İmam Gazali’ye göre çocuklara öğretilmesi gereken edepler

İmam Gazali Hazretleri İhya-u Ulumuddin adlı şaheserinde çocuk yetiştirmeye dair hususları izah ederken, çocuğa öğretilmesi gereken yemek yeme adabı ve giyinme adabına da değinir. Kuşkusuz bu bilgiler çocuğunu Müslüman gibi yetiştirmek isteyen insanlar içindir. Gazali Hazretleri kitabında şöyle der: Yemek Yeme Adabı Çocuğa ilk ârız olan hâl. yemek hırsıdır. Bu …

Devamı

Evde ve arabada uğursuzluk olabilir mi?

Sahîh-i Buhârî’deki hadîs-i şerîflerden biri şudur: “İnsanlar uğursuzluğun üç şeyde; atta, kadında ve evde bulunduğunu zannederler.” (Buhârî, Cihâd 47, nr. 2858.324) İslâm öncesi Araplar uğursuzluğun yukarıda sayılan üç şeyde bulunduğuna inanırlardı. O devirde insanlar at, kadın ve ev ile hep birlikte ve âdetâ iç içe yaşadıkları için, uğursuzluğun, hayırsızlığın onlarda …

Devamı

Mahmud Efendi özel yazışması

YAZARLAR VE HOCALAR GRUBU YAZIŞMALARI Konu: Mahmud Ustaosmanoğlu Efendi’yi anlama ve hatırlama. 07.06.2020 Grup Sekreteri: Değerli Hocalarım. Bugün sizlerden Mahmud Efendi hocamızla ilgili duygu, düşünce ve hatıralarınızı bekliyoruz. Lütfen konuya katkı yapalım. 03:49 Osman Gülşen: Muhterem hocalarım Efendi Hazretleri ile ilgili bir anımı anlatmak istiyorum. 1977 senesiydi… Fatih Çarşamba’daki eski …

Devamı

Telefonla oynayan çocuk hikayesi

Ali bir sabah kahvaltıdan sonra oturma odasına gidip hemen telefonununa bakmaya başladı. Telefonunda oyunlar oynayıp videolar izliyordu. Hiç başından kalkmamış, bütün gün telefona bakmıştı. Annesi bu duruma çok üzülüyordu. O gün dışarıda oynamak için arkadaşları onu çağırdı. Ali; “Siz gidin ben gelmeyeceğim” dedi ve oyununa devam etti. Annesi ona neden …

Devamı

Kaldırımlar\ Necip Fazıl Kısakürek

I Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında;Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum.Yolumun karanlığa saplanan noktasında,Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum. Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık;Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık;Biri benim, biri de serseri kaldırımlar. İçimde damla damla bir korku birikiyor;Sanıyorum, her sokak başını kesmiş devler…Üstüme camlarını, hep …

Devamı

Cuma namazına giden çocuk hikayesi

Ali bir sabah besmelesini çekip yataktan kalktı ve elini yüzünü yıkadı. Hemen üstünü başını değiştirdi. Ve aşağı indi kahvaltıya oturdu. Kahvaltısı bittikten sonra dedesi yanına gelerek; “Hadi hazırlan” dedi. Ali sordu neden diye. Dedesi: “Hazırlan yavrum, bu gün cumadır, cuma namazına gideceğiz” dedi. Ali sordu: “Neden cuma günü camiye gidiyoruz?” …

Devamı

Konya’nın uluslararası bir değeri merhum Hüseyin Küçükkalay

Konya’nın Uluslararası Bir Değeri: Merhum Hüseyin Küçükkalay-1 Mehmet Âkif, Sırât-ı Müstakim dergisinde “Dârü’l-Fünûn Talebesine Bir Tebşîr” başlıklı yazısında1 Ali Fehmi (Cabiç) Efendi (ö.1918) adında Hersek müftülüğü yapmış ve siyasi bir heyete başkan olarak Hersek’ten İstanbul’a gelmiş ve orada kalmış bir hocadan bahseder.  “Kendisini ilk defa bir âşinâ-yı kadîmin evinde görmüştüm” dediği bu zat, Âkif’in …

Devamı

Birbirimize dua etmeyi ihmal etmeyelim

Dua; kulun Allah Teala ile kurmuş olduğu vasıtasız ve en samimi iletişimdir. Samimiyet, duanın kabulüne sebep olduğu gibi, duada haddi aşmamak da adaptandır. Allah celle celaluh insanları kendisiyle iletişim kurmaya davet etmiş ve şöyle buyurmuştur: “Kullarım, beni senden soracak olurlarsa, bilsinler ki ben onlara çok yakınım. Bana dua edince, dua edenin …

Devamı

Şehirler ve nesillerin yeniden ihyası

Yaşadığımız bu son büyük felaket, bizlere işini iyi yapan, hilesi olmayan, ahlaki erdemlere sahip insan yetiştirmenin önemini bir kez daha hatırlattı. Üzerine düşen sorumlulukları yerine getirenler, işini güzel yapanlar bu imtihandan alnının akıyla çıkarken, daha çok kazanmaya odaklananlar, malzemeden çalanlar, denetim mekanizmasını işletmeyenler ve gerekenleri yapma hususunda ihmalkar davrananlar büyük …

Devamı

Musa Efendi’nin evine hırsız girerse

Muzaffer Işıkveren Bey Musa Efendi merhumun bir hatırasını şöyle anlatıyor: Muhterem Üstâdımız Bursa’yı çok severler ve zaman zaman, bir hafta, on günlük sürelerle Uludağ yolu üzerinde bulunan devlethânelerinde ikâmet ederlerdi. Tenha bir bölge olması ve o dönemde bâzı anarşik hâdiseler yaşanması sebebiyle tedbir olsun diye, bâzı kardeşlerle birlikte evin avlusunda …

Devamı