Yıllık Arşiv: 2024

Mesnevi’den ayı ile adam hikayesi…

Bir vakit bir ayıyla bir adam arkadaş oldu. Adam uyudu. Ayı da onu korumak ve sineklerini kovalamak için gözlüyordu. Ondan sinekleri kovaladıkça her an sineklerin tekrar konduğunu görüyordu. Sineklerden ayının gönlü daralıp, dağdan ağır bir taş aldı. Uyuyan adamın yüzünde yine sinekleri görerek taşı kaldırıp; sineği ezmek için atınca adam …

Devamı

Üçün beşin lafı mı olur?

2000’li yılların başında İstanbul’dan 270 hacı ile birlikte mukaddes beldeye yolculuğumuz başlamıştı. İstanbul havaalanından ihramlı olarak direk Mekke‘ye gideceğimiz için, üzerimizdeki sivil elbiseleri çıkarıp ihrama girmek üzere hacılarımızı havaalanının mescidine davet ettik. Herkese ayrı ayrı tarif ederek ihram giymenin şartlarından bahsettik. Üzerimizde iç ve dış hiçbir elbisenin kalmaması gerektiğini, sadece …

Devamı

İdeali olmayanlar hizmet edemezler…

Bir derdimiz olmalı. Derdi olmayanın iddiası olmaz, iddiası olmayanın davası olmaz, davası olmayan ise yok hükmündedir. Evet, çağımız insanında gayesizlik, idealsizlik ve iddiasızlık had safhada. Oysa ki iddia ve ideal, insanı hayata tutunduran iki kementtir. Onun için psikolojik sorunlar kendisini bir davaya adamayan insanlarda daha fazla görülür. Onların hayattan kopması …

Devamı

İstanbul’da bir mevlid hatırası…

Konya’nın meşhur hafızlarından Hayra Hizmet Vakfı kurucusu merhum Hasan Hüseyin Varol hocamızın hatıralarını rahmete ve Fatihalara vesile olması niyeti ile yayınlamaya devam ediyoruz. İstanbul‘un farklı yerlerinde çok farklı sohbetler olurdu. Bazen bir alimin sohbeti, bazen bir tarikat grubunun zikir meclisi gibi toplantılar olurdu. Bizim gibi hafızları çağırırlar, biz de giderdik. …

Devamı

Altın ekinler ekmeye geldik…

Selçuk Üniversitesi Kampüs Camii’nde imam hatip olduğum yıllarda müftülük görevim çıkmıştı ama rahmetli babam rıza göstermediği için gitmemiştim. Camide o kadar güzel bir cemaatimiz vardı ki ben de onları bırakmak istememiştim doğrusu. Çünkü o yıllarda bir üniversite kampüsünde, on binleri vaaz ve namazda birleştiren böyle bir cami herhalde pek fazla …

Devamı

Pulurlu Maksut baba gözü yaşlı bir zattı…

İnsan dünyada da ahirette de ne çekerse dilinden çeker. Onun için; “Kırk düşün, bir konuş!” demişler. 23-24 yaşlarındaydım. Bazı arkadaşlarımız dini sohbetlere gider ve sohbet sonrası anlatılanlardan çok anlatanları methederlerdi. Övülen bu muhteremlerden biri de Bayburt’a bağlı Gökçedere (Pulur) Köyü’nden “Maksut Baba” (Maksut Aydın) ismi ile anılan zattı. Bize bu …

Devamı

Tahsin Karanfil hoca ile Mevlid’i konuştuk…

Bursa Ulu Camii emekli imam hatibi muhterem Tahsin Karanfil Hoca ile Süleyman Çelebi ve onun muhteşem eseri Mevlid-i Şerif üzerine konuştuk. İşte Mevlid ve onun hakkında merak edilenler. Bursa Ulu Camii ile Süleyman Çelebi hazretlerinin bağına değinebilir misiniz? Süleyman Çelebi, Bursa Ulu Camii’nin ilk imamıdır. Emir Sultan, Emir Buhari, Somuncu …

Devamı

Abdullah Tivnikli abiden bir hatıra…

Genç’te olan bitenleri günlüklerime yazar, mail yoluyla paylaşırdım sevdiklerimle. Abdullah Tivnikli Abimiz bu manada sessizce takipte kalan, yeri gelince geri dönüş yapmayı seven, ilgili bir insandı aynı zamanda. “Sizi gönülden seviyoruz, derdinizi seviyoruz, gayretinizi seviyoruz” şeklindeki cevaplarını tüm GENÇ ailesi adına birer dua olarak saklıyorum hâlâ. Hiç unutmam, günlüklerimden birinde …

Devamı

Kadir dedem ağaç aşılardı…

Kadir dedem, anne tarafından dedem idi. Uzun boyu, gür kaşları; koca gövdesinin aksine sükunet ve sabır timsali duruşu aradan geçen yıllara rağmen hala gözümün önünde… Dedemin ilginç bir özelliği vardı. Eğer eşekle bir yere giderse yanında mutlaka bir testere ve bir miktar çimento torba kağıdı, poşet ve ip bulunurdu. Bu …

Devamı

Kuma ve kayaya yazılan sözler…

Kusursuz insan olmayacağı ve kusursuz dost arayan kimsenin yalnız kalacağı malumdur. Yeryüzündeki bütün insanların ufak yada büyük kusurları illa ki vardır. Kusurların derecesine göre onları affedebilmek yerine göre bir erdem sayılır. İnsan dostlarının her türlü kusurunu kafasına takar ve o kusurları gözünde büyütürse, hayatı kendi kendisine dar etmiş olur. Kin ve nefret gibi duygular yürek için bir ağırlık ve bir yüktür. Mümkün olduğu kadar nefsimize söz geçirmeli ve affetmeyi öğrenmeliyiz.

Devamı