Bu iman yangınını kim durduracak!

Her peygamber yaşadığı çağın inanç problemlerini çözmek için gelmiş, ilahi reçeteyle insanlığın inancına arız olan hastalıkları tedaviye çalışmıştır. İnsanlığın son kurtarıcısı İki Cihan Güneşi Hazreti Muhammed sallellahu aleyhi ve sellem de o günün Mekke ve Medine’sinde gördüğü sahih imana, doğru akideye ters imani hastalıklara karşı mücadele vermiştir. Başta putperestlik olmak üzere şirke bulaşan Hıristiyanlık ve Yahudilikle de mücadele etmiş hakkı ve hakikati talim etmiştir.

O günden günümüze nebevi yolu takip eden rabbani âlimlerimiz, ortaya çıkan inanç problemleriyle mücadele etmiş, ölümsüz eserler vermişlerdir. Bu sapkın, zararlı akımlar hem dıştan hem içten temiz inancımıza saldırıda bulunmuştur. Bu sapkınlar maalesef birçok temiz zihni ve kalbi idlal ve ifsat etmiştir. İhlâslı müttaki ulamamız art niyetli sapkınlara gerekli cevabı her devirde vermiş ve onların çanlarına ot tıkamayı başarmıştır.

Baş belası izmler

Günümüze gelince durum daha vahim bir hal almışa benziyor. Sanayi devrimiyle kıta Avrupa’sını kaplayan materyalist akımlar materyalizmi körüklemiş hatta bayraklaştırmıştır. Maddi zenginliğin, ilmi gelişmişliğin sarhoşu olan insanlar maneviyata sırt çevirmeyi çağdaşlık saymışlardır.

Bu meyanda ateizm (tanrı tanımazlık), materyalizm (maddeyi ilahlaştırmak), pozitivizm (bilginin kaynağı deneydir), nihilizm (hiçbir kural geçerli değildir), darwinizm (her şey tesadüfen olmuştur şartlara göre evriltmiştir), deizm (tanrı varsa bile hayata karışmaz) v.b. akımları batılı küfür yobazlarının insanlığın başına sardığı problemlerden bazılarıdır.

Batıda durum tespiti için ortaya konan verilere göre ateistlerin oranı %70’lere dayandığı söyleniyor. Bizde bu oranın %7 olduğunu söyleyen anketler var. Bu oran bile azımsanacak bir rakam değildir. Daha da vahim olanı gençliğimizin ibadetlere karşı lakaytlığıdır. Dini ölçüleri önemsemeyen, ibadetleri yaşlılara havale eden, diliyle ifade etmese de filen deizme doğru kayan bazı gençlerimiz bizi derinden yaralayıp düşündürüyor.

İlahiyat fakültelerinde, imam hatip liselerinde beş vakit düzenli namaz kılanların oranları tahminlerin çok altındadır. Hani insan sormadan edemiyor: ‘’Bu gidiş nereye?‘’ Maalesef bazı hocalarımız da bu durumdan hiç rahatsız değiller ki sudan tartışmalarla suni gündemler peşindeler. Kimi sünnetle hesaplaşma derdinde, kimisi Darwin’i aklama peşinde. Kur’an’a yanlış meal verip Allah böyle söylüyor deyip kendi indi görüşlerini Kur’an’a fatura etme yarışına girenler de cabası.

Yanlış ayrım

Şu indirilmiş uydurulmuş din ayrımına da aldanmayın. Bin dört yüz senelik dine “uydurulmuş” yaftası vurup şeytani ve nefsani dinini “indirilmiş” din diye pazarlamaya çalışa dursun, bir kısmı Yüce Kitabımıza tarihsellik gömleği giydirme çabasında. Tahrifat ve tahribatta sınır tanımazlık aldı başını gidiyor. Arada olanlar yolunu şaşıran gençliğimize oluyor.

İnternet siteleri, youtube kanalları, televizyon programları zehir kusma yarışındalar. Bu selin telafisi nasıl olacak? Bu afet nasıl atlatılacak? İnsanımızın, özellikle geleceğimiz olan gençliğimizin imanı sele gidiyor beyler! İlgili bakanlık ve başkanlıklar acil koduyla bir şura toplantısı yapmalı. Allah için bu yaraya neşter vurup, merhem bulmalı, çözüm üretmeli. Yangına körük çekenlere birileri dur demeli, ağlamıyorsan gülme bari diyerek uyarmalı.

Dinimizin kaynağı Kur’an-ı Kerim ve sahih Sünnet’tir. İslam bu iki temele dayalı doğru bilgileri vermekle Müslüman a doğru inancı, sahih imanı öğretmiş ve belletmiştir. Sahih iman, sahiplerinden salih amel (inancı doğrultusunda bir hayat ve faaliyet)istemiş böyle mü’minlere dünyada huzur, ahirette cennet vaat etmiştir. Nahl Suresi 32 ayette;  ‘’…Yaptığınız güzel amellere karşılık cennete girin.’’ müjdesini vermiştir. Bu cennet için yolu Fatır Suresi 10.ayet şöyle gösteriyor: ‘’Güzel sözler O’na yükselir; rızâsına uygun iş ve davranışları da O yüceltir.”

Salih amel

Kur’an-ı Kerim’de nerede iman geçmişse salih amel de beraberinde zikredilmiş, kuru bir imanın sahibini sahili selamete götürmeyeceği gerçeğine dikkat çekilmiştir. Peygamber Efendimiz sallellahu aleyhi ve sellem; ‘’Yaşadığınız gibi ölürsünüz, öldüğünüz gibi de dirilirsiniz ‘’ (Münâvî, Feyzü’l-Kadîr Şerhu’l-Câmii’s-Sağîr, V, 663) ihtarıyla imanlı bir hayat yaşamamızı ihtar etmiştir.

İman bazılarının zannettiği gibi kuru bir temenni, kalbim temiz kuruntusu değildir. Şöyle bir şey anlatılır, ibadetsiz gençlerden birisi namaza giden hacı amcaya; ‘’Bana da dua et’’ deyince hacı amcamız; ‘’Kendisi nerede, niye gelmedi derlerse ne diyeyim’’ cevabını vermiş.

Son olarak gençlerimizin dinlediği müzik parçalarında dini değerlere ters düşen, imana ve maneviyata zarar veren parçalara dikkat çekmek istiyorum. Bunlar, yazan, yapan kadar dinleyenlere de çok zarar veriyor. Bazıları dini değerlere saldırı, hafife alma, hatta alay anlamı taşıyor. Böyle şarkılar dinleyenleri günaha soktuğu gibi imanına da zarar verir. Allah korusun iman gemisini batırır.

İman kadar onu korumak ta çok önemlidir. İmanımızı bozmak için şeytanın ve şeytanlaşmış kişilerin planları bitmez. Bu meyanda Allah ve Resulüne inanmayıp falcıya inananlara, medyumdan medet umanlara söyleyecek söz bulamıyorum. Bunlarda küfür değirmenine su taşımaya devam ediyorlar.

Sözü bitirmeden iki kitabı okuyucularıma hasetsen tavsiye ederim. Ehli Sünnet Akaidi; Doç. Dr. Ebubekir Sifil, Çağdaş İnanç Problemleri; Prof. Dr. Temel Yeşilyurt.

Rabbime dua ediyorum çağdaş tufanlara karşı iman gemisine binen tüm mü’minlerin imanını koru Ya Rabbi!..

Recep Uzun/ İrfanDunyamiz.com

İrfan Mektebi ↗

Sevdirici, müjdeleyici üslupla yazılmış hayata dair yazılar okumak için tıklayın.

Gönül Dünyamız ↗

Gönül insanlarına dair bam telinize dokunacak yazılar okumak için tıklayın.

Şunlara Gözat

Selât-ü selam hassasiyeti…

Yüce Allah, Hazreti Muhammed sallellahu aleyhi ve sellem’in kendi katındaki değerinden dolayı ona salat-ü selam …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.