Eskiler ne güzel demişler: “Gönül muhabbet ister kahve bahane…” Hele insan yurtdışına gidince dilini anladığı, kültürünü bildiği bir kardeşi ile sohbet etmek istiyor. Hele hele yurtdışına yeni çıkmış birisinin bir hemşerisini bulup konuşması ya da Türkçe bir söz duyması o kadar sevindirici ki bunu gidenler ve yokluğunu hissedenler çok iyi …
DevamıZindandan Mehmed’e mektup
Zindan iki hece, Mehmed’im lâfta!Baba katiliyle baban bir safta!Bir de, geri adam, boynunda yafta…Halimi düşünüp yanma Mehmed’im!Kavuşmak mı? .. Belki… Daha ölmedim! Avlu… Bir uzun yol… Tuğla döşeli,Kırmızı tuğlalar altı köşeli.Bu yol da tutuktur hapse düşeli…Git ve gel… Yüz adım… Bin yıllık konak. Ne ayak dayanır buna, ne tırnak!Bir âlem …
DevamıDediler tayinin çıkmış hocam…
Sene 1982… Boyabat İmam-Hatip Lisesi’nden mezun oldum. 1982 Eylül ayında Diyanet’te görev almak için imtihana girdim ve hamdolsun kazandım. Ekim ayında Sinop Müftülüğü emrine tayinimiz geldi. Sinop’a çağrıldık. O zaman Sinop müftümüz rahmetli Zübeyir Koç Hoca’mdı. Herkes tarafından sevilen sayılan müftümüzü bize biraz sert diye tanıtmışlardı. Görev alacak benim gibi …
Devamıİstanbul’da yeni arayışlar…
Evlenip, İstanbul’a vardıktan sonra, evimizde bir süre daha oturup sonra da kiralık bir eve geçtik. Artık benim yüküm bayağı ağırlaşmıştı. Hem derslerime çalışıp okulumu bitirmem, hem de geçim temin etmek için, bir yol aramam gerekiyordu. Üst katta oturan uzak doğu sporları hocası Yılmaz Aydın’ın Celalettin Süer Camii karşısında çok büyük …
DevamıYüreğimizin yarısı gurbetçi kardeşlerimizle…
Avrupa’da bizim kardeşlerimiz var. Zamanında oralara gitmişler ve kendilerine yeni bir hayat kurmuşlar. Onların muhabbetli hallerine her gittiğimde şahit oluyor ve imreniyorum. Onlar bizim her zaman bir parçamız ve yüreğimizin yarısı gurbet ellerdeki gurbetçi kardeşlerimizle. Bu yazımda sizlere Avrupa’daki kardeşlerimden bahsetmek istiyorum. Biraz hatıraların peşine düşeceğiz. 2007 Ramazanında Danimarka’ya davet …
DevamıNefsini terk etmeden/ Niyazi-i Mısri
Nefsini terk etmeden, Rabbini arzularsın.Sen hayvânı geçmeden, insânı arzularsın. “Men arefe nefsehû, fekad arefe Rabbe”Sen kendini bilmeden, Rabbini arzularsın. Sen bu evin kapısın, henüz bulup açmadan.Mâşuka kavuşacak zamânı arzularsın. Dışarı üfürmekle yakılır mı bu ocak?Gönlün Hakk’a vermeden, ihsânı arzularsın. Dağlar gibi kuşatmış tembellik kardeş seni.Günah nedir bilmeden, mârifet arzularsın. Konuk …
DevamıBir gencin hayatına dokunmak…
Bir defasında sevdiğim bir arkadaşımla mezar ziyaretine gitmiştik, okuyup dua ettik, tam ayrılacağımız zaman: “Sen biraz bekle, ben Bekçi Amca’nın mezarına gideyim; ona ayrıca bir Fatiha okumak istiyorum” dedi. Ben: “Beraber gidelim, niçin ayrı gitmek istiyorsun?” dediğimde; “O zaman buyurun beraber gidelim” dedi ve beraberce mezarına gidip ruhu için birer …
DevamıErzincan coğrafyası Medine-i Münevvere’ye benzer
Yıl 1979. İmam Hatip Lisesi‘nden devlet yatılısı olarak mezun olunca, mecburi hizmet için Diyanet İşleri Başkanlığı‘nda açılan sınava katıldım. Doğrusu imam hatiplik yapmaktan da çekiniyordum ancak zorunlu olarak görev almam gerekiyordu. Kura çekimi yapılacak, görev yerlerimiz belirlenecekti. Yetkili komisyon üyeleri kura torbasında genellikle doğu ve güneydoğudaki münhal yerler olduğunu, kuraya …
DevamıHafız Mustafa Yılmaz’dan ders aldım
Mustafa Yılmaz Hocamızı her zaman hayırla yad ederim. O gün bizim üstümüze bu kadar titremeseydi belki de o girdiğimiz imtihanlarda rezil rüsva olacaktık.
DevamıBu davranışı ona yakıştıramadım…
İçimde büyük bir heyecan, çünkü ilk defa bir Avrupa ülkesine gidiyordum. Valizlerimizi almak için bekliyorken Frankfurt Din Hizmetleri Ataşesi de yakın mesafede bizi bekliyordu. Herkes valizini aldı, ataşemizin yanına gitti. Benim valiz yok… Önümüzden geçen valiz benimkine benziyor ama kulpu yok, her tarafı yırtık pırtık; hâlbuki ben sıfır valiz almıştım. Sonra o yırtık valize baktım benim valiz; yüklerken paramparça etmişler alçaklar!
Devamı