1988 yıllında 22 yaşında bir üniversite öğrencisiyken, Londra’ya dil eğitimi almaya gittim. Londra’ya vardığımda bir İngilizce kursuna yazıldım ama oradaki eğitim benim için verimli olmadı. Amacım dili öğrenmek olduğu için, alternatif bir çözüm aradım ve buldum… Sokakta insanları dinlemek ve onlar ile konuşmak… İngilizceyi Londra’yı, Oxford’du, Camden Town’u gezerek ve …
DevamıMenderes’e kurulan tezgah…
Birinci Dünya Savaşı’ndan yorgun düşen dünyamız birçok yeni gelişmeye sahne oldu. Osmanlı yönetimi artık yıkılıp ortadan kalktıktan sonra ülkemiz yeni bir yönetimle, yeni bir anlayışla Ankara’da kurulan Türkiye Cumhuriyeti devleti adıyla yeniden tarih sahnesine çıktı. Cumhur halk demektir, Cumhuriyet de halkın yönettiği yönetim modeli demektir. Yalnız burada söylediklerimden dolayı sürçülisan …
DevamıGençler sözlerimi bakın nasıl karşıladı?
Yıllar önce Mekke-i Mükerreme‘de ikindi namazını beklerken Kur’an-ı Kerim okuyordum. Yakınıma bir grup genç geldi. Bir kaç dakika sonra konuşmaya başladılar, çok yüksek sesle konuşuyorlardı. Konuşmalarını dinlemek zorunda kaldım ve dinlerken doğrusu çok rahatsız oldum. Belli ki yüksek tahsil yapmışlar, ayrıca İstanbul’dan geldikleri da anlaşılıyor. Bir cüz Kur’an okudum ama …
DevamıHelal ve haram hassasiyeti…
“İnsanın yediği şeydir.” hikmetli sözü, yenilen ve içilenlerin insanın düşüncesine, maneviyatına, fikrî gelişimine, dünyadaki tutmuş olduğu yere ve siyasi tercihlerine mutlak anlamda etki ettiğini ifade eder. Bunu bilen Peygamber Efendimiz sallellahu aleyhi ve sellem; “Allah temizdir ve insanların infaklarından da temiz (helal) olanları kabul eder. Bu nedenle peygamberlerine emrettiğini mü’minlere …
DevamıSufiler asalak yaşamayı hoş karşılamazlar
Sufi veya derviş denildiği zaman birçoklarının aklına bir köşeye çekilme, dilenme ve tembellik veya miskinlik gibi durumlar gelir. Oysa sufiler kendileri hakkında düşünülen bu menfi düşünceleri hiç de hak etmezler. Aksine sûfîler ellerinin emeğini yemekten zevk alan, Allah Teâlâ’dan başkasından bir şey istemekten hayâ eden insanlardır. Toplum nazarında hiçbir zaman …
DevamıKabil gibi nefsimizin esiri olmayalım…
Malına mülküne insanları hayran eden bu fani dünya, kimseyi kendisine dost edinmiyor. Her ne kadar ihtiyarlamış olsa da nice insanı yolcu etti. Malını korumak için köle gibi yaşayan Karun da, malının üzerine binen süvari misali sultanlık yapan Hazreti Süleyman aleyhis selam da geldi geçti. Koskoca bir devleti olan Nemrut da …
DevamıFıkıh usûlüne dönüş…
“Ümmet” olduğumuzu ifade ediyoruz ama kullandığımız kavramlar ümmet olma şuuruyla bağdaşmıyor. Kur’an ve Sünnet’ten süzülerek gelen ve tarihi birtakım tecrübeler sonucu teşekkül eden ümmetin ortak dilini, ümmetin kavramlarını ve ümmetin ıstılahını kullanmak yerine, kimimiz bazı entelektüel hevesler yüzünden, kimimiz de bir çeşit aşağılık kompleksiyle Müslümanların algı dünyasını çatallaştıran, ayrıştıran birtakım …
DevamıGittim Menzil köyüne…
Trabzon İmam Hatip’teki son hatıramı da yazıp İstanbul’a geçmek istiyorum. Burada biraz tasavvuf ve tarikatlarla ilgili konulardan bahsedip sonra da kendi hayatımda tasavvufla nasıl tanıştım oradan devam etmek istiyorum. Tasavvuf ve tarikatların İslam dininin yeryüzüne yayılmasında çok önemli etkileri olmuştur. Bunların en eskileri Nakşi ve Kadiri tarikatlarıdır. Bu tarikatlar bozulmadan …
DevamıKısa bir görev için Almanya’dayım
Daha önce birkaç kere Almanya’da imamlık yapmış ve bundan yazılarımda bahsetmiştim. Bu sefer 29 Ağustos 2022 tarihinde Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Stuttgart Reutlingen Ditip Yunus Emre Camii’ne kısa süreliğine görevli olarak gönderildim. Stuttgart havaalanından güler yüzlü, sıcak kanlı bir cemiyet başkanı tarafından karşılandım. Yol boyu tanışma faslından sonra başkan Avrupa …
DevamıBu derin sessizliğin hikmeti nedir?
Yüce Allah, ulemaya birçok sorumluluk ve görev vermiştir. Çünkü onlar peygamber vârisleridirler. Peygamberin olmadığı toplumlarda onların görevlerini vekâleten âlimler icra ederler. Peygamberler nasıl ki hayatın itikadi, siyasi, sosyal, iktisadi, hukuki, eğitim vb. konularıyla ilgilenmişlerse ulemanın da aynı konularla ilgilenmeleri verasetin doğal sonucudur. Şöyle de diyebiliriz; ulema peygamberlerin başladığı yerden işe …
Devamı