Salih Mehdi Es Semarrai’yi Eylül 2011’de Fatih’teki kaldığı otelde ziyaret etmiştim. Türkiye’ye hem bazı işlerini takip etmek, hem de tedavi olmak amacıyla gelmişti. Üzerinde hastalığının tesiri olduğundan durgun ve düşünceli görünüyordu. Belki de onun bu hali …

Devamı

Çobanın tek dileği buymuş…

Bazen bana; “Ne kadar çok hikaye anlatıyorsunuz?” diyenler oluyor. Çok geziyorum, çok dinliyorum ve çok şeylere şahid oluyorum. Bizzat yaşadıklarımı, gördüklerimi, duyduklarımı da sizlerle paylaşıyorum. Bir arkadaş geçenlerde; “Sana anlattığım şeyin aynısını tıpa tıp yazıya dökmüşsün” dedi. Allah da bize böyle bir yetenek vermiş, bunun için hamd ediyoruz. Şimdi size …

Devamı

Dilekçesini Mevla’ya yazmıştı…

Tevekkül Allah'a güvenmek demektir. Her kim ki ihlas ve samimiyet ile Yüce Allah'a güvenirse Cenab-ı Hak onun işlerini kolaylaştırır. Bütün işler Yüce Allah'ın elindedir. Kimisinin işlerini kolaylaştırır, kimisininkini zorlaştırır. Kimini yollarını açar, kimininkini kapatır. Her şey O'nun elindedir. Dursun Ali Taşçı Hocamızın bu anısındaki imanlı gencin tevekkülü gerçekten de çok etkileyici. Allah Teala bizlere de böylesi bir tevekkül seviyesine ulaşmayı nasip eylesin. Bu vesile ile ülkemize değer katan önemli bir değer olduğuna inandığımız Dursun Ali Taşçı Hocamıza da Mevla'dan hayırlı uzun ömürler diliyoruz.

Devamı

Makam sahiplerini ziyaret sevdası…

Bakanlıklarda çalıştığımız zamanlarda neler görmedik ki… Alnının akıyla vazifesini yapıp süresi dolduğunda aslanlar gibi vazifeden ayrılanları da gördük, bir makamda kalabilmek için taviz üstüne tavizler verenleri de gördük. Şimdi onların da devri bitti, o tavizlerin hesabını veriyorlar. Mesela başörtüsünün yasak olduğu zamanları hatırlıyorum, eşlerinin başlarını açanlar oluyordu. Yazık değer miydi …

Devamı

Emin Saraç hocaefendiyle ilmî yakın geçmişe dair

Son dönemin İslam alimlerinden merhum Mehmet Emin Saraç Hocaefendi ile Rıhle Dergisi’nin yapmış olduğu tarihi mülakattır. Süleyman Hilmi Efendi niçin İmam Hatiplerin kurulmasına karşıydı? Beiüzzaman Said Nursi ve Mehmet Akif Ersoy, Abdulhamid konusunda pişmanlık yaşadı mı? Zahidel Kevseri, Muhammed Abduh hakkında ne demiş? İşte cevapları: Ebubekir Sifil: Hocam, sizin yetiştiğiniz insanlara …

Devamı

Biraz ses ver…

Evlatlar elimizden,Kayıp gitmesin n’olur!Tut elinden, tuzağa,Düşmesin biraz ses ver. İman ile dirilsin,Umut olsun bizlere,Diri diri mezara,Girmesin biraz ses ver. Cahiliye karanlık,Ruhsuz ve acımasız,Gençliği bir batağa,Çekmesin biraz ses ver. Ahir zaman pek çetin,Sanki ejderha gibi,Kınalı kuzuları,Yutmasın, biraz ses ver. Günahlar pusu kurmuş,Dört tarafı çevirmiş,Nesiller susuz kalmış,Ölmesin, biraz ses ver. Öyle bir …

Devamı

Hutbe okurken elleri titriyordu…

Şehremini Şeyh Raşid Camii‘nde göreve başladığım zamanlarda, cami lojmanımızın yakınında, gayet mütevazi iki odalı bir evde yaşlı bir anne ile oğlu kalıyordu. İsmi Mehmet ama Aydın ismiyle tanınan bu kardeşimiz benden üç dört yaş küçüktü. Bir eczanede kalfa olarak çalışıyordu. Gayet sessiz sakin kendi halinde birisiydi. Hatta asosyal derler ya, …

Devamı

Çekiçlerli İzzet Efendi’den bir hatıra…

Efendim, seneler önce Aksaray’da babamızın kuyumcu dükkânında okuldan sonra gelir, ağabeyimle birlikte babamıza yardımcı olurduk. O yıllarda henüz ortaokul öğrencisiydim. Aksaray’da haftalık pazarımız Salı günü olduğu için o gün şehrimize civar köylerden ürününü satmak için gelen hemşerilerimiz dükkânımıza uğrarlardı. O gün dükkânımıza Aksaray’ın Çekiçler Köyü’nden de müşteriler geldi. Kendi aralarında …

Devamı

Öğrenci deyince böylesi de var…

Ankara’da bir dostumuzun bürosunda, onu ziyarete gelen bir öğretmenle tanıştık. Ankara’nın meşhur bir mahallesinde sınıf öğretmeni olarak görev yapıyormuş. Tabi merak edip o mahallede öğretmenliğin nasıl olduğunu soruyoruz. Öğretmen arkadaş bir örnekle meseleyi özetliyor. Sınıfına yeni gelen üç öğrencisini tanımak istemiş ve sormuş: “- Babanız ne iş yapar evladım?” Birincisi: “- …

Devamı