İstanbul deyince bu şehre ayrı bir muhabbetim vardır. 1978 yılında bir yaz ayında henüz çocukken İstanbul’a gelmiştim. Fatih- Balat Vodina caddesinde kalıyordum. Bu sefer uzun kaldım, bir ayı biraz geçti. Müze gezmeleri, her gördüğüm yiyecekleri “bu neymiş” deyip almalar, çarşamba pazarında “aman bu ucuzmuş” deyip yedi sülaleye hediye almalar derken …
Devamı