Fatih’te bir eczanesi vardı Selim Bey’in. Eczacılık Fakültesinden mezun olalı iki yıl olmuş genç bir eczacıydı. İşini seviyordu. Kendi mesleği ile ilgili hiçbir toplantıyı kaçırmıyordu. Okuldaki hocasının şu sözü hep kulaklarındaydı: “Diplomanız size en fazla iki yıl yeter. Ondan sonra kendinizi yenilemeniz lazım. Eğer kendinizi yenilemezseniz o zaman hayat yokuşunda …
Devamıİnsanın değeri gayretinde gizlidir
Sürekli bir çaba ve gayret içerisinde aktif olmak, canlanmayı sağlar. Durağanlık, yaratılış hikmetine, insanın fıtratına aykırıdır. Zaman, nehir gibidir, akıp gider. Yapacaklarımızı, planlarımızı, projelerimizi, projeksiyonlarımızı yarınlara bırakmak, nehrin durmasını beklemek gibidir. Şems-i Tebrizi der ki: “Mutlu olmayı yarına bırakmak, karşıya geçmek için nehrin durmasını beklemeye benzer. Nehir asla durmaz.” Aynı …
DevamıHayırlı arkadaş en güzel nasiptir
Allah dostları, dost ve arkadaş seçimi hususunda, insanlara öğütler vermişler ve yol göstermişlerdir. Hayırlı dost ve arkadaşlar, insanın dünyadaki en güzel nasibidir. Hayırlı insanlarla arkadaşlık edenler, hayırlı yerlerde hayırlı işlere ortak olur, dünyadaki türlü türlü hayır ve berekete nail olurlar. Hayırsız insanlarla yakınlık kuranlar, ya bir bataklığın içerisine düşerler ya …
DevamıFakire yemek yedirmek zekattan sayılır mı?
Soru: Bir fakire yemek yedirmek ile zekat borcu ödenmiş olur mu? Cevap: Hayır, ödenmiş olmaz. Çünkü; 1-Zekatta temlik şartı vardır. Yemek verme ve yedirmede ise “ibaha” söz konusudur. Bundan dolayı zekat borcu, yemek yedirme ile eda edilmez. 2-Ancak lokantacı olan kişi zekatını yemek yedirme ile ödeyebilir. Bu ilkenin istisnası budur. …
DevamıBirlikte rahmet vardır…
İhtilaflar için çözüm, nefse uymak değil; hak yolda olduğu ve zulmetmediği müddetçe liderin başkanlığında birliği korumaktır. Liderin başkanlığında birliği korumak, gücü korumak, huzuru ve galibiyeti korumak demektir. Birliği parçalamak, düşmana bir bakıma yardımdır. Hadis-i şerifte; “Birlikte rahmet, ayrılıkta azap vardır.” buyrulmuştur. (Münâvî, III, 470) Nefse uymak bir bakıma dışarıdaki düşmanın içerideki …
DevamıBilmiyorum farkında mısınız?
Bugün gece biraz rahatsızlandım. Bir anda moralim sıfır oldu. Ne cüzdanımdaki param aklıma geldi, ne de başka şeyler… İlk aklıma gelen sıhhatim oldu. Eyvah sıhhatim elimden gidince başkalarına muhtaç nasıl yaşarım. Hastalık bütün vücudu sarınca ben o eski ben olur muyum? Bu ve buna benzer şeyler düşündüm. Bir yandan bunları …
DevamıDin hakkındaki usulsüz ve ilimsiz tartışmalar
Allah Teâlâ’nın ayetleri hakkında usulsüz bir şekilde cedelleşmenin nedeni Mü’min Suresi’nin 56. ayetinde kalplerdeki kibir olarak açıklanmıştır. Konuyla ilgili olarak Peygamber Efendimiz sallellahu aleyhi ve sellem’in şu ifadesi de oldukça çarpıcıdır: “Bir kavm, içinde bulunduğu hidayetten sonra sapıttı ise bu, mutlaka cedel sebebiyle olmuştur”1 Hadis metinlerinde de geçen “cedel” ve …
DevamıSultan Nine Ramazan’ı böyle karşılardı
Göz aydın hepimize,Mübarek günler bize,On bir ayın sultanı,Hoş geldin evimize… Eski Ramazanlarla ilgili her birimizin güzel unutamadığı anıları vardır. Çocukluk yıllarımda çok şeyler öğrendiğim rahmetli babaannemin Ramazanla ilgili bir iki tane güzel hatırasını sizlerle paylaşmak istiyorum. Babaannemin adı Sultan’dır; bu vesile ile ona da birer Fatiha okur musunuz? Ramazan gelirken …
DevamıPeygamberimizin erkeklere özel hatırlatmaları…
Erkek çocukları ergenlik çağına geldiklerinde dinin emirlerine riayet ederek vücutlarının haram bölgelerini örtmeleri şarttır. Hem kendisi haram bölgesini açmayacak, hem de başkasına bakmayacak. Açmak nasıl haramsa başkasının haram yerlerine bakmak da haramdır. Peygamber Efendimiz konuyu şu hadisiyle açıklığa kavuşturmuştur: “Erkek erkeğin haram yerlerine, kadın da kadının haram yerlerine bakmasın.“1 Bu …
DevamıAllah’ı hatırlatan medeniyet…
Eski İstanbul’da vapurlar bilinen türbelerin hizasından geçerken kaptan köşkünden “El Fatiha” anonsu yapılır ve yolcular ellerini açıp Fatiha okurlarmış. Faziletli ecdadımız daha bunun gibi birçok erdemlere sahipti. Büyüklerin kadr ü kıymetini bilen güzel insanlarımız bir şehre, bir semte girmenin edeplerini bilirlerdi. “Bu şehirde falan evliya yatar, bu şehrin manevi yıldızı …
Devamı