Şair hocaların muhteşem atışması

Aşağıda iki önemli şair hocamızın karşılıklı şiir diliyle atışması vardır. Ben bunu yıllar önce bir radyoda (Akra FM) canlı yayında dinlemiştim… Mahmut Kaya Hocamız Stüdyoda idi… Yaşar Fersahoğlu Hocamız ise telefonla katılmıştı…

Yaşar Fersahoğlu Hocamız şöyle başlamıştı:

Işıklar söndü bir bir sahne karardı.
Son defa açılıp kapandı perdeler.
Benim bir çocukluğum gençliğim vardı.
O eyyâm- ı nevbaharım nerdeler?

Nerde o naralar attığım günler?
Nerde bulutlarda yattığım günler.?
O tozu dumana kattığım günler.
O eyyâm- ı nevbaharım nerdeler?

Duygular içinde bir okyanustu.
Yer küre elimde sanki mahpustu.
Her şey birden bire nasıl da sustu?!
O eyyâm- ı nevbaharım nerdeler?

Bütün hayallerim sahile vurdu.
İdrakim azaldı hafızam durdu.
İçimde bir hasret azdı kudurdu.
O eyyâm- ı nevbaharım nerdeler?

Ne ilkbahar ne yaz ben güzüm artık.
Anam yok ağlasın öksüzüm artık.
Kurudu dallarım köksüzüm artık.
O eyyâm- ı nevbaharım nerdeler?

Şimdi her şey boynu bükük bir anı.
Nasıl da yutmuşuz bunca yalanı.
İşte sana bir yüz tanırsan tanı.
O eyyâm- ı nevbaharım nerdeler?

Mahmud Kaya Hocamız da şöyle diyordu:

Karamsarlık cânım, ömre zarardır
Her yaşın başka bir lezzeti vardır
Gündüzler sâdık dost, geceler yârdır
Benim için her gün taze bahardır…

Gitti gençlik diye niçin yanayım
Eskittiğim günü niye anayım
Ben her zaman yenilikten yanayım
Benim için her gün taze bahardır…

Saf dildir bilirim, çocuk ezelden
Ham buldum gençliği, kovdum tez elden
Olgunluk güzelmiş, her tür güzelden
Benim için her gün taze bahardır…

Gençlik döneminde nefsime kuldum
Şükür olgunlukla ondan kurtuldum
Gerçek güzelliği kemâlde buldum
Benim için her gün taze bahardır…

İçtim yudum yudum, hayata kandım
Varlıkta tekrar yok, buna inandım
Yeni bir doğuşla her gün uyandım
Benim için her gün taze bahardır…

Durdurmak ne mümkün akan zamanı
Uyan artık gönül, yaşa her anı
Bak yine geçti gül, bülbül zamanı
Benim için her gün taze bahardır…

Buna karşılık Fersahoğlu Hocamız demişti ki:

Güller gazel olmuş, kalmışsa hârı
Mahmut’um neylersin böyle baharı
Meslek edinmişsen, âh ile zârı
Buna taze bahar denir mi mîrim?

Hayatın bozulmuş bağa dönerse
Gözler görmez olur, ışık sönerse
Melekler üstüne kol kanat gerse
Buna taze bahar denir mi mîrim?

Uçmaya kalkarsın, kanadın kırık
Geçmişe bakarsın hep, buruk buruk
Bazen bir âh sesi, bazen hıçkırık
Buna taze bahar denir mi mîrim?

İnsan bilir iken bilmez olursa
Gece gündüz ağlar, gülmez olursa
Hiç kimse gözyaşın silmez olursa
Buna taze bahar denir mi mîrim?

Hazreti Muhammed buyurmuş, neden?
“Beş şeyi fevtetme, beş şey gelmeden”
İnsan zevk alır mı, nüzûl inmeden?
Buna taze bahar denir mi mîrim?

Ateh getirip de bir bunadın mı
Erkek mi dayanır buna kadın mı?
Sen “Erzeli’l-Ömri” okumadın mı?
Buna taze bahar denir mi Mîrim?

Kendini kaptan-ı derya sanırsan
Kayalara çarpar, parçalanırsan
Boz eşeği boynuzundan tanırsan
Buna taze bahar denir mi mîrim?

Bu bir isyan değil, itiraz değil
Hakk’a sitem değil, hatta naz değil
Demem o ki hocam, derdim az değil
Buna taze bahar denir mi mîrim?

Mahmut Kaya Hocamız da şöyle seslenmişti:

Kuruntu mu yoksa gerçek mi yokluk?
Varlığın sonu ne, nedir bu çokluk?
Ezel ebed arasında yolculuk
Sürüp gidiyorsa fena mı dostum?

Yokluk zindanında yatmaktan yıldım
Erince “kün!” emri, birden ayıldım
Ruhlar arasında sen de sayıldın
Varlık kazandınsa fena mı dostum?

Ezel âleminde nâmın bir hiçti
Milyonla canlıdan bir seni seçti
Besleyip büyüttü, dokuz ay geçti
Dünyaya geldinse fena mı dostum..

Lâhut’tan nâsut’a inişin zordu
Annen dua edip yakarıyordu
İnşaallah bu sefer “yaşar” diyordu
Hâlâ yaşıyorsan fena mı dostum?

Ne kadar müşkildi berzahtan geçmek
Elinde değildi rızkını seçmek
Annenin göğsünden hazır süt içmek
İlâhî ikramsa fena mı dostum?

Ruh-ı canım Fersahzâde Yaşar’ım
Neden böyle karamsarsın, şaşarım?
Sen gülersin, inan ben de coşarım
Bak işte coştumsa fena mı dostum?

Mahmut Kaya Hocamızın bu son şiiri üzerine Yaşar Fersahoğlu Hocamız “Ben KAYA’ya çattım” demişti ve devam edemeyeceğini bildirmişti…

Daha sonra Fersahoğlu Hocadan bu şiirlerin fotokopisini de almıştım… Bir ziyaretimde Yaşar Hoca bana Diyanet Vakfının yayınladığı ÇAM SAKIZI adlı şiir kitabını hediye etmişti… O kitapta da bu şiirler var…

Dr. Ramazan Şahan/ İrfanDunyamiz.com

Seçme Şiirler ↗

En güzel şiirleri okumak için tıklayın.

Tavsiye Kitaplar ↗

Tavsiye kitap listemize ulaşmak için tıklayın.

Şunlara Gözat

Selât-ü selam hassasiyeti…

Yüce Allah, Hazreti Muhammed sallellahu aleyhi ve sellem’in kendi katındaki değerinden dolayı ona salat-ü selam …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.